Operasyonlar sonucu ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) mağdur edilen ve hiçbir yerde seslerini duyuramayan mağdur vatandaşlar, gazetemize maillerle veya telefonlarla ulaşıp seslerini duyurmamızı istiyor.
Mağdurların her zaman yanında olan Yeni Asya mazlûmların sesi olmaya devam ediyor.
Bu ülkede kime güveneceğiz
Gazetemize ulaşan mektupların bazıları şöyle: “Babam beni çobanlık yaparak okuttu. Erzurum’da 5 yıl çektiğim sıkıntıları anlatsam sayfalara sığmaz. Kaldığım evle okul arası çok uzaktı, bir gün olsun param yeterli olmadığı için eksi 45 derecelerde bile otobüse binemedim. Gece gündüz çalıştım Avrupa Birliği Projeleri hazırladım. Sonuç mu? Bir sabah kalktım 11 yıllık görevimden daha önceden istifa ettiğim sendikadan dolayı ihraç edilmişim. Yaşın yanında kuru yanmayacak diyorlardı. Lütfen bizlere yardımcı olun. Mağduriyetlerimizi dile getirin. Bu ülkede hiç mi adalet yok, biz kime güveneceğiz. 3 tane kızım var,eşim çalışmıyor. Benim avukat tutacak param da yok”
Savunma bile yapamadık
Merhaba, ihraç edilen 28bin öğretmenden biriyim. Henüz 4 yıllık öğretmenim. Bu 4 yılın yarım dönemi doğum yapığımdan dolayı aylıksız izinde geçti. Sicili tertemiz memur bir babanın torpilsiz, şaibesiz, tertemiz atanmış bir evlâdıyım henüz 25 yaşındayım. Hayatım boyunca ne kadar başarı elde ettiysem hepsi bileğimin hakkıyla oldu. Bu grubun ne toplantılarına katıldım, ne dershanelerine gittim.
Sendika başkanı beni ikna etti ve üye olduk. Kimse bizi uyarmadı. Karı koca aynı sendikaya üye olalım dedik ve eşim de aynı sendikaya üye oldu. Onun da bu örgütle zerre kadar alâkası yoktur. 21 temmuz günü maalesef mesleğine aşık, öğrencileri, velileri, arkadaşları tarafından çok sevilen bizler açığa alındık. O andaki üzüntümü kelimelere dökmem mümkün değil… Açığa alındıktan sonra gözümüz kulağımız hep telefonda oldu. “okul müdürü arasa da bizi savunma vermeye çağırsa” diye bekledik durduk. Savunmayı geçtim, il Millî Eğitim Müdürlüğü okul müdürümüze bile sormamış “bunlar nasıl öğretmenlerdir” diye. Devlet büyüklerimiz gerçeği göremedi maalesef ama 22 yaşındaki gariban öğretmenden bu basireti beklediler…
Ses veren yok hisseden yok
Bir Maraşlı olarak 11 yaşımda annemi kaybettim İstanbul’da bir akrabada kalarak liseyi okudum ve sonunda sınıf öğretmeni oldum Dereköy de fakir bir köylü çocuğu olarak benim için öğretmenlik çok değerliydi. Şimdi ise 5 ve 12 yaşında iki çocuğumu yüzüne bakamıyor ve ağlıyorum. 90 yaşında bir babam var ona bakıyordum. Çok mağdurum ne iş yapar nereye giderim. Bizi öldürseler daha iyiydi diyorum bazen bir öğretmenin elinden mesleğini almak zaten ölüm demek. Ne olur yardım edin bu yuvayı kurtarın. Ses veren yok hisseden yok yalvarıyorum yardım edin mesleğime döneyim. 20 yıllık bir öğretmenim buna dayanamıyorum.