Şanlıurfa’da Osmanlı Padişahlarından KanunÎ Sultan Süleyman döneminde yaptırılan tarihÎ “Gümrük Hanı”, farklı illerden gelen tespih meraklıları ve koleksiyonculara ev sahipliği yapıyor.
TarihÎ ve kültürel yapısıyla dikkat çeken şehirlerden Şanlıurfa’da, Osmanlı Padişahlarından Kanunî Sultan Süleyman döneminde yaptırılan ve günümüzde de canlılığını koruyan tarihî “Gümrük Hanı”, tespih meraklıları ve koleksiyonculara ev sahipliği yapıyor. Müslümanların özellikle namazların ardından duâlara vasıta kıldığı, sabrı geliştirdiğine inanılan tespihin meraklıları, hafta sonları Şanlıurfa’daki tarihî handa buluşuyor. Balıklıgöl Yerleşkesi civarındaki Haşimiye Meydanı’nda yer alan ve 1563’te Urfa Sancakbeyi Halhallı Behram Paşa tarafından inşa edildiği belirtilen Gümrük Hanı, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde “Yetmiş Hanı” olarak da biliniyor. Hafta sonları şehirde gelen tespih koleksiyoncuları da birbirinden değerli ürünlerini görücüye çıkarıyor. Tespihçiler, Oltu taşından kehribara, Osmanlı dönemine ait tespihlerden farklı çeşitlere kadar çok sayıda ürünü burada sergiliyor.
‘Kehribar insanı rahatlatır’
Gümrük Hanı’nda baba mesleği olan tespih işini sürdüren Mustafa Karasapan, çocukluğunun bu handa geçtiğini ve babasından miras kalan işini severek sürdürdüğünü söyledi. Yaklaşık 50 yıldır tespih üretimi ve alış verişiyle ilgilendiğini anlatan Karasapan, Osmanlı sıkma, damla kehribar gibi çok değerli tespihlerinin bulunduğunu ifade etti. Adıyaman’dan gelen 62 yaşındaki Ramazan Bozan ise emekli olduktan sonra bu işle ilgilenmeye başladığını ve iki haftada bir Şanlıurfa’ya gelerek, tespih alıp sattığını ifade etti. Daha çok kehribar ürünleri sattığını ve kehribarın insanları rahatlattığına inandığını dile getirdi.