Şüphesiz Hulefa-i Râşidîn (Dört Halife) devrinin “İslâm idaresi” açısından en karmaşık, dolayısıyla en çetin zamanı Hz. Ali’nin (ra) hilâfetine denk gelen süredir. O beş yıllık (Milâdî 656-661 yılları arası) müddet zarfında ta’bir caizse “asırlık hadiseler” vuku bulmuştur… 

Söz konusu dönemin “lider” şahsiyeti olan Hz. Ali’nin (ra) belli başlı özellikleri bilinir bilinmesine de, yine de onun hayatını ve misyonunu tam mânâsıyla öğrenip kavramak ayrı bir meziyet ister! İşte ilâhiyatçı-yazar Mehmet Ali Kaya’nın kaleme alıp Yeni Asya Neşriyat’ın (YAN) yayımladığı “Hz. Ali” isimli biyografik kitap bu maksada ma’tuf bir eser.    

DÖRT BAŞI MA’MUR BİR BİYOGRAFİ 

Yazarı bakımından “şaheser” övgüsüne lâyık kitabın epey uzun bir adı var: “Allâme-i Ümmet – Esedullahü’l-Galib – Şah-ı Velâyet ve Şah-ı Merdan Hz. Ali (ra): Hayatı-Dâvâsı-Mücadelesi…” 

Eser “Hz. Ali’nin Mekke hayatı,” “Medine döneminde Hz. Ali,” “Hulefa-i Selâse döneminde Hz. Ali (ra),” “Hz. Ali’nin (ra) hilâfet dönemi,” “Sıffîn Savaşı, Hakem Olayı ve Haricî fitnesi” başlıklı beş bölümden oluşuyor. (Elimizdeki nüsha Nisan 2013 tarihli “ilk baskı” olup, 13,5 x 21 cm ebadında ve 536 sayfa.)

[Kitabın sonunda âdeta “bölüm” mahiyetinde “ekler” kısmı var ki 82 sayfalık! İşte, “belge” vasfında birbirinden mühim ekler: Ek-1’de bilhassa Risale-i Nurlar’dan derlenen “Asr-ı Saadet’te meydana gelen olayların sebep ve hikmetleri,” Ek-2’de “Hz. Ali hakkındaki hadîsler,” Ek-3’te “Menâkıb-ı Hz. Ali (ra)” ve “Hz. Ali’nin şahsiyeti,” Ek-4’te “Ebu Musa el-Eş’ari (ra),” Ek-5’te “Hz. Muaviye b. Ebi Süfyan (ra),” Ek-6’da “Hz. Zübeyir b. Avvam (ra),” Ek-7’de “Talha b. Ubeydullah (ra)” ve Ek-8’de de “Hz. Aişe (ra)” başlıklı “okuma parçaları” yer alıyor. (Ek-4 ilâ Ek-8 arasında kısa kısa tanıtılan şahısların, mevzuubahis devir ve hadiselerle ilgileri münasebetiyle ve de o nisbette “işlendiklerini” hatırlatalım!)]

HZ. ALİ-BEDİÜZZAMAN MÜNASEBETİ

Kitabın epey mühim hususlara temas edilen “takdim” yazısında ayrıca “Hz. Ali-Bediüzzaman münasebeti”ne de değiniliyor ki şöyle: 

“Asrımızın müceddidi Üstad Bediüzzaman, hem soy ağacı yönüyle hem de manevî yönden evlâd-ı Resûl’dür, Hz. Ali Efendimizin torunudur. Onun kaleme aldığı ‘Âyetü’l-Kübra’ ve ‘Münacat’ gibi risaleler, Hz. Ali Efendimizin manevî ta’limiyle, ihtarıyla, rehberliğiyle ahir zaman evlâdına sunulmuştur. Dolayısıyla Hz. Ali Efendimizin (ra) hayatının ve dâvâsının daha iyi anlaşılması için bu yayınımızla birlikte Risale-i Nur’daki Hz. Ali Efendimizle alâkalı mevzuların okunmasının da önemli olduğu inancındayız…”

KAPAK YAZISI

“Hz. Ali’nin (ra) hayatı Peygamberimizin (asm) hayatından sonra İslâm’ın anlaşılması ve iman dâvâsının kavranması için bilinmesi gereken en önemli hayattır! 

“Hz. Ali, ilk başta, Peygamberimizi (asm), onun dâvâsını ve mübarek neslini temsil eden, en başta gelen isimdir. Hz. Ali, ilk üç halifeye başdanışmanlık yapmış bir dehadır. Hz. Ali ‘siyasî, askerî ve manevî’ ilimlerde en yüksek mertebelere erişmiş bir gönüller sultanıdır. Hz. Ali ‘misyon, vizyon, yaşayış, hedef, perspektif ve ufuk’ yön[leri]yle İslâmiyet’in sancağını dünyanın her karış toprağına taşımayı gaye edinmiş bir İslâm kahramanıdır. Hz. Ali ‘sultan-ı evliya,’ ‘şah-ı merdan’ ve ‘Allah’ın arslanı’ unvanlarına sahip bir nadire-i kâşiftir… Onun saltanatı gönüllerde ve kalplerdedir! 

“Hz. Ali, asırlar ötesine ulaşan nazarlarıyla, ahirzaman ümmetinin îkazcısı, duâcısı, kumandanı ve ilham kaynağıdır. Hz. Ali marifetullaha, muhabbetullaha, Kur’ân’ın sırlar denizine yelken açmış bir küheylândır… 

“Hz. Ali’nin muhatabı en başta insandır, insan-ı kâmildir… Sünnîler, Şiîler, Alevîler, Hanefîler, Şafiîler, Mevlevîler, Bektaşîler, Sufîler, filozoflar, hümanistler… filcümle bütün ekol, cemiyet ve cemaatler, Hz. Ali’nin manevî huzurundan yeniden ulvî dersler çıkarabilmelidir. Onun için bu kitabı bütün Müslümanlara, inananlara inanmayanlara gönül rahatlığıyla tavsiye ediyoruz!”