KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Hayal ettiğiniz Türkiye nasıl bir yer? sorusuna ilk sırada adalet, huzur, saygı vs. gibi soyut cevaplar var. Yüzde 70’i adalet diyor” dedi.
Gazeteci Nilay Örnek’in “Nasıl Olunur” adlı podcast programında konuk olan KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Program esnasında Türkiye toplumunun yüzde 50’sinin tedirgin, gelecek korkusu olduğuna dikkat çeken Ağırdır, şöyle dedi: “Ülkenin yüzde 50’si gelecek güvencesi arıyor. Hayal ettiğiniz Türkiye nasıl bir yer? Sorusuna ilk sırada adalet, huzur, saygı vs. gibi soyut cevaplar var. Yüzde 70’i adalet demiş, yüzde 40 huzur diyen olmuş. Türkiye nasıl bir şey benzesin diye sorduğumuzda ülkenin yüzde 65’i bir Batı ve Avrupa ülkesi söylüyor. Bir medeniyet tercihi söz konusu.”
Siyasetle ortak ufku kaybettik
Türkiye’nin asıl meselesinin ortak geleceği inşa etmek olduğunu söyleyen Ağırdır, “Siyaset marifetiyle ortak ufku kaybettik. Bütün bu hikayelerin bir siyasî okuması var ama herkesi ıskaladı başka bir şey var; yaşadığımız bir çağ değişimi, üretim biçiminin değişikliği. Bütün hayatın, örgütlenmenin, hukukun, devletin, siyasetin her şeyin değişmekte olduğu bir zaman aralığı bu. Bu döneme küresel ara buzul dönem diyorum. Türkiye markasının altında alt markalar olarak sorunlarımız var. 60 yılda bir yeni anayasa konuşuyor, laiklik tartışması yapıyoruz. Çözmeden devam ediyoruz. Her biri marka haline gelmiş sorunlar, her gün gündelik hayatın bütün hücrelerine sirayet ederek artık toplumun kendi iç gerilimi haline dönüşüyor. Dolayısıyla ortak ufku kaybetmek problemimiz var. O nedenle her şeyden önce bugün Türkiye’nin asıl meselesi bir arada yaşamak. Yeniden bir arada yaşamayı inşa etmek, yani ortak hukuku, ortak geleceği inşaat etmek gibi bir mesele var. Ve bunu ne yazık ki siyaset dışında bir yolla yapamayız. Ama şu anda da var olan siyasî aktörler içinde de onu yapmaya talip kimse yok. Aksine hepsi var olan gerilimden besleniyorlar” ifadelerini kullandı.
Hukuk hepimize lâzım
Ülkenin belli bir kesiminin hayatın dışına çıktığını belirten Ağırdır, “Yaptıkları her işlemlerinde engeller var. Ülkenin haline müdahil olmaya çabaladıklarında hain damgası ya da tutuklanmalara kadar giden uygulamalarla karşı karşıyalar ve korkuları dolayısıyla giderek toplumdan da koptular. Sokaktaki herkesi kendimize düşman görmeye başladık. Bu yerel seçimler yoluyla bütün bu hayatın gidişine müdahale imkânı olabildiğini ve yeniden bu topluma güvenmememiz gerektiğini gösterdi. Türkiye toplumunun duygu hali korku yerine tedirgin demem de buradan kaynaklanıyor. Yoksa seçimden önce sorsaydın, korku derdim. Hâlbuki bugün korku birazcık törpülendi. Seçim yoluyla bir şey olabiliyor diyerek şimdi bir bekleyiş var. Aynı şey Ak Parti oy verenlerde de var. Çünkü o insanlar da gördüler ki bütün süreçlerde hukuk hepimize lâzım. Günah korkusu yetmiyor bazı şeylere. Sadece ahlâkî referanslar değil, hukukun üstünlüğüne inanç gibi siyasetin de denetlenmesi gerektiği gerçeklerle herkes karşılaştıkça giderek aslında ortak noktalarımız olduğunu görüyoruz. Umut verecek çok kıpırtı var, ama henüz ülkede bu yolda bir ortak ufuk olmadığı için var olan siyasetçiler de o ortak ufuk konusunda bir çaba değil, kendi kimlikleri üzerinden tanımlı bir ufuk tarif ettikleri için henüz o ortak noktaya gelmedik.”
HABER: SÜREYYA NUR İŞLER