Yeni Asya’nın düzenlediği ve birçok şehirde gerçekleşen, İttihad Gazetesi’nin kuruluşunun 50. yılı vesilesiyle yapılan buluşmaların Şanlıurfa ve Adıyaman ayağı gerçekleşti. Yoğun bir katılım ve ilgi ile gerçekleştirilen program, ittihad ortamına vesile oldu.

Cuma akşamı Şanlıurfa, Cumartesi akşamı Adıyaman’da, Gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu ve Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz’ün katılımlarıyla gerçekleştirilen İttihad Programı, büyük bir heyecanla karşılandı. İttihad hatıralarının da aktarıldığı program, duygusal anlara da sahne oldu. Bazı ağabeyler hatıralarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Başka bir mekânda hanımlar da İttihad Buluşması’nı gerçekleştirdi.

Programın sunucusu Sebahattin Yaşar, ilk olarak Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu’nu kürsüye dâvet etti. 1967’de kurulan haftalık İttihad Gazetesi’nin yayın sürecinden bahseden Yavuzyiğitoğlu, büyük zorluklarla bu aşamalara gelindiğinden ve Yeni Asya’nın kuruluşunun temelinin İttihad Gazetesi olduğundan bahsetti.

Büyük davaların biricik şartı: İttihad

“İttihad, çok önemli bir ifadedir. Asırların rüyası ve büyük dâvâların biricik şartı olarak gelmiştir. Birlik, beraberlik, tesanüd, dâvâ şuuru, kalplerin aynı heyecanla birlikte çarpması gibi anlamları içinde barındıran İttihad, Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî’nin iman hakikatlerini matbuat lisanıyla neşretmek arzusunun güçlü bir sesi olmuştur. Risale-i Nur prensiplerini gazete yoluyla muhtaçlara ulaştırmak, İslâm âlemine bir pusula olabilmek sevdası, elli yıl önce İttihad ile gerçekleşti çok şükür.

“Bu dâvâ şuurunun bugünkü çizgisi Yeni Asya’dır. Ve Yeni Asya’nın öncüsü, ağabeyi olan İttihad ise, 24 Ekim 1967’de yayın hayatına başlamıştır. Aynen Yeni Asya gibi, İttihad da Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin kâinata değişmem dediği talebesi Zübeyir Gündüzalp’in manevî destekleriyle ve teşvikleriyle kurulmuştur ve aynı manadaki himmetleriyle neşriyatını sürdürmüştür.

“Haftalık olarak neşredilen İttihad Gazetesi, 12 Mart 1971 muhtırası sonrası kurulan sıkı yönetim idaresi tarafından kapatılana kadar Risale-i Nur’un sesi oldu. Mazlûm İslâm âleminin kurtuluşu ve ittihadı için ses getiren manşetlere imza attı. Türkiye’nin dinî muhtevalı en etkili gazetesi haline gelmiş ve büyük dâvâ adamlarının da limanı olmuştur. İşte İttihad, bu büyük emaneti Yeni Asya’ya bu şekilde devretti.”

Dava adamlarının limanı olmuştur

“İttihad gazetesi… Bir dâvânın adı olan bu gazete büyük dâvâ adamlarının limanıydı. Kimler yoktu ki… İttihad gazetesinin Başyazarı ve Genel Yayın Yönetmeni, Nezihî Mustafa Polat… Allah rahmet eylesin… (...) Yeni Asya’yla devam eden bu kudsî çizginin en önemli temsilcisi, muhterem ağabeyimiz Mehmet Kutlular… Galip Gigin, Av. Bekir Berk, Dr. Sadullah Nutku, Gürbüz Azak, Zeynep Münteha Polat, Nuriye Karahisarlı, Hekimoğlu İsmail, Ahmed Şahin, Şule Yüksel Şenler, Abdurrahim Karakoç, Vehip Sinan, Ali Ulvi Kurucu ve daha nice fedâkâr kalemler...”

Basın Tarihinde Bir İlk

“Bir dönem İttihad Gazetesi, Arapça ve Türkçe olarak 150.000 adet basılmış ve Türkiye’de basın tarihinde bir ilk olmuştur. İttihad, cesur neşriyatıyla kalpleri birbirine bağlıyordu.

“Tek çıkar yol kanun devletidir, diyerek hukuku ve milleti cesurca savunmayı başardı. Ayasofya manşetleriyle mazlûm mabedin hakkını savundu. Ve bunlar gibi birçok manşetlerle hakkı ve adaleti dimdik ayakta tutmayı başardı.”

