Konca, yaptığı açıklamada, tutuklamayı sert bir dille eleştirerek, şunları kaydetti: "Sözün bittiği yerdeyiz. Bu kadar haksızlık, bu kadar hukuksuzluk olmaz. Bu insanlar bir kamu görevi yapıyorlar. Halkı aydınlatmak, haber kaynaklarını açıklamadan, aldıkları haberleri objektif kamuoyuna yansıtmak, onların hakkıdır, görevidir, sorumluluğudur. Bu hakkını kullanan, bu sorumluluğunu yerine getiren basın mensuplarının, bu haber yalan haber mi değil mi oda tartışılmaksızın, yok devlet sırrı, yok casusluk, yok bilmem ne adıyla tutuklanmış olmaları hakikaten bir hukuk garabetidir. Onun ötesinde bırakınız onu, bu insanlar hakkında şikayet üzerine bir soruşturma başlattınız. Doğru yanlış bir kamu davası açtınız. Bu insanlar kaçmadı, gitmedi, delil karartmadı. Tutuklama dediğiniz şey bir tedbirdir. Ya kaçma ihtimali olacak, ya delilleri karartacak, yok edecek. Bunların hiçbiri olmaksızın bir insanın sadece haber yaptı diye, kamuoyunu aydınlattı diye tutuklanmasının vicdanla hukukla gerçekten alakası yok. Bu gidiş kötü bir gidiştir. Bu gidiş Türkiye için gerçekten Türkiye için yüz karartıcı bir gidiştir. Cumhurbaşkanın kendi açıklaması, 'Silah olsa ne olur, olmasa ne olur' denen bir noktada bunu yazdı diye basının mensubunun bir gazetenin genel yayın yönetmeninin tutuklanması tüm basına ve herkese bir gözdağıdır. Susun konuşmayın. Benim dediğim dışında hiçbir fikir ileri sürmeyin aksi halde hepiniz aynı akıbete uğrayacaksınız demektir. Bir gözdağından, bir şantajdan, bir tehditten başka birşey değildir."

Konca, yargı ve yargıç güvenilirliğinin olmadığına dikkat çekerek, "Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve yargıç güvenirliği hiçbir zaman yoktu ama bu dönem kadar yargıç güvensizliğinin, yargı bağımsızlığının olmadığı hiçbir dönem de olmamıştır. Sulh Ceza Mahkemeleri'nin bizatihi kuruluşu, HSYK'nın atama yetkisiyle istediği şekilde oynaması hali bile bu Sulh Ceza Mahkemeleri'nin niteliği konusunda yeteri kadar endişe etmeyi gerektiriyor. Bu kararın, mağduriyetten başka, insanlara gözdağı vermekten başka bir amacı da söz konusu olamaz." diye konuştu.

Konca, insanların bu uygulamalara tepki vermesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Bunun sonu toplum içinde bu uygulamayı yapanlar için de hiç hayır olmaz. Basın özgürlüğünün olmadığı toplumun susturulduğu bir yerin sürekli suskun kalmasının söz konusu olmadığı dünya deneyleriyle sabittir. İnsanların bu suskunluğa karşı çıkması ve demokratik tepkilerini ortaya koyması gerekir. Buna ihtiyaçta vardı aslında bu süreç öyle bir gelişmeye evrilebilir. Türkiye'de demokrasi inşası bağlamında insanların mutlaka ses çıkartması gerektiği konusunda artık bunun bir dürtü olmasını diliyorum."