Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'ye yönelik uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge oluşturulması konusunda bir anlaşma olmadığını belirterek, "Ancak eğit-donat konusunda çalışmalarımız var. Eğitimin nerelerde uygulanacağına dair kararlar bile alındı" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Gürcistan Dışişleri Bakanı Tamar Beruçaşvili ile Dışişleri Bakanlığı'nda yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Çavuşoğlu, bir soru üzerine, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik öncelikleri kapsamında olan uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge oluşturulması konusunda henüz bir gelişme ya da anlaşma olmadığını belirtti. Çavuşoğlu, eğit-donat stratejisinin başarılı olabilmesi için güvenli bölge ve uçuşa yasak bölgelerin bulunması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Eğit-donat konusunda çalışmalarımız var. Eğitimin nerelerde uygulanacağına dair kararlar bile alındı. Burada amaç Suriye ve Irak'a istikrar getirmek ve siyasi bir dönüşümün sağlanması. Bunların yapılması için de bazı adımların atılması gerekiyor."

Stratejik ilişkiler

Çavuşoğlu, Gürcistan Dışişleri Bakanı'nın ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye yapmış olmasından dolayı büyük memnuniyet duyduğunu da belirterek, "Kendisini ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Aynı zamanda hemşerimizdir çünkü 30 yıl önce Türkiye'de yaşamış, babası İskenderun Demir Çelik İşletmeleri'nde çalışmış bir kişi" diye konuştu.

Görüşmeler sonrasında "Türkiye-Gürcistan Dışişleri Bakanlıkları Arasında İşbirliği'nin Geliştirilmesine Dair Protokol"ün imzalandığını vurgulayan Çavuşoğlu, ayrıca ilişkilerin Üst Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi seviyesine çıkartılması yönünde karar aldıklarını belirtti. Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye arasındaki üçlü mekanizmaya verdikleri öneme işaret eden Çavuşoğlu, Ahıska Türklerinin durumuna da değindi.

Çavuşoğlu, "Gürcistan'ın 2007'de çıkardığı yasayla Ahıska Türkleri anavatana dönme imkanı buldu. Gürcistan hükümetinin son kararları ve eylem planı, Ahıska Türklerinin şartlarını iyileştirmek içindir. Bu adımlar için teşekkür ediyoruz" ifadesini kullandı.

"NATO üyeliğini destekliyoruz"

Çavuşoğlu, NATO ile Gürcistan arasındaki ilişkilere de değinerek, "Gürcistan'ın NATO üyeliğine destekliyoruz. Bu desteğimiz devam edecektir" dedi. Rusya-Abhazya arasında imzalanan güvenlik anlaşmasına da değinen Çavuşoğlu, "Rusya-Abhazya anlaşmasını tanımadığımızı vurguladık. Bu konudaki tutumumuzda devam edecektir" şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, dün AB heyeti ile yaptığı görüşmede Türkiye ile AB arasındaki uyumu artırmaya yönelik somut bir öneri getirilip getirilmediğine ilişkin soruyu yanıtlarken de AB tarafından kendisine somut bir öneri ya da eleştiri gelmediğini söyledi. Çavuşoğlu, "Türkiye AB'nin güvenlik ve savunma politikalarına önemli katkılar sağlamaktadır ama karar mekanizmalarına dahil edilmedi. Bu da AB'nin çelişkisidir. Burada sitem etmesi gereken ülke Türkiye'dir" ifadesini kullandı.

"Rusya hala komşu ülkeler üzerindeki planlarını uygulamaya devam etmek istiyor"

Gürcistan Dışişleri Bakanı Tamar Beruçaşvili de ilk resmi ziyaretini Ankara'ya gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Türkiye'nin kendisi için özel öneme sahip olduğunu söyledi.

Gürcistan ve Türkiye'nin sadece komşu değil aynı zamanda birbirine çok yakın stratejik ülkeler olduğunun altını çizen Tamar Beruçaşvili, "İki ülke arasında örnek teşkil edecek ilişkiler birçok alanda kendisini gösteriyor. Aynı zamanda ortak önceliğimiz iki dışişleri bakanlığı arasındaki bağları daha da güçlendirmek ve bu bağlamda özel bir protokol imzalamaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Çünkü bu protokol işbirliğine hizmet edecek ve ilişkilerimize dinamizm kazandıracak" diye konuştu.

