Araştırmacı yazar Bekir Ağırdır, Gazete Oksijen’de “Çözümden çok itirazı örgütlemek: Otokratlar seçmenin aklına nasıl giriyor?” başlıklı bir yazı yazdı.
Ağırdır yazısında şunları söyledi: “Sistemin krizi yoksulluğu, adaletsizliği çoğaltıyor, kalıcılaştırıyor, eşitsizlik, yoksulluk popülist söylemi besliyor, popülist söylem toplumsal rıza üretiyor, krizler yumağı popülist iktidarlara otokrasi fırsatı üretiyor gibi bir sarmalın içindeyiz. Tüm örnekleri dinlediğinizde ve ülkelerin özgün geçmiş, karakter ve meselelerini dikkate alsak da ortak bir zihni ve yapısal sorun olduğu ortaya çıkıyor. Aşırı sağ veya sol, popülist ve otoriter siyasetçiler ve hareketler görünür yüzeyde şoven, milliyetçi duygularla birbirleriyle kavga ediyor görünseler de birbirlerinden öğreniyorlar, kopya ediyorlar, birbirlerini besliyorlar. Tüm ülkelerde ötekileştirici, şoven, nefret söylemi korku politikalarından besleniyor. Hepsi muhalefeti ötekileştiriyor, itibarsızlaştırıyor ve giderek düşmanlaştırıyor. Ellerindeki yasama ve yürütme gücüyle de muhalif söylem, hareket, hak arama ve protesto eylemleri yasalarla da yasaklanır, cezalandırılır zemin oluşturuluyor. Sonuçta demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne inanç gibi hala insanlığı tanımlayabilen elimizdeki en güzel üç ideal katlediliyor. Hala bu üç ideali aşan bir başka hikaye insanlığın elinde olmadığı için de her otokrat hareket ve lider en demokratın kendisi olduğunu iddia edebiliyor.”
Haber Merkezi