Osmanlı döneminde ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika’nın BASIMINI GERÇEKLEŞTİRDİĞİ 17 eser gün yüzüne çıktı.
Osmanlı döneminde ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika (1674-1745), vefat edene kadar matbaasında 17 kitap basıyor. Zaman’ın haberine göre, 1920’lerde Beyoğlu’nda kurulan kitap müzayede şirketi Librairie de Pera’nın bugünkü sahibi Uğur Güracar, ilk Türk matbaasında basılan 17 eser ile birlikte Müteferrika’nın ölümünden sonra yayımlanan dört eseri kapsayan bir koleksiyon oluşturdu. Bu koleksiyon önemli, çünkü bugüne kadar 17 eserin bir arada olduğu bir koleksiyon gün yüzüne çıkmamıştı. Hatta geçtiğimiz Mayıs ayında Yalova’da açılan İbrahim Müteferrika Kâğıt Müzesi’nde bile, müze yetkilileri çok arzu etmesine rağmen böyle bir koleksiyon bulunmuyor. Güracar, “Bu eserleri müzayedeye çıkarıp satmak gibi bir fikrimiz yok. Bizim koleksiyonumuzda yer alıyor. Ama görmek isteyen koleksiyonerlere de elbette kapımız açık” dedi.
TÜRK DENİZCİLİK TARİHİ İÇİN ÖNEMLİ KAYNAK
Koleksiyonun en değerli eseri, Osmanlı İmparatorluğu’nda ve İslâm dünyasında Arap harfleriyle basılan ilk kitap olan Vankulu Lügati. Kapak içinde ebruların yer aldığı, mücellidinin mührünün bulunduğu Vankulu Lügati, Lale Devri’nin en değerli eseri olarak biliniyor. Müteferrika’nın bastığı bir diğer kitap, Türk denizcilik tarihine ilişkin önemli bir kaynak eser olan, Kâtip Çelebi’nin yazdığı Tuhfetu’l-Kibar fi Esfari’l-Bihar yani Deniz Seferleri Hakkında Büyüklere Armağan. Koleksiyonda, ‘Türkiye’de basılan ilk resimli kitap’ olarak tanıtılan Tarih-i Hind-i Garbi’nin, değerine değer katan bir özelliği bulunuyor. Müteferrika, bastığı ilk üç kitaba adını yazmazken, bu eserin son sayfasına, eseri bizzat kendi eliyle bastığını belirten bir not düşmüş. İbrahim Müteferrika, matbaasında kendisinin kaleme aldığı kitapları da basıyor. Bunlardan biri, Osmanlı yönetim sisteminde yeniden yapılanmanın gerekliliğini ve uygulama yöntemlerini bilimsel bir şekilde anlattığı eseri, Usule’l-Hikem fi Nizame’l-Ümem. Koleksiyonda müellifi olduğu eserlerle birlikte, Müteferrika’nın katkıda bulunduğu başka kitaplar da mevcut.
VEFATI İLE BİRLİKTE MATBAA KAPATILIYOR
İlk Türk matbaacısı, 1745’te 71 yaşında vefat edince matbaa bir süre kapalı kalıyor. Devrin padişahı, matbaanın ruhsatını Müteferrika’nın bizzat yetiştirdiği Rumeli kadılarından İbrahim Efendi ve Ahmet Efendi’ye vermesine rağmen, sadece Vankulu Lügati’nin ikinci basımını yapabiliyorlar. Daha sonra I. Abdülhamid bu işin sürmesi için Divan-ı Hümayun beylikçilerinden Raşid Mehmet Efendi ile Vasıf Efendi’yi teşvik ederek makineleri Müteferrika’nın vârislerinden alarak onların bu işe devam etmelerini sağlıyor. İki ortağın bastıkları ilk eser, Müteferrika Matbaası makinelerinden çıkan on sekizinci kitap, “Tarih-i Sami ve Şakir ve Suphi” adıyla biliniyor. Koleksiyondaki 21 eserin hepsi Türk-İslâm ve Osmanlı tarihi açısından oldukça değerli. Bu değere yaraşır şekilde korunması da o kadar önemli.