Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişiminin ardından meydanlarda demokrasi nöbetini sürdüren halka seslendi. Erdoğan idam cezası dahil pek çok konuda kritik açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'da halka sesleniyor. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Hiç endişeniz olmasın, ne diyoruz her zaman, biz sadece Rabb'imizin karşısında eğiliriz. Başka hiçbir yerde bize eğilmek yok. İşte 208 şehidimiz var, hepsini defnettik ama bilesiniz ki bu halka son değil, bunun devamı da olacak. Zaten biz bu yola böyle çıktık, böyle koyulduk. Ne dedik, kefenimizi giydik bu yola böyle çıktık.
Biz inanıyoruz ve üstünüz. Hiç şüpheniz olmasın. Şu anda Türkiye'nin dört bir yanında, her yerde bu tablo var. Bugün bu akşam arkadaşlarımızla bir değerlendirme toplantısı yaptık. Bu saate kadar toplantımız sürdü.
Bu sıradan bir mesele değil. Bu bir mesele, bu bir vatan meselesi. Bu vatan meselesinde, bu ne idüğü belirsizlere biz bu ülkemizi bırakmayacağız.
Sayın Başbakan söyledi, ben de söylüyorum: Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Siz halkı görmemezlikten gelemezsiniz. Halkın böyle bir talebi varsa, bunun görüşüleceği yer neresidir? Parlamentodur. Bu alçakların bombaladığı parlamentoda inşallah görüşülmek suretiyle, inanıyorum ki parlamentodaki siyasi partiler bu konudaki en isabetli kararı alacaktır. Ben bunu onaylarım.
Gencecik yavrularımızın tanklarla, toplarla şehit edildiği bir ülkede biz siyasiler olarak eğer buna sessiz kalırsak ebedi alemde bunun hesabını veremeyiz. Bugün ABD'de, Rusya'da, Çin'de, dünyanın değişik ülkelerinde idam var mı? Sadece AB üyesi ülkelerde yok.
Bu imzalar atıldığı gibi, bunlar geri de alınabilir. Yeter ki parlamentomuz bu kararı alsın. Şimdi bazıları önümüze farklı şeyler getiriyorlar. Bunlar değiştirilemez hükümler değil. Buyrun, işte şu anda yapılanlar, Ankara'da Özel Harekat'a bombalar yağdırılıyor ve benim 47 polis kardeşim orada şehit oluyor. Aynı şekilde, bizi yakalamaya çalıştılar, bizim kaldığımız yere geldiler fakat biz çıkmıştık.
İfadeler enteresan, biz yakalasaydık ya ölü ya diri getirecektik.
Bunlar, hesapların üzerinde bir hesap, tuzakların üzerinde bir tuzak var, en büyük tuzağı kuracak olan Allah'tır, bunu bilmiyorlar. O muhafaza etti mi, O korudu mu mesele yok.
İnşallah bu süreci öyle veya böyle atlatacağız. Ve şu anda gayet güzel bir şekilde çalışmalar devam ediyor. Hükümetimiz şu anda önemli bir hazırlığın içinde ve Çarşamba günü inşallah Milli Güvenlik Kurulu'muzu toplayacağız. Sonra da bir Bakanlar Kurulu toplantısı yapacağız. Ve önemli bir kararı açıklayacağız, şimdi burada açıklamayacağım.
Zamanla yarışıyoruz. Süratle karar alıp, süratle neticeye varmamız lazım. Bunun için de onunla ilgili de Adalet Bakanlığı'mız bu hafta dosyalarını hazırlıyor, ABD'den kendisini isteteceğiz. Yalnız ben burada bugün bir şey daha söyleyeceğim, ulusal medyamızda sağ olsunlar bir birliktelik, bir beraberlik gördüm. Fakat uluslararası medyada Pensilvanya'yı ziyaret edenler var. Ben buradan uluslararası medyaya sesleniyorum, ey medya, ABD'de çifte kuleler yıkıldığı zaman acaba gidip de Bin Ladin'le röportaj yapsaydı buna nasıl bakardınız? Fakat şimdi Türkiye'de böyle bir darbe girişiminde bulunan şahsın takımının gidip kendisiyle röportaj yapanlara nasıl sıcak bakıyorsunuz?
Her akşam bir uluslararası bir medya grubuyla devam edeceğiz. Anlatmamız lazım, bilmeleri lazım. İnşallah tren tekrar raylara oturtulmuştur.
Çarşamba günkü yapacağımız toplantı inşallah bunların önünü açacak. Şimdi toptan inlerine gireceğiz. Benim sizden ricam şu; komşularım yine haklarını helal etsin. İnşallah hep söyledim, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.
Birbirimizi sadece Allah için seveceğiz. Makam mevkii için değil. Bu yolculuğumuzda da bir şey bizim için çok önemli; bu Rabia'yı unutmayalım. Bir, tek millet. 79 milyon tek millet, çünkü biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü severiz. İki, tek bayrak. Ve üç, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu vatan toprakları bizim. Ve şunu unutmayın, hani tarlaya imar girerse orası ne olur arsa olur. Bunun da vatan olabilmesi için neye ihtiyaç var, şehit kanına ihtiyaç var. Dört, tek devlet. Devlet içinde devlet olmaz.
Bunlar gerçekten kardeşimin dediği gibi TSK'nın gerçek manada Türk askeri bunlardır, diğerleri hain ve onlar ihanet ettiler. Ama bu hainlere inşallah bu millet pabuç bırakmadı. Sizin duruşunuz var ya, milli iradenin duruşu var ya, bütün oyunları bozdu. Onlar sizin böyle meydanlara çıkacağınızı düşünmüyorlardı. O bütün hesapları alt üst etti. Bu birlik üzerine sabit kadem olalım, yolumuza böyle devam edelim. Ben sizin gözlerinizde bunu görüyorum.
İnşallah şurada bir ay kadar bir şey kaldı. 26 Ağustos Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü açacağız. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile İstanbul bir başka güzel olacak.
Bu millet neye layık değil? Hamdolsun her şey kararlı bir şekilde yürüyor. Ve ardından 26 Aralık'ta da Boğaz'ın altındaki bir başka eser; Avrasya Tüneli.
Taksim'deki kardeşlerimize de bir müjde verelim; inşallah Taksim Kışlası da isteseler de istemeseler de tarihine uygun olarak oraya yapılacak. Orada bir tarih müzesi yapacağız. Türkiye'nin ilk opera binasını da yapacağız. İnşallah Taksim Camii'ni de oraya inşa edeceğiz. Taksim'in tamamını yayalaştıracağız. Bütün trafiği yerin altına alacağız. Şu an Taksim Meydanı'nı dolduran kardeşlerim, Taksim Meydanı daha güzel olacak.
Bütün bunlarla beraber öyle şeyleri talep edelim ki inşallah, dünyada ne getirir ne götürür buna bakmamız lazım. Bir keresinde Sultanahmet'te Cuma namazındayız, bir durum yaşadık. Garipti, dolu değildi Sultanahmet'i dolduralım.
Esenler çok büyük bir değişim yaşıyor, kentsel dönüşüm yaşıyor.
Kısıklı'dan Ankara Kızılay'a selamlar sevgiler diyorum.