Bir gün gökyüzünde çok parlak bir yıldız gördü ve “Tamam varlıkların yaratıcısı olan Allah bu olmalı!” dedi. Ancak bir müddet sonra ay doğdu ve yıldızların ışığını boğdu. Yıldızlar görünmez oldular. O zaman “Bu yıldızlardan daha büyük ve daha parlak, ışığı her yeri aydınlattı. O zaman varlıkların Rabbi budur!” dedi. Sabah güneş doğunca bütün yeryüzünün aydınlandığını, ay ve yıldızların kaybolduğunu gördü.
“Bütün yaratıkların ay ve güneşin de Rabbi bu güneş olmalıdır” dedi. Her şeye hâkim vaziyette doğan güneşin ikindiden sonra tesirinin kaybolarak battığını görünce “Ben batıp gidenleri sevmem! Rabbin bana hidayet etmemiş olsaydı ben de haktan ayrılanlardan olurdum. Ben kavmimin şirk koştuğu şeylerden uzağım. Kuşkusuz Allah birdir ve her şeye kadirdir. Her şey aylar ve güneşler onun emrinde hareket ederler. Ben müşriklerden değilim. Ben muvahhid olarak gökleri ve yeri yaratan Allah’a iman ettim ve O’na yöneldim!” ve “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum” dedi.
Hz. İbrahim’in (as) daha çocuk yaşta Allah’ı aklı ile bulması ve O’na teslim olması onun aklının kemalini ve hakikati aramadaki gayretini göstermesi açısından önemli olduğu için yüce Allah bize Hz. İbrahim’i (as) örnek göstermiş ve kendisine “Halilim!” demiştir.
Hz. İbrahim (as) daha sonra toplumun putlara tapınmasına hayret ederek onlara gerçekleri anlatmaya başladı. “Elinizle yontup yaptığınız bu putlara ne diye tapıyorsunuz?” derdi. Onlar da “Bunu bize baban öğretti.” derlerdi. Hz. İbrahim de (as) “Benim babam da yolunu sapıtanlardandır!” diyordu.
Âzer evindeki atölyesinde put yapar ve diğer kardeşleri ile beraber Hz. İbrahim’e (as) de verir ve satması için pazara gönderirdi. Hz. İbrahim (as) onların boyunlarına ip bağlar ve sürükleyerek satmaya götürürdü. Bu sebeple kendisinden hiç kimse satın almazdı, o da hiç satamadan getirir babasına verirdi. Hz. İbrahim (as) gençliğinde kumaş ticareti ile uğraşmış, daha sonra da çiftçilik yapmıştır.
PEYGAMBER KISSALARI
YENİ ASYA ARAŞTIRMA MERKEZİ