Burdur'daki Hacılar Büyük Höyük'te 7 yıldır devam eden kazılarla bölgesel bir krallığın izi sürülüyor.
Burdur merkeze bağlı Hacılar köyündeki Hacılar Büyük Höyük'te yürütülen kazılarla, bölgesel bir krallığın izi sürülüyor.
İlk defa İngiliz Arkeolog James Mellaart'ın 1950'li yılların sonunda ortaya çıkarılan Hacılar seramiklerinin bulunduğu Hacılar köyünde yer alan Büyük Höyük'te, 7 yıldır arkeolojik kazılar devam ediyor.
Kazılarda ortaya çıkan "kazemat" denilen odalar zinciriyle oluşturulmuş dış tehditlere oldukça dayanıklı gelişmiş yerleşim yapısının, bölgede hüküm süren bir krallığa ait olabileceği düşünülüyor.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyelerinden Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak, Hacılar Büyük Höyük kazılarının 2011 yılından itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi tarafından yürütüldüğünü belirtti.
Umurtak, kazılara başladıktan kısa bir süre sonra höyüğün batı yamaçlarında bir savunma sistemini tespit ettiklerini dile getirerek, "Savunma sistemini açmaya başladığımızda çok heyecan verici şekilde 5-6 metrelik kısa ve uzun kenarları olan 'kazemat' denilen odalar zinciriyle karşılaştık. Sur sistemi, dıştan testere dişi şeklinde kırılmalarla dairesel biçim göstererek devam ediyordu. Bu suru oluşturan odalar zincirinden de anlaşılıyor ki o dönem insanlarının yaşadığı evlerdi bunlar." dedi.
Yerleşmenin tarihinin milattan önce 3 bin 100 ile 2 bin 900 yıllarına dayandığını vurgulayan Umurtak, şunları kaydetti:
"Günümüzden 5 bin yıl öncesinin bölgesel bir krallık merkezi olabilecek yerleşmeyi kazdığımız için doğrusu çok heyecanlı ve mutluyuz. 300 metre uzunluğa ulaşan büyük bir açmada 37 tane savunmayı oluşturan mekan kazdık. Bunların duvarları 1,5 metreye kadar kalınlık göstermekte. Bu sistemin tam orta yerinde bir batı kapısı bulduk. Tabi günümüzden 5 bin yıl önce bu kadar güçlü bir sur sistemi bir iki yılda başarılabilecek bir şey değil. Bu yapının varlığı burada yaşayanlar için dışarıdan çok büyük tehditlerin olduğunu gösteriyor. Bir düşmana karşı bu savunma sistemi yapılmış olmalıdır. Öte yandan surun içinde saklanacak çok önemli değerli eşyalar vardı ki böylesine bir sistemi kurmaya çalıştılar."
"Bir benzerine henüz rastlanmadı"
Umurtak, Hacılar Höyüğündeki yerleşmenin bir benzerine Anadolu'da henüz rastlanmadığına işaret ederek, ilk Tunç 1 denilen sürecin batıda çok iyi tanınan bir dönem olmadığına işaret etti.
Bu dönemi Hacılar'da kazdıkları için Türkiye arkeolojisine az bilinen bir dönemi açığa çıkararak katkıda bulunduklarını anlatan Umurtak, böylesine özgün bir mimariyi ve mimariye bağlı olarak ele geçen çanak, çömlek grupları, mühürler, madeni eserler, tüm eşyalarıyla bilim dünyasına da sunmaktan dolayı çok heyecanlı olduklarını bildirdi.
"Çok iyi savunulmuş bir kenti kazıyoruz"
Bölgede 40 yılı aşkın arkeolojik çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Refik Duru da 1976 yılında bölgeye gelerek araştırmalara başladığını, bu süreç içinde bölgenin tarih öncesi dönemine ağırlık verdiklerini söyledi.
Hacılar köyünün güneyi ile kuzey batısı arasında birbirlerinden yaklaşık 450 metre uzaklıkta iki höyüğün olduğunu aktaran Duru, "Bunlardan bir tanesi James Mellaart'ın kazdığı 'Hacılar' olağanüstü bir yerdi ve 1950'li yılların sonlarında Hacılar'ın kazılması onu takiben birtakım polisiye olayların da işin içine girmesiyle Hacılar dünya çapında tanınan bir yer oldu." diye konuştu.
AA