Yüksek düzeyli stratejik mekanizma ve karşılıklı çıkarın bulunduğu alanlarda diyaloğu daha da geliştirmeyi amaçladıklarını ifade eden Beruçaşvili, bu sayede ilişkilerin daha da hızlanacağına olan inancını dile getirdi.

Beruçaşvili, Gürcistan'da işgal altındaki bölgeler ve özellikle Abhazya ile ilgili Çavuşoğlu'na bilgi verdiğini söyleyerek şöyle devam etti:

"Rusya stratejik ortaklık ve ittifak anlaşması olarak ifade ettiği anlaşmayla aslında ekonomik, sosyal, hukuki ve askeri anlamda Abhazya'yı işgal ediyor ve Gürcistan'ın toprak bütünlüğü ve egemenliği tehdit ediliyor. Bu anlaşma yakın zamanda Güney Osetya için de geçerli olabilir. Uluslararası toplumun bu işgali kınamasını ve aynı zamanda devletlerin egemenliğindeki toprakların özgür kalmasını istiyoruz.

Türkiye'nin Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne verdiği sürekli destek ve NATO toplantılarında bu konuyu gündeme getirmesinden de memnuniyet duyuyoruz."

Tamar Beruçaşvili, NATO ile ilişkiler konusuna da değinerek, ana stratejilerinin NATO-Gürcistan paketinin devamını sağlamak olduğunu belirtti.

Baruçaşvili, iki ülkenin ticaret hacminin 1,5 milyar dolara ulaştığını ve sürekli ilerleme kaydettiğini ancak henüz kullanılmamış kaynakların işlenmesi gerekliliğine işaret etti.

Konuk Bakan Beruçaşvili şunları kaydetti:

"Güney gaz koridoru projelerinin devamı ve özellikle Hazar Denizi enerji kaynaklarının AB'ye iletilmesi noktasında ilişkilerimizi daha da geliştirme konusundaki niyetimizi ifade ettik. Ayrıca Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi'nin ulaşım imkanlarını daha da geliştirmesi konusunu ele aldık.

Bu toplantı bir kez daha her alanda ilişkilerimizi daha da geliştirme konusundaki isteğimizi ifade etmiştir. Umuyorum ki sonrasında iki stratejik ortak ve iki dost halk arasındaki ilişkiler daha da ivme kazanabilir."

AA muhabirinin "Rusya'nın Abhazya konusunda imzaladığı güvenlik anlaşmasının ileride Kırım benzeri duruma yol açabileceğini öngörüyor musunuz" sorusu üzerine Beruçaşvili, bu anlaşmanın askeri, güvenlik, ekonomik, sosyal ve hukuki yönleriyle geniş kapsamlı bir nitelik taşıdığını tekrarladı. "Amaç da işgal altındaki Abhazya'nın Rusya'nın idari yetkisi kapsamına girmesi" diyen Beruçaşvili, Abhazya'daki emeklilere Rusya'dan emekli maaşı sözü verilmesini bu duruma örnek gösterdi.

Rusya'nın, ekonomik sınırı ve Gürcistan ile arasındaki gerçek sınırı güneye taşımayı planladığını anlatan Beruçaşvili, bunun statükoda ciddi değişiklik olacağı anlamına geldiğini belirtti. Beruçaşvili, "Anlaşmayla neler olduğunu anlatmaya çalışmamızın amacı, bunu uluslararası toplumun dikkatine sunmak. Mesela Rusya hala komşu ülkeler üzerindeki planlarını uygulamaya devam etmek istiyor. Uluslararası dostlarımızın bu konuya dikkat göstermesini istiyoruz. Çünkü Avrupa'daki mevcut güvenlik altyapısına yönelik olarak ciddi tehdit söz konusu" ifadesini kullandı.