ş
aHıS
B
ilgileri
| 1130 | Lem’aLar
- D -
DaVUD (
AS
):
Kur'ân-ı Kerîm'de adı geçen, İsrailoğullarına gönderilen ve kendisine kutsal kitapların
ikincisi olan Zebur verilen peygamberdir. Zebur Hz. Davud'a (
AS
) İbrani diliyle, ramazan ayında
indirilmiştir. 150 sureden ibaret olup, içinde haram ve helâl gibi ahkâma dair meseleler yoktur. Daha
çok tesbih, tehlil, zikir, nasihat ve öğütlerden ibarettir. Hz. Davut (
AS
) aynı zamanda İsrailoğullarının
devlet başkanıydı. Kendi zamanında Kudüs'ü başşehir yapmış ve iktidarı merkezileştirmiştir. Hz. Davud
(
AS
) nübüvvet ve saltanatı şahsında birleştiren ilk peygamber olmuştur. Hz. Davud (
AS
) zamanında
İsrailoğullarının hükümranlığı Fırat Nehrinden Kızıldeniz kıyılarına kadar yayılmıştır. Devleti yönetirken
adaleti öncelikle kendisi icra etmiştir ve davalara bizzat bakarak neticelendirmiştir. Hz. Davud (
AS
) Hz.
Süleyman'ın (
AS
) babasıdır. Hz. Davud'a (
AS
) mu'cize olarak eliyle demiri hamur gibi yumuşatıp
şekillendirmek özelliği verilmiştir. Bununla birlikte Hz. Davud, (
AS
) kendisine ihsan edilen güzel ve etkili
sesiyle de bilinmektedir. O, Zebur-ı Şerif'i okurken bütün mahlûkatın onunla birlikte Cenab-ı Hakkı
tesbihe başlayacak derecede kendinden geçtiği rivayetler arasındadır. Hz. Davud'un (
AS
) m.ö.1010
tarihinde vefat ettiği nakledilir. Kendisinden sonra maddî ve manevî saltanatını, oğlu olan Hz. Süleyman
(
AS
) devam ettirmiştir.
DeCCaL:
Hadis-i şeriflerde ahirzamanda meydana çıkıp insanlık âleminde fitne ve fesada sebep
olacağı belirtilen din düşmanı şahıstır. Kıyametin büyük alâmetlerinden olan Deccal, kendisine tâbi
olanlarla birlikte bütün semavî dinlere karşı mücadele ederek onları ortadan kaldırmaya çalışacaktır.
Sahip olduğu tüm güç ve imkânlara rağmen bu amacına ulaşamayacak olan Deccal ve onun yaymaya
çalıştığı dinsizlik fikri, Hazret-i İsa tarafından öldürülecektir.
- e -
eBU BeKİr (
RA
):
İlk Müslümanlardan olup, Hulefa-i Raşidîn'in birincisidir. Adı, Ebu Bekir Abdullah bin
Ebî Kuhafe Osman b.amir el-Kureyşi et-Teymî'dir. Fil Vakasından üç yıl kadar sonra Mekke'de doğdu.
Annesi Ümmü'l Hayr Selma bint Sahr, Mekke döneminde; babası Ebu Kuhafe, Mekke fethinden hemen
sonra Müslüman olmuştur. Cahiliye döneminde Abdü'l-Kâbe olan adının Müslüman olduktan sonra Hz.
Peygamber tarafından Abdullah olarak değiştirildiği rivayet edilir. Birçok lakabı vardır, ancak onun en
meşhur lakabı Sıddık'tır. Bu lakap kendisine Miraç olayını hiç tereddüt etmeden kabul ettiği için bizzat
Resul-i Ekrem tarafından verilmiş ve onunla şöhret bulmuştur. Mekke'de ilk dönemde onun vasıtasıyla
birçok kimse Müslüman olmuştur. Ticaretle uğraşan Ebu Bekir Mekke döneminde Kureyşli müşriklerin
işkencelerine maruz kalan birçok Müslümanı büyük bedeller ödeyerek hürriyetine kavuşturmuştur.
Hicrette Hz. Peygambere arkadaşlık etmiş, birlikte Medine'ye hicret etmişlerdir. Hz. Peygamberin
kumandanlığını yaptığı bütün savaşlara katılmış, Hudeybiye ve Veda Haccında bulunmuştur.
Resulullahın vefatından sonra Müslümanlarca halifeliğe seçilerek İslâm tarihinin ilk halifesi olmuştur.
İki yıl kadar bu makamda Müslümanların başında kalmış ve Hicrî 13 yılında Medine'de vefat etmiştir.
Hz. Ebu Bekir, Resul-i Ekrem'in yanına defnedilmiştir.
eBU'L-aLÂ-ı maarrÎ:
Meşhur Arab filozofu ve şairidir. Kör olmasına rağmen fevkalâde hafızasıyla
tanınmış, ümitsizlik ve kötümserlikle ilgili kasideleriyle meşhur olmuştur. Lügat, edebiyat, gramer, fıkıh
ve tarih tahsili aldı. Müslüman olmadığı hâlde, İslâm toplumu içinde yaşamış ve hürriyet içinde
kitaplarını yazmıştır (M. 973-1057).
eFLÂtUN (öL. m.ö. 347):
İslâm felsefesi üzerinde önemli etkileri olan İlk Çağ Yunan filozoflarından
biridir. Kendisine omuzunun veya alnının genişliğinden dolayı Platon denmiş ve tarih boyunca hep bu
adla anılmıştır. Arabcada "p" sessizinin bulunmaması ve yan yana iki sessiz harfin telâffuzundaki güçlük