Bediüzzaman tâ 1911’de “demokrasi”nin kitabını yazmış...
Akademisyen Furkan Aydıner’in yerinde tespitiyle “asırlık demokrasi manifestosu” olan, Üstad Bediüzzaman’ın eseri “Münazarat”ın tam adı epey uzun, fakat epey anlamlı: “Azametli-Bahtsız Bir Kıt’anın, Şanlı-Talihsiz Bir Devletin, Değerli-Sahipsiz Bir Kavmin Reçetesi veyahut Bediüzzaman’ın Münazaratı…”
Aydıner’in “Köprü” dergimizdeki “Münazarat” konulu yazısı ilk neşrinin (güz 2008 – sayı 104) üzerinden yaklaşık 3,5 yıl sonra—elbette önemine binaen—tekrar (kış 2012 – sayı 117) yayımlanmıştı. Makalenin başlığı da “Yüzyıllık demokrasi manifestosu: Münazarat” idi. Yani Aydıner, “Münazarat” için “demokrasi bildirisi” demişti…
Evet, kelime mânâsı kısaca “münazaralar,” yani “tartışmalar” olan “Münazarat” kitabı, Bediüzzaman Said Nursî’nin İkinci Meşrûtiyet’ten (Temmuz 1908) sonra şarktaki aşiretler arasında yaptığı sohbetler esnasında tevcih edilen suallere verdiği cevaplardan meydana gelen ve ilk baskısı 1911’de İstanbul’da Osmanlıca olarak yapılan bir eser.
İşte Yeni Asya Neşriyat (YAN), Bediüzzaman’ın—tâbir-i diğerle—“demokrasi dersi”ni “mütekâmil” mânâda neşretmiş bulunuyor. (Elimizdeki nüsha Ağustos 2013 tarihli “8. baskı” olup, 8 x 11,5 cm ebadında ve 400 sayfa.)
EN GELİŞMİŞ VERSİYON!
“Münazarat”ın yeni versiyonu için “mütekâmil” (geliştirilmiş) ibaresini kasten kullandık! Şunun için ki YAN, “takdim” yazısında da belirtildiği üzere, eserin bugüne kadar basılan farklı nüshalarını “titiz ve dikkatli bir ekip çalışmasıyla” gözden geçirmiş ve gerekli gördüğü yerlere şerhler düşmüş. Ayrıca bir başka yenilik de mevzuubahis ki o da aynı yerde şöylece izah ediliyor:
“Bu baskının bir başka orijinal hususiyeti de eserin sonuna iki ilâvenin konulmuş olmasıdır. Bu eklerden birinde Bediüzzaman Said Nursî’nin Sultan İkinci Abdülhamid’le ilgili değerlendirmeleri hakkında talebeleri tarafından kendisine atfen yapılan—ve bugüne kadar neşredilmemiş—bir açıklamaya yer verilirken, diğerinde müellifin ‘Münazarat’ için 1950’li yıllarda kaleme aldığı orijinal bir tahlil sunulmaktadır ki bu tahlil daha önce Bediüzzaman’ın Emirdağ mektupları arasında neşredilmiştir.”
DEMOKRASİ BAHİSLERİ
Ve işte, “Münazarat”ın konuları: “Hürriyet, meşrûtiyet ve istibdatın tarifi, mahiyeti ve neticeleri; kalkınmamışlığın sebepleri ve çareleri; fikir hürriyeti ve meşveretin ehemmiyeti; hürriyet ve meşveret ruhunu tehdit eden unsur ve saiklerin mahiyeti ve yol açtığı zararlar; millet iradesinin hâkimiyeti; ihtilâlci zihniyetlerin yanlışlığı ve tehlikesi; devlet-millet kaynaşmasının te’mini için gerekli şart ve esaslar; İslâm dünyasının ancak hürriyet ve meşveret esaslarıyla tekâmül edebileceği medenî dünyada Müslümanların başta Rum ve Ermeniler olmak üzere gayrimüslimlerle münasebetlerini tanzim eden prensipler; temel hak ve hürriyetlere dayanan bir rejimde tatbikattaki aksaklıkların tedricen ve zaman içinde ortadan kalkacağı; kamuoyunun gücü; İslâm dünyasının 20. yüzyıl başında karşı karşıya bulunduğu istibdat zincirlerini hürriyet ve meşveretle parçalayıp, maddî ve manevî kalkınma yolunu bu esaslarla açabileceği; İslâm, îman ve Kur’ân’dan ayrı düşünülemeyeceği; ihtilâfları kaldırıp ittihadı te’min etmenin şartları; Müslümanları birbirine bağlayan manevî ve maddî bağlar; bilhassa Türk, Arap ve Kürt milletlerini bir ve beraber olmaya mecbur kılan zaruretler; eğitimin ehemmiyeti; şarkta kurulacak üniversite ve eğitim kuruluşlarının vesile olacağı hizmetler vb.”