Alo Fetva Hattı, Ramazan dolayısıyla 24 saat vatandaşların sorularını yanıtlıyor. 

Ramazanın ilk günlerinde daha çok soruların oruçla ilgili olduğunu belirten Nevşehir Müftüsü Yakup Öztürk, Ramazan ayının 15. gününden itibaren ise de zekat, sadak-i fıtır ve fidyeyle ilgili soruların yoğunlaştığını açıkladı.

Ramazan ayının il genelinde çok renkli ve mutlu geçtiğini, dini bir yoğunluk yaşandığını belirten Öztürk, bu durumun Alo Fetva Hattı'na gelen sorulara da yansıdığını ifade etti.

Alo Fetva Hattı'nın en fazla çalışan büroları konumunda bulunduğunu ifade eden Öztürk, nöbetleşe 24 saat arkadaşlarının görev yaptığını belirtti. Öztürk,

"Akşam saat 17.00’ye kadar müftülüğümüzde bulunan büroda telefonun başında bekliyorlar. Sonrasında ise nöbetçi arkadaşlarımızın telefonlarına aktarma yapılıyor. Halkımızın ilgisinden memnunuz. Hattımızın telefonları hiç susmuyor. 24 saat içerisinde her an telefon geliyor, arkadaşlarımız nöbetleşe cevap veriyorlar.” dedi. 

Fetva hattına çok çeşitli konularda sorular geldiğini ifade eden Öztürk, şunları kaydetti: “Ama Ramazan ayında olduğumuz için ilk günlerde oruçla alakalı sorular yoğunlaşıyordu.

‘Kadınlar özel hallerinde oruç tutabilir mi, hastalarla alakalı iğne orucu bozar mı, şeker hastalarına yapılan insülin, astım hastalarının almak zorunda olduğu spreyler orucu bozar mı’ gibi sorular üzerinde yoğunlaşma oluyor. Özellikle Ramazan ayının 15. gününden sonra zekatla, fidye ve fitreyle alakalı sorularda artma oldu.

Bunlar içerisinde 'birden fazla arabamız var nasıl zekat vereceğiz, toprak mahsullerinin zekatı var mıdır varsa nasıl verilir, üzerinden bir yıl geçmeli mi, bazıları torunuma zekat verebilir miyim, servis aracı kullananlar kazanca mı yoksa birkaç aracım var onların değeri üzerinden mi vereceğim diyor. Bilinmeyen önemli konular arasında kadınlara zekat düşer mi' gibi her konuda sorular oluyor. Bunlarında cevabını vererek halka yardımcı olmaya çalışıyoruz.” 

Alo Fetva Hattı yoğun bir şekilde vatandaşlarca aranıyor. Hatta görevli olanlar da gelen soruları cevaplandırıyor. Hattı arayan bir kadın, Müftü Yardımcısı Nazım Haksever’e 'kendine ait tarladan çıkan ürüne zekat düşüp düşmeyeceğini, nasıl hesaplaması gerektiğini sorduktan sonra eşinin zekat vermesini istemediğini, baskı uyguladığını, vermezse sorumlu olup olmadığını' sordu. Haksever bu sorular karşısında

"Zekatını, daha doğrusu öşrünü vermeniz lazım. Öşür, tarlalardan gelen mahsulatın zekatıdır. Semadan gelen suyla besleniyorsa ürün onda bir, kuyulardan çıkan suyla besleniyorsa yirmide bir olarak verilir. Mahsulat kalktığı anda zekatı verilir. Üzerinden bir yıl geçmesi beklenmez. Eşinizi ikna ederek zekatınızı vermeniz gerekir. Yoksa siz de sorumlu olursunuz. Sorumlu sizsiniz.” diye cevap verdi.