Birçok uzman, 2020’de İdlib’de ateşkesi sağlayan Türkiye-Rusya mutabakatının artık ortadan kalkmakta olduğu yorumlarını yapıyor, ancak Rusya’nın hedefleri ve atması muhtemel adımlar konusunda farklı görüşler bulunuyor.
Rusya ve Esad rejiminin İdlib’e yönelik askerî harekât hazırlıkları Türkiye üzerinde baskıyı arttırıyor, bölgede gerilimi tırmandırıyor. Son haftalarda Rusya’nın bölgede hava saldırılarını yoğunlaştırması dikkat çekerken, Esad rejimi de önemli noktalara ağır silâh sevk etmeyi sürdürüyor. Birçok uzman, 2020’de bölgede ateşkesi sağlayan Türkiye-Rusya mutabakatının artık ortadan kalkmakta olduğu yorumlarını yapıyor, ancak Rusya’nın hedefleri ve atması muhtemel adımlar konusunda farklı görüşler bulunuyor.
Putin, düğmeye basar mı?
Gelişmeleri yakından takip eden Alman uzman Kristian Brakel, son gelişmeleri kaygı verici olarak görmekle birlikte, henüz Kremlin’in İdlib’e kapsamlı harekât için yeşil ışık yakmadığı görüşünde.
Heinrich Böll Vakfı Türkiye Temsilcisi Brakel, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Rusya Devlet Başkanı Putin’in İdlib konusundaki son hamlelerinin gerisinde, farklı hesapların da olabileceğini söyledi.
Brakel, “İdlib’de tırmanan gerilime, Kremlin’in Türkiye’nin yeniden ABD’ye yakınlaşmış olduğu yönündeki algısı da kaynaklık etmiş olabilir. Türkiye’nin, Kafkaslar, Ukrayna ya da Libya konularında Rus çıkarlarına karşı hareket etmiş olması da bu süreçte rol oynamış olabilir” görüşünü dile getirdi.
Avrupa da gelişmelerden endişeli
Muhaliflerin son kalesi olarak görülen İdlib’de, yerlerinden edilmiş yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli yaşıyor. Bölgenin radikal grupların elinde olması ve terör örgütlerinin kontrolünde bulunması, hem Ankara’yı, hem de Avrupa başşehirlerini endişelendiriyor.
Olası bir askerî harekât durumunda İdlib’den yeni bir göç akınının yaşanması, bu bölgede bulunan radikal cihatçı örgütler sebebiyle terör tehdidinin yeni boyutlar kazanması, uzmanları kaygılandıran gelişmelerin başında geliyor.
Türkiye’yi bekleyen riskler
Heinrich Böll Vakfı Türkiye Temsilcisi Kristian Brakel, Rusya’nın taleplerinin karşılanmasının zor olduğunu işaret ederken, gelişmelerin bölgedeki Türk askerlerini de alanda çok güç bir duruma soktuğunu söyledi.
Brakel, “İdlib’deki Türk askerinin çok zor bir durumda bırakıldığı bir gerçek. Ne Rusya’nın ne de rejimin saldırılarına gerektiği gibi karşılık vermelerine izin veriliyor ne de HTŞ ile işbirliği yapmalarına. Zaten HTŞ, ideolojik olarak Türk ordusu mensuplarının inandıklarıyla örtüşmediği gibi, onlar tarafından güvenilir bir partner olarak da görülmüyor. Türk askerlerinin bu iki taraf arasında sıkışıp kalması ciddî bir risk oluşturuyor” görüşünü aktardı.
Deutsche Welle Türkçe