İzmir Din Hizmeti Gönüllüleri Derneği, 2014 yılında yaşananların yeni yılla birlikte bir daha tekerrür etmemesi temennisinde bulundu.
Özellikle geçen yıl toplumun ayrıştırma politikası güdülerek birlik ve beraberlik ruhunu incitecek hal ve davranışlar içine girildiğini belirten dernek yönetimi, bu durumun ise kardeşliğimizi ciddi anlamda zedelediğini ifade etti.
Geçen yılı değerlendiren Dernek Yönetim Kurulu adına konuşan Ergün Akgedik, “Toplumumuz şanlı tarihimizden tevarüs ettiği birlik ve beraberlik ruhunu kaybetmiş, kutuplaştırılmış, kardeş kardeşle görüşemez ve konuşamaz hale gelmiştir.” dedi.
SİVİL TOPLUM KATMANLARI KÜSTÜRÜLDÜ
Ülkemiz son günlerde ciddi bir demokrasi sınavından geçtiğini ifade eden Akgedik, “Özellikle Anayasamızın 25. ve 26. maddelerinde teminat altına alınmış olan ‘Düşünce, vicdan, kanaat ve ifade hürriyeti ile 27. maddesinde yer alan Basın ve yayın hürriyeti’ tehdit altına alınmıştır. Sivil toplum katmanları küstürülmüş, farklı renk, desen ve düşünceler ifade edilemez olmuştur. Toplumumuz şanlı tarihimizden tevarüs ettiği birlik ve beraberlik ruhunu kaybetmiş, kutuplaştırılmış, kardeş kardeşle görüşemez ve konuşamaz hale gelmiştir. İzmir Din Hizmeti Gönüllüleri Derneği olarak sevgi, saygı, kardeşlik, birlik beraberlik, hoşgörü, diyalog, tüm insanları kendi konumunda kabul etme ve demokratik kazanımları evrensel insani değerler standartlarına ulaştırarak, huzurlu bir toplumun meydana gelmesi hepimizin ortak arzusudur.” dedi.
'DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ GÜNDELİK TARTIŞMALARIN İÇİNE ÇEKİLMESİ DOĞRU DEĞİL'
Son günlerde basın ve toplum üzerindeki baskıları, basın çalışanlarına ve sade vatandaşa yönelik demokratik olmayan uygulamaları üzülerek ve ibretle takip ettiklerini aktaran Ergün Akgedik, “Dernek olarak dileğimiz, toplumumuzun eski huzurlu günlerine kavuşmasıdır. Toplumun önde gelenlerinin ortak akılla hareket ederek, toplumsal barışın sağlanmasında gayret göstermeleri, hukuksuz ve keyfi uygulamalara son verilmesidir. İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek ve din konusunda toplumu aydınlatmak amacıyla kurulmuş olan Diyanet İşleri Başkanlığımızın son günlerde gündelik siyasi ve aktüel konular içerisine çekilerek yıpratılmak istenmesi bizleri son derece üzmektedir. Dinimizin en orjinal şekilde yaşanması yönünde titizlik içinde çalışan Diyanet İşleri Başkanlığımıza verilecek zararın yüce dinimiz İslam’a verilecek bir zarar olduğunu düşünmekteyiz. Gerek sosyal medyada gerekse görsel ve yazılı basında Diyanet İşleri Başkanlığı ve başkanlık personeli ile alakalı çıkan haberler, yorumlar hususunda yetkililerimizi, medya organlarımızı ve kamuoyunu daha dikkatli olmaya davet ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, bugünkü zor şartlarda demokrasi ve basın özgürlüğüne darbe teşebbüsüne karşı çıkan, Dünya ve Türkiye medyasına, siyasi parti liderlerine, sivil toplum kuruluşlarına, kanaat önderlerine ve duyarlı tüm vatandaşlarımıza demokrasi ve özgürlükler adına teşekkürü bir borç biliriz.” şeklinde konuştu.