Down sendromlu milli sporcular Ali Topaloğlu ve Hüseyin Dinç, sportif başarılarına yenilerini eklemeyi hedefliyor.
Ali Topaloğlu ve Hüseyin Dinç, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü nedeniyle sportif hedeflerini değerlendirdi.
Down sendromlu bireyler için 100 bin imza gerekiyor
Atletizmde Avrupa şampiyonluğunun bulunduğunu anlatan Ali, "Bu seviyeye gelmemdeki en büyük etken ailemin bana olan desteğidir." dedi.
Atletizm, futbol ve gülle atma branşlarında milli takım forması giyen Ali, geçen sene Portekiz'de düzenlenen Down Sendromlular Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda 100 metre ve gülle atma kategorilerinde altın madalya kazandığını hatırlattı.
Spor yapmayı çok sevdiğini ve kendisine iyi geldiğini anlatan Ali, "Yaptığım her spor branşında fazlasıyla mutlu oluyorum ama futbol benim için bir basamak daha yukarıda yer alıyor." dedi.
Babasının tavsiyesi üzerine küçük yaşta sporla tanıştığını ifade eden milli sporcu, "Spor, hayatımdaki en önemli nokta oldu. Milli formayı giydiğim için çok mutluyum. Hedefim, atletizmde dünya şampiyonluğunu yakalamak." diye konuştu.
Ali, hedefine ulaşmak için gece gündüz çalıştığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Yağmur, kar, çamur demeden çalışıyorum. Hedeflerime ulaşmak için bu zamana kadar hiç pes etmedim, hep çalıştım. Türkiye'nin Usain Bolt'u olmak istiyorum. Hızlı koştuğumu düşünüyorum ama daha fazlasını yapmam gerekiyor. İnsanlara örnek olmak çok güzel bir duygu. Milli takımdaki sporcu arkadaşlarımı çok seviyorum ve ortamımız harika."
Hüseyin Dinç: "Yapmayı en sevdiğim şey kalecilik"
Down Sendromlu Özel Sporcular Futsal Milli Takımı Kalecisi Hüseyin Dinç ise sporun hayatına birçok artı kattığını dile getirerek, uzun yıllar sporun içinde kalmayı istediğini söyledi.
Milli takım antrenörü İbrahim Acar'ın yönlendirmesiyle spora başladığını vurgulayan Hüseyin, "Şu an 35 yaşımdayım ve 20 yıldır spor yapıyorum. Spor, özellikle öz güven açısından bana çok önemli değerler kattı." dedi.
Spora başlamadan önce tek başına bir şey yapamadığının altını çizen milli sporcu, şunları söyledi:
"Artık tek başıma yemek yiyorum, otele gidiyorum, tıraş olabiliyorum, üstümü kendim değiştirip, yolculuk yapabiliyorum. Spor yapmadan önce bunları annem ve babam yardımıyla yapabiliyordum. Artık hayatımda spor var. Yapmayı en sevdiğim şey kalecilik."
Beşiktaş taraftarı olduğunu ve en büyük hayalinin ise siyah-beyazlı takımla antrenmana çıkmak olduğunu dile getiren Hüseyin, "Beşiktaş'ın kalecisi Fabri'yi çok beğeniyorum ve onu kendime örnek alıyorum. Umuyorum bir gün ben de o seviyeye gelir ve başarılarımla anılırım." diye konuştu.
AA