Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, dershanelerin kapatılması ve özel okullara dönüştürülmesi ile ilgili Meclis Araştırması istedi.
Hükümetin dershaneleri kapatma kararını Anayasa Mahkemesi'nin iptal edilmesinin ardından temel lise adı altında yeni özel liselerin oluşmaya başladığını belirten Tan, konuya ilişkin TBMM Başkanlığı'na Meclis Araştırması istemi ile başvuruda bulundu.
“Sınavlara hazırlanan öğrencilerin eğitim sistemi ve kurumları ile ilgili hemen her gün gelen farklı bir açıklama ile iyice kafaları karışmıştır. Öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin bu karışık ortamdan dolayı mağduriyetleri bulunmaktadır.” diyen Tan, "Hükümet, dershane sahipleri ve cemaat ekseninde gelişen bu tartışmalarda dershane gerçekliğinin sadece bir boyutu ele alınmakta ve ona göre değerlendirilmektedir." ifadelerini kullandı.
Tan gerekçesinde ise AKP iktidarı döneminde sayıları iki kat artan dershanelerin 'paralel' ile mücadele adı altında kapatılıp özel okula dönüştürülmek istenirken, bu durumu 'fırsata çevirmek' isteyen MEB'in, 'Temel Liseler' adı altında yeni tür özel liseler oluşturmaya başladığını savundu. Tan, şunları kaydetti: “Dershanelerin kapatılması ile ilgili kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi de MEB’i durdurmamış ve temel liselerin faaliyetlerine devam edeceği açıklanmıştır. Hükümet, dershane sahipleri ve cemaat ekseninde gelişen bu tartışmalarda dershane gerçekliğinin sadece bir boyutu ele alınmakta ve ona göre değerlendirilmektedir. Oysaki öğretmen, öğrenci ve diğer çalışanlar açısından da bu tartışmaların sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal boyutunun olduğu rahatlıkla söylenebilir. Eğitimde birçok sorun bulunmaktayken konunun farklı boyutlarla ele alınması ve sadece dershane tartışmasına dönüştürülmesi yanlıştır. Eğitim sisteminin kamusal, ücretsiz, anadilinde, eleştirel, bilimsel ve demokratik bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Eğitim anlayışı rant odaklı olmamalıdır. Öğrencilerin bütün zamanlarını çocukluklarından, gençliklerinden vazgeçerek tüm yeteneklerini körelterek amansız ve hiç de eşit olmayan bir yarışa hazırlanması (sınav) odaklı olmamalıdır.”
DERSHANELER BİR NEDEN DEĞİL BİR SONUÇTUR
Eğitim sisteminde dershaneler bir neden değil bir sonuç olduğunu belirten Tan, dilekçesinin gerekçe bölümünde şunları belirtti: “Eğitimin niteliksizleştirilmesinin, eğitimin piyasaya açılmasının, aynı sağlık gibi eğitimin de dönüştürülmesinin, eğitimin sınav odaklı hale getirilmesinin, çocuklarımızın acımasız piyasa koşullarına uygun rekabetçi bir mantıkla at yarışına hazırlanır gibi yetiştirilmesinin, ailelerin bu konuda eleştirel bir karşı duruş sergilememesinin, eğitim çalışanlarının ve akademisyenlerin bu konuda güçlü bir karşı koyuş sergileyememesinin sonucudur. Geçtiğimiz yıldan itibaren devlet liselerinde 11. ve 12. Sınıfta okuyan çok sayıda öğrenci sınav kaygısı ile kaydını temel liselere aldırmış, aileler on binlerce lira mali borcun altına girmek zorunda bırakılmıştır.
MEB, 2015-2016 eğitim öğretim yılında aralarında temel liselerin de olduğu özel liselere gidecek her öğrenci başına '3 bin 220 TL' eğitim teşviki verileceği açıklanmıştır. 2015-2016 eğitim öğretim yılında lise son sınıflar fiilen üniversite hazırlık sınıfına dönüşürken temel liselerin son sınıfına kayıt fiyatları 15-25 bin TL arasındadır. Dershanelerin kapatılması sürecinde zaten ‘atanamayan öğretmenler’ sorunu ciddi bir boyuttayken ekstra birçok öğretmenin daha işsiz kalacağı söylentilerine karşı MEB kimsenin mağdur edilmeyeceğini söylemesine rağmen işsiz kalan 60 bin öğretmenden yalnızca 3 bin 121'inin devlet kadrosuna atanacağını açıklamıştı. Tüm bu sorunların ve mağduriyetlerin tespit edilerek bir an önce ciddi adımlar atılması gerekmektedir. Eğitim konusu siyasi erkin kendine muhalif olan kurum ve kuruluşlarla mücadelede deneme tahtası olarak kullanılmayacak kadar önemli ve hayati bir alandır.”