Mersin'in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili tutuklu yargılanan 3 sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü duruşmasında, tutuklu sanıklar Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe, ek savunmalarını yaptı.

Tarafların avukatlarını da dinleyen mahkeme heyeti, sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. 

Mahkeme, sanıklar hakkında herhangi bir ceza indirimi uygulamadı.

KARAR EVLİLİK YILDÖNÜMÜNDE VERİLDİ

Mersin'in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili görülen davada tutuklu 3 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken, karar, Özgecan Aslan'ın anne ve babasının evlilik yıl dönümünde verildi. 

Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında, tutuklu sanıklar Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe, sanıkların ve Özgecan Aslan ailesinin avukatlarının yanı sıra, Türkiye genelinden baro başkanları ve avukatlar da hazır bulundu.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Dilan, esasa ilişkin mütalaasında sanıklar hakkında çeşitli suçlardan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isterken, herhangