BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Devletimizi kimsenin bölemeyeceğini, kimsenin buna gücünün yetmeyeceğini biliyoruz. Bu rüyayı görenlerin rüyalarını kabusa çevirecektir Türk milleti" dedi.
Partisinin Akgün Otel'de düzenlediği "Çözüm süreci mi, bölünme süreci mi" başlıklı panelin açılışında konuşan Destici, hep yapıcı bir muhalefet anlayışı ortaya koyduklarını belirterek, “Ülkemizin geleceğini, milletimizin birliğini, devletimizin varlığını, milli ve manevi değerlerimizi hep siyasi geleceğimizin üzerinde ve önünde tuttuk. Ama bunu yaparken de asla doğruları söylemekten geri durmadık" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin 30 yılı aşkın süredir PKK terörüyle karşı karşıya olduğunu, ekonomik ve siyasi olarak ağır bedeller ödediğini anlatan Destici, "Bu memleketin evlatları eğer şehit olmaları gerekiyorsa yine şehit olur. Biz PKK'yla mücadelede BBP olarak sadece eleştiri getirmedik, çözüm önerileri de ortaya koyduk" dedi.
Destici, terörle mücadelenin 2011'deki Uludere olayının ardından sonlandırıldığını savunarak, "Adına çözüm süreci denilen bir süreç başlatıldı. Bu sürecin içinde ne olduğunu aslında kimse bilmiyor. Sadece bizler değil, iktidar partisinin bakanları da milletvekilleri de bürokratlar da bilmiyor" görüşünü dile getirdi.
Hükümete, "Bu sürece devam ederseniz PKK önce meşrulaşacak, silahlı ve şehir yapılanması daha da güçlenecek, fiili özerklik elde edecek" dediklerini aktaran Destici, "Bugün geldiğimiz noktada PKK meşrulaştı. Şu anda PKK'nın sözcüleri çıkıp, 'Hiç olmadığımız kadar güçlüyüz. Gerekirse silahla da hakkımızı alacak noktadayız' diyorlar" şeklinde konuştu.
Hükümetin Suriye politikasını da eleştiren Destici, "En ağır bedeli Suriyeli kardeşlerimiz ödedi. Yüz binlercesi hayatını kaybetti. Suriye'den sonra hem insani hem ekonomik hem de siyasi olarak en ağır bedeli biz ödedik, ödemeye devam ediyoruz" dedi.
BBP olarak hükümeti içeride eleştirdiklerini ancak dış politikayı milli bir politika olarak gördükleri için Beşşar Esed'in Suriye davetini geri çevirdiklerini anlatan Destici, "Ama içeride yanlışların hepsini biliyoruz. Türkiye'nin sırf Esed'i devirme uğruna kimlerle işbirliği yaptığını, kimlere yardım ettiğini biliyoruz" görüşünü dile getirdi.
- Gettolaşma
Bazı şehirlerde gettolaşmalar yaşandığını, buralarda yasa dışı grupların komiteler kurup vergi topladığını savunan Destici, "Devlet içinde devletçikler oluşmasına, şehirlerin içinde gettolaşmaya nasıl müsaade edersin? Devletin buna gücü yok mu? Askerin, polisin buna gücü yetmez mi? Yeter. İki saatte isteseler orayı bertaraf ederler" diye konuştu.
"Devletimizi kimsenin bölemeyeceğini, kimsenin buna gücünün yetmeyeceğini biliyoruz" diyen Destici, şöyle devam etti:
"Bu rüyayı görenlerin rüyalarını kabusa çevirecektir Türk milleti. Bırakın bir parçasını, bir çakıl taşını almaya kimsenin gücü yetmez. Bu millet zamanı, yeri geldiğinde gereğini yapar. Öyle iktidar, hükümet falan da dinlemez. Ama biz istiyoruz ki bu devlet eliyle düzen, güvenlik sağlansın. Sağduyumuzu asla kaybetmeyeceğiz, provokasyonlara gelmeyeceğiz, asla sokaklarda olmayacağız. Devleti yönetenleri sıkıştıracağız, uyaracağız."
- İdris Naim Şahin
Panelde konuşan eski İçişleri Bakanı ve Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin de çözüm sürecine eleştiriler yöneltti.
Terör örgütünün özgürlük, demokrasi ve eşitlik taleplerine değinen Şahin, "Özgürlüğün içinde özgürlük, demokrasinin içinde demokrasi olursa işte o başka bir şey oluyor o zaman. Onun adı da birileri ne söylerse söylesin bölücülük oluyor" dedi.
Terör örgütünün asıl amacının bağımsız devlet kurmak olduğunu söyleyen Şahin, "Terör örgütüyle masaya oturulmaz, terör örgütü masanın önüne getirilir sadece" diye konuştu.
"Paralel yapı" tartışmalarına da değinen Şahin, paralel yapının yolsuzlukla, yoksullukla, bölünmeyle, cehaletle mücadele ettiğini öne sürerek, "Mensuplarını tanıyorum birebir, polisini, öğretmenini tanıyorum, alınlarından öpüyorum, kutluyorum. Bu memlekette yamuk olmaktansa düz çizgi gibi paralel olmak doğru bir şeydir, ayıp değildir" ifadelerini kullandı.
Panelde, Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Erkal ile araştırmacı-yazar Ahmet Türk de yer aldı.