Başsavcıvekili Hüseyin Şahin tarafından düzenlenen fezleke, TBMM Başkanlığına sunulmak üzere Adalet Bakanlığına gönderildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, 7 Eylül 2015'te başsavcılığa dilekçe vererek, Yüksekdağ'ın 31 Temmuz 2015'te Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hakkında, "yargıya talimat verdiği ve yargı görevini yapanı etkilediği" iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu hatırlattı.

Aydın'ın dilekçesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu'nun, Cumhurbaşkanı'nın ancak vatana ihanetten dolayı suçlanabileceğine hükmeden Anayasa'nın 105. maddesini gerekçe göstererek Yüksekdağ'ın suç duyurusunu işleme koymadığı belirtildi.

Dilekçede, Yüksekdağ'ın suç duyurusunda yer alan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 24 Temmuz'daki "Bu gece ilk adım kararlı şekilde atıldı. Eş zamanlı olarak ülkemizin 16 vilayetinde 300'e yakın noktada yapılan operasyonlarla bir süreç başlatıldı. Bu süreçle birlikte çok sayıda şu anda zanlı gözaltına alınmış vaziyette. Bu gözaltına alınanlarla ilgili tabii bir süreç başladığı gibi, bu sadece bu geceye yönelik bir operasyon değildir ve bu operasyon bundan sonraki süreçte de kararlı şekilde devam edecektir" açıklamasına yer verildi.

Yüksekdağ'ın suç duyurusu dilekçesinde belirttiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 29 Temmuz 2015'teki "Terör örgütünü kendi arkasında görenler, sırtımızı şuraya buraya dayıyoruz diyenler bu ifadelerin bedelini ödemelidir" beyanının, terör suçlarına yönelik hukukun işletilmesine dair bir temenni olduğu kaydedildi.

Avukat Hüseyin Aydın'ın dilekçesinde, Yüksekdağ hakkında "iftira" suçundan kamu davası açılması istendi.

"İfade hürriyeti sınırlarını aştı"

Bunun üzerine yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan fezlekede, şikayet edilen Yüksekdağ'ın beyanlarının "Cumhurbaşkanına hakaret" suçu kapsamında olduğu ve atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu kaydedildi.

Fezlekede, Yüksekdağ hakkında Anayasa'nın 83. maddesine istinaden dokunulmazlığının kaldırılması talebinde bulunulması gerektiği kanaatine varıldığı bildirildi.

AA