Hür Dava Partisi (Hüda Par) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Kürtlerin kendi arasında çatışması hiç kimseye fayda sağlamaz. Böyle bir çatışma bölgeyi tamamen bir kaosa çevirir. Türkiye'deki bir iç savaştan önce belki de Kürtlerin kendi arasındaki bir iç savaş gündeme gelir" dedi.
Yapıcıoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, hafta sonu Şırnak'ın Cizre ilçesinde yaşanan olayları değerlendirdi.
Çözüm sürecinin başladığı andan itibaren defalarca Kürt meselesinin ayrı, şiddetin sona erdirilmesi ve silahların susturulmasının ayrı bir mesele olarak ele alınması gerektiğini ifade ettiklerini belirten Yapıcıoğlu, "Şu anda geldiğimiz an itibariyle artık devletin meselesinden ziyade Kürtlerin meselesi haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.
Cizre'de yaşanan olaylarda sadece PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H'nin sorumlu olduğu yönünde bir algı oluşturulmaya çalıştığına dikkati çeken Yapıcıoğlu, saldırıların arkasında farklı farklı örgütlerin olmadığını, bir örgütün farklı roller üstlenmiş küçük küçük parçacıklarının bulunduğunu, HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak'ın "Gençlerimiz örgütümüzün belirlediği politika çerçevesinde hareket etmektedir" açıklamasının da bu görüşlerini destelediğini söyledi.
Yaşanan olayların ardından saldıranların ve mağdur olanların çok net ortada olduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
"PKK'ya tabi olmayı kabul etmeyen ve baskılara, tek tipçiliğe direnen bir yapı olduğu için Hüda Par hedeftir. Dik durusu, tek tipçiliği reddedişi Kürdistan'da faaliyet yürüten diğer muhalif yapıları da cesaretlendirdiği için Hüda Par, PKK'nın hedefidir. PKK, çözüm sürecinde kendisinden başka muhatap olmasını istemediği için ve Kürtlerin tek temsilcisi olarak kalmak istediğinden, özellikle Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç'ın genel merkezimizi ziyaretinden sonra saldırılarını biraz daha şiddetlendirmiştir. Uluslararası siyonist emperyalizm ve PKK'nın içindeki İslam düşmanı olan bazı kişiler ve gruplar, İslami kimliğimizden, söylemimizden ve duruşumuzdan dolayı bizi hedef haline getirmiştir."
Yapıcıoğlu, Kürtlerin iç çatışmasının herkesten önce Kürtlerin felaketi olacağını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Sağduyu ve provokasyon açıklamalarından sonra çok yoğun bir şekilde partimizi hedef gösteren açıklamaların gelmesi tehlikenin geçmediğini, büyüyerek devam ettiğini ortaya koymaktadır. Buradan ben PKK'ya ve onun siyasi temsilcisi HDP'ye seslenmek istiyorum. Sizin de olaydan hemen sonra yaptığınız açıklamalarda kabul ettiğiniz gibi, Kürtlerin kendi arasında çatışması hiç kimseye fayda sağlamaz. Böyle bir çatışma bölgeyi tamamen bir kaosa çevirir. Türkiye'deki bir iç savaştan önce belkide Kürtlerin kendi arasındaki bir iç savaş gündeme gelir. Eğer gerçekten Kürt halkının iyiliğini istiyorsanız, Kürt halkının haklarını talep ettiğiniz iddianızda doğruysanız, Kürtleri birbirine karşı kışkırtmaktan, onları birbirine düşürmekten ve size benzemeyen farklı bir çizgide siyaset yapmak isteyen Kürtlere saldırmaktan bir an önce vazgeçin."
-"Halk kendini savunma haline geçmek zorunda kalacak"
Hüda Par'ın saldırılara karşılık verip vermeyeceği yönündeki bir soru üzerine Yapıcıoğlu, Hüda Par'ın bir siyasi parti olduğunu, silahlı bir kolunun da olmadığını belirterek, saldırıların devam etmesi ve bıçağın kemiğe dayanması durumunda halkın kendi kendini savunma haline geçmek zorunda kalacağını söyledi.
Yapıcıoğlu, Cizre'deki olayların abartıldığı yönünde bazı yetkililerin açıklamalarda bulunduğunun hatırlatılması üzerine, "Olayların abartıldığına katılmıyorum, aksine olayların vahameti yeterince fark edilmiyor. Bu olaylar gün ve gün şiddetlenerek, devam edecek gibi seyir izliyor" iddiasında bulundu.
Yetkililerin provokatörlerin yakalandığı yönünde açıklama yaptığını, kendilerinin bu kişilerin kim olduğunun kamuoyuyla paylaşılmasını talep ettiğini belirten Yapıcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hiç kimse bu olayı provokatörler yaptı, bu olay çok fazla abartıldı veya dışarıdan bazı eller bu işin içine girdi ve olayları bu raddeye getirdi diyerek, kendi sorumluluğundan kurtulamaz. Özellikle hükümetin suçu, paralele ve provokatörlere yükleyerek sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. 27 Ekim günü katledilen Abdullah Deniz'in cenazesi köyüne defnedilmek için götürülürken 28 Ekim günü gece saatlerinde Cizre'nin hem girişinde hem çıkışında iki kez cenaze konvoyunun önü kesilmiştir. Bunu da mı paralel yaptı veya provokatörler mi gelip bu yolu kesti?" (AA)