İttihad Gazetesi susturulamadı

“Gayemiz vatan sathını mektep yapmaktır, şuuruyla yola çıkan Yeni Asya, kara rejim dönemlerinde Üstad’ından aldığı dersle, Kur’ân hakikatlerinin sesi olmaya devam etti ve devam ediyor.

“İttihad’ın kardeşi Yeni Asya da, hukukun üstünlüğünü değil de, üstünlerin hukukunu savunanları rahatsız etti. Birtakım baskı ve tehditlere maruz kaldı ve kalıyor. Bedelleri ödedi ve ödüyor. Ancak tavizsiz istikrar çizgisini sürdürmekte geri durmadı ve durmuyor. Zaten böyle bir dönemde durabilmemiz ve susabilmemiz mümkün değildir.”

Kırıksız çizgi devam ediyor

Daha sonra Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz söz aldı.

İttihad’ın ilk sayısından Yeni Asya’nın son sayına kadar devam eden süreçte, her olay karşısında dik bir duruş sergilendiğini anlatan Güleçyüz, başörtüsü meselesinde İttihad nasıl bir duruş sergilediyse, 28 Şubat dönemi öncesinde de, o süreç içerisinde de, sonrasında da Yeni Asya’nın ve okuyucularının aynı yılmaz ve yıkılmaz tavrı gösterdiğini anlattı. Güleçyüz “Risale-i Nur’un medyadaki dili” olarak çıkan İttihad’ın da, Yeni Asya’nın da her zaman Risale-i Nur’u anlama ve anlatma gayreti içinde olduğunu; hukuk, adalet ve demokrasiye sahip çıktığını; bu mücadeleyi verirken 12 Eylül’de de, 28 Şubat’ta da, günümüzde de ağır bedeller ödediğini; ama hiçbir zaman taviz vermediğini vurguladı.

“İttihad’dan Yeni Asya’ya uzanan bu zorlu, nurlu ve onurlu yolculuktaki kırıksız ve tavizsiz çizgimiz aynen sürüyor. Risale-i Nur’un medyadaki dilidir ve Nur hizmetinin bayraktarıdır. Yeni Asya denince Risale-i Nur, Risale-i Nur denince Yeni Asya akla geliyor. Ve Risale-i Nur’u bütünlüğü içinde anlayıp anlatma gayretiyle hizmetini sürdüren iman hizmetiyle hürriyet ve adalet mücadelesini birlikte götüren Yeni Asya’nın yayınları, ses getirmeye, gündem oluşturmaya devam ediyor.

“İttihad coşkusuyla, heyecanıyla İttihad-ı İslam manası olmalı. Bu İttihadın bayraktarı bizleriz. Bu bağlamda Müslümanlar’ın birbirine düşürüldüğü, kardeşin kardeşe kem gözle bakar hale geldiği, ailelerin içine fitnelerin sokulduğu bu dehşetli zamanda İttihad bayrağını dalgalandırmaya şiddetle ihtiyaç var. Bunu da yapacak olan Allah’ın izniyle bizleriz. Zaten bize düşen en önemli vazifelerden birisi bu.”

İttihad Hatıraları

Yeni Asya okuyucularından İttihad’ı gören, okuyan ve onunla ilgili hatırası olanlara söz verildi. Yusuf Özbey, Mehmet Güven, Celal Sağır, Şemsettin Çakır ve Malatya’dan Rauf Ağabeyler söz aldı. Mehmet Güven Ağabey hatıralarını şöyle aktardı:

“Muhterem Ağabeyler, dışarıdan ilimizi ziyarete gelen kardeşlere çok teşekkür ediyorum. Ben emekli öğretmenim. İttihad ile ilgili ufak bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz orta okuldaydık o zamanlar. Yıl 1967-68 tam olarak hatırlamıyorum. Adıyaman’da tek bir kitapçı vardı o dönem. Sol görüşlü biri o kitapçının başında duruyordu Rıfat Küçük. Ama sonradan hidayete erdi tabi. Bu kitapçıda bütün gazeteler vardı. Cumhuriyet, Akşam, Ulus... Ama İttihad Gazetesi orada satılmıyordu. Bizim ısrarlarımızla getirttik İttihad’ı. Arkadaşlarla her yarım saatte bir gidip İttihad alıyorduk ki Rıfat Küçük Ağabey’i kızdıralım. ‘Daha az önce aldınız, ne yapıyorsunuz bu gazeteyi? deyip duruyordu. Biz de, ‘İstek çok, isteyenlere götürüyoruz.’ diyorduk. İsteyen var bir tane daha, bir tane daha diye diye kızdırmaya çalışıyorduk. İşte böyle bir hatıra oldu Rıfat Ağabey ile.”

HABER - FOTOĞRAF: MUSTAFA GÖNÜLLÜ