Milli İttifak liderlerinden Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, meydanlarda Rabia işareti yapmakla güçlü Türkiye'nin kurulamayacağını söyledi.
Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi (BBP) tarafından kurulan Milli İttifak liderleri Mustafa Kamalak ve Mustafa Destici, Sakarya'da miting düzenledi. Milli İttifak Hatay milletvekili adaylarının tanıtımı ile başlayan mitingde konuşan BBP eski Lideri Destici, hükümetin iç ve dış politikada çok başarısız olduğunu söyledi.
Hükümeti söz verdikleri hiç bir vaadi yerine getirmemekle suçlayan Destici, şunları dedi: " 'İşsizliği yok edeceğiz' dediler. Yok ettiler mi? Tam tersine işsizlik zirve yaptı. 'Yoksulluğu bitireceğiz' dediler. Bitirdiler mi? 'Yasakları kaldıracağız' dediler. Kaldırdılar mı? 'Yolsuzluğu bitireceğiz' dediler. Bitirdiler mi? 'Yeni sivil, demokratik bir anayasa yapacağız' dediler. Yaptılar mı? 'Adil bir yargı sistemi getireceğiz' dediler. Getirdiler mi? 'Yüzbin kişiye ev vereceğim' dedi. Verdi mi? 'Yeni evlenenlere ev vereceğim' dedi. Verdi mi? 'Kanal İstanbul' dedi. Yaptı mı? Hiçbirisini yapmadı. '10 tane dünya markası oluşturacağız' demişlerdi. Birinci markaları; kaçak saray. İkinci marka; Ayetli pasta. Üçüncü markaları; Bakara makara diyen bakanlar. Ama milletimizin anladığı şekilde istihdama katkı sağlayacak hiç bir marka yapmadılar. Biz yapacağız. İşsizliği, yoksulluğu, yolsuzluğu da sona erdireceğiz."
Cumhurbaşkanlığı makamının istismar makamı olmadığını dile getiren Mustafa Destici, "Sizin makamınız milleti kandırarak, aldatarak, milletin duygularıyla oynayarak iktidar partisine oy devşirmek değildir. Sizin makamınızın gereği tarafsız olmaktır, adil durmaktır. Her vatandaşımızın yanında olmaktır" şeklinde konuştu.
'BUNLARIN TEK YAPTIĞI TEK ŞEY MEYDANLARDA SLOGAN ATMAKTAN İBARET'
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak da iktidarın ülkeyi tam bir felaketin, kaosun içine sürüklediğini söyledi. İslam ülkelerinin tarihte olmadığı kadar perişan olduğunu anlatan Kamalak, "Her yerde gözyaşı, her yerde kan. Adım adım büyük İsrail projesini uyguluyorlar. Yemen ikiye bölündü, Irak üçe bölündü, Libya kırka bölündü, Suriye paramparça. Burnumuzun dibinde yüzyılın en büyük insanlık dramı yaşanıyor. Ateş kapımıza dayandı. Ama bunların yaptığı tek şey meydanlarda slogan atmaktan ibarettir. 'Güçlü Türkiye' diyorlar. Bütün Türkiye'yi 'Güçlü Türkiye' palavrasıyla donatmış durumdalar.
'GÜÇLÜ TÜRKİYE SARAY YAPMAKLA KURULAMAZ'
Halkın tertemiz oylarıyla seçilmiş Mursi'nin üç tane cuntacı tarafından hem de iki defa idama mahkum edildiğini belirten Kamalak, şöyle konuştu; "Meydanlarda Rabia işareti yapmakla güçlü Türkiye kurulamaz. Sen ipten adam alabiliyor musun? Bana ondan haber ver. 'Güçlü Türkiye' slogan atmakla olmadığı gibi saray yapmakla da kurulamaz. Tarih boyunca yapılan bütün saraylar yükselişin değil çöküşün habercisi olmuştur. Osmanlı tarihimiz bunun en acı misalini teşkil etmektedir. Ekonomin ne kadar güçlüyse paran ne kadar değerliyse sözün o kadar geçerlidir."
'YENİ TÜRKİYE'Yİ YALILARA TAŞINANLAR DEĞİL, YETİM HAKKINA SAHİP ÇIKANLAR KURABİLİR'
Kendilerinin kurduğu fabrikaların, milli tesislerin yok edildiğini ifade eden Mustafa Kamalak, "Eşe dosta peşkeş çektiler. İşçilerimizi de sokağa bıraktılar. Bunlar topyekün miras yedidir. Miting meydanlarında süslü kelimelerle milleti kandırmaya çalışıyorlar. Yeni Türkiye'yi kuracaklarmış. Yeni Türkiye'yi yalılara taşınanlar değil yetim hakkına sahip çıkanlar kurabilir. Milletin inancıyla makara yapanlar değil milletin değerlerine sahip çıkanlar kurabilir. Dürüst, şeffaf, şaibesiz olanlar kurabilir. Yeni Türkiye'yi gencecik yiğitleri boynu bükük kahvehane köşelerinde açlıktan kıvranırken 12 katrilyon harcayıp saray yapanlar değil. Anadolu'yu fabrikalarla donatanlar kurabilir" dedi.
"Bunlar polemikle, kavga siyasetiyle, gerçekleri örtmeye çalışıyorlar" diyen SP lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun son örneği Başkanlık tartışmasıdır. Sanki Başkanlık sitemine geçince her şey düzelecekmiş. Siz 13 yıldır iktidardasınız. Asgari ücreti iki katına çıkarmak istediniz de parlamenter sistem mi engelledi? İşçiye, memura, emekliye yüzde 50 zam vermek istediniz de parlamenter sistem mi mani oldu? Çiftçinin alın terine sahip çıkmak istediniz de parlamenter sistem mi engelledi? Keramet yönetim sisteminde değil üretim sistemindedir."