"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu asrı ve gelecek asırları tenvir...

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
15 Temmuz 2023, Cumartesi
Bediüzzaman Hazretlerinin müceddidliği kabul edilen bir gerçektir. Kur’ân hizmeti ekseninde yaşadığı iman hizmeti, tam ve külli hakikatlerle doludur. Müceddid, kelime manası itibariyle ‘yenileyen’dir.

Risale-i Nur’larda “Risâle-i Nur, bu asrı ve gelecek asırları tenvir edecek olan bir mu’cize-i Kur’âniyedir” denilmiş. (Tarihçe-i Hayat, Emirdağ Hayatı, s. 403)

Bediüzzaman hazretleri, eserlerinde şahsına dair büyük hususiyetlerini gizleyerek, müceddidlik vasfını şahsından ziyade, Nur’un şahsiyet-i maneviyesine veriyor. 

Bediüzzaman hazretlerinin son müceddid olmasına delil çoktur. Muhtelif kaynaklarda yapılan değerlendirmelerden bazılarını şöyle sıralamak mümkündür:

1- Bediüzzaman’ın saffı evvel ilk talebelerinden olan Hafız Şamlı Tevfik Göksu’nun Sikke-i Tasdik-i Gaybi adlı eserde, on ikinci asrın müceddidi Mevlana Halid-i Bağdadi arasında mevcut ulvi makama dair yaptığı değerlendirmedeki tevafuklar, dikkatle okunmalıdır. Sikke-i Tasdik-i Gaybi adlı eserinin 26-27-28 ve 29’uncu sahifelerinde yer alan mektupta bunlar sıralanmış.

2- Gavs Seyyid Sıbğatullah hazretlerinin halifelerinden, Molla Halid-i Eruki’den naklen Bitlisli Kevser Hoca anlatıyor: Sofi Mirza Efendinin Gavs’ı ziyaretlerinin birisinde, Gavs Hazretleri, Sofi Mirza’nın önünden kalkarak halifelerinin yanında şöyle söylemiştir: “Efendiler, bu fakir Sofinin (Mirza Efendinin) sülbünden öyle bir çocuk dünyaya gelecektir ki, yüz kutbiyet onun derecesine yetişmez. Ben ona talebe olmayı gavslığa tercih ederim.” (Hizan, Gayda, Nurs köyü ve çevresinde sıklıkla anlatılanlardan.)

3- Denizli vilayetinde yaşamış, büyük evliyalardan Hasan Feyzi, bir gün talebelerine “Bugün şarkta büyük bir veli dünyaya geldi. Bu zat zamanın sahibi, asrın vekilidir”  demiştir. (Denizli ve çevreside elde ettiğimiz notlardan.) 

“Hem bütün her asırda gelen mebuslar, velîler, keşfiyatlarında, “Birisi gelecek, şarktan bir nur zuhur edecek” diye Risale-i Nur’un şahs-ı manevîsini ve Üstadımın şahs-ı mânevîsini ve talebelerin şahs-ı manevîsini görüp, bütün ümmet-i Muhammed’e Risale-i Nur’un faziletini, ehemmiyetini, kıymetini emr-i Peygamberî ile bütün ümmet virdlerinde azâb-ı kabirden ve âhirzamanda gelecek fitneden, Deccalın şerrinden istiaze etmelerini ve yapacağı maddî ve mânevî tahribatını Risale-i Nur tamir yaptığını görmüşler.” (Büyük ruhlu küçük Ali, Barla Lahikası, s.239)

Bediüzzaman der ki; “Risâle-i Nur, bu asrı ve gelecek asırları tenvir edecek olan bir mu’cize-i Kur’âniyedir.” (Büyük Tarihçe-i Hayat, s. 403)

“Son müceddid” senasına mazhar olan Bediüzzaman’dır. 

Okunma Sayısı: 3592
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı