Lefkoşa’da bulunan Osmanlı mirası “Büyük Han”, kültürel faaliyetlerin yanı sıra Kıbrıs’a HAS yiyecek ve içeceklerle ziyaretçilerinin ilgi odağı oldu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başşehri Lefkoşa’da bulunan Osmanlı mirası “Büyük Han”, yerli ve yabancı turistlerin gözde mekânı oldu. Lefkoşa surları içerisinde yer alan Büyük Han, 1572 yılında Osmanlı’nın Ada’yı fethinin ardından Kıbrıs’ın ilk Beylerbeyi olan Muzaffer Paşa’nın emriyle inşa edildi. Anadolu’dan ve Kıbrıs’ın diğer yerleşim birimlerinden gelen ziyaretçilere konaklama yeri olarak yaptırılan Han, ilk önce Alanyalılar Hanı olarak adlandırıldı, daha sonra kuzeydoğusuna inşa edilen Kumarcılar Hanı ile kıyaslanması sonucu Büyük Han adını aldı.
El sanatlarına ev sahipliği yapıyor
Büyük Han, Anadolu’daki şehir içi ticaret hanlarının tipik bir benzeri olup özellikle Bursa’daki Koza Han ile benzerliği dikkat çekiyor. Klâsik kare planlı ve iki katlı bir yapı olan Büyük Han’ın üstü açık bir avlusu bulunuyor. Birbirine benzeyen 68 dikdörtgen şeklinde odadan oluşan Han, ön cephede sokağa açılan 10 dükkân barındırıyor. Han’ın iç avlu ortasında mermer sütunlar üzerine inşa edilmiş sekizgen planlı ve altında şadırvan bulunan bir de köşk mescidi bulunuyor. Büyük Han, Ada’nın İngiliz sömürge döneminde 1878-1895 yılları arasında Lefkoşa Merkez Hapishanesi olarak kullanıldı. Kıbrıs’a özgü her türlü antika ve el sanatları ürünleri satılan dükkânlara ev sahipliği yapan Büyük Han, turist enformasyon merkezi olarak da kullanılıyor.
Osmanlı’dan kalan nadide bir eser
Kıbrıs Vakıflar İdaresi Arşiv Müdürü Mustafa Kemal Kasapoğlu, açıklamada, Büyük Han’ın Osmanlı’nın Ada’yı fethinden hemen sonra yapılan ilk ve tek han olduğunu söyledi. Han’ın, Osmanlı kervansaray merkezlerinin çok güzel bir örneğini oluşturduğuna dikkati çeken Kasapoğlu, Han’ın zaman içerisinde faklı amaçlara da hizmet ettiğini söyledi. Kasapoğlu, Lefkoşa’nın tam merkezinde olması sayesinde yerli ve yabancı turistlerin gözdesi haline gelen Han’ın, Kıbrıs’ın yaklaşık beş asırlık Osmanlı ve İngiliz dönemine şahitlik ettiğini anlattı. Hollanda’dan Kıbrıs’a tatil için gelen Francisca Peterson, Büyük Han’ı çok beğendiğini belirterek tarihe şahitlik eden Han’ı gezmenin kendisini mutlu ettiğini söyledi. Romanya’dan Ada’ya tatil için gelen Kırım Tatarı Mefküre Gaffar, Han’ı çok beğenerek gezdiğini, çok daha fazla turistin bu tarihî yerleri gelip görmesi gerektiğini dile getirdi. Han’ın Kıbrıs tarihinde yerinin farklı olduğunu söyleyen araştırmacı Nazif Bozatlı da “Han, özellikle hafta sonu yerli ve yabancı turistler için uğrak yeri oldu. İnsanlar hem kahvelerini içiyor hem de gündeme dair sohbetlerini ediyor. Osmanlı’dan günümüze kalmış çok nadide bir eser” şeklinde konuştu.
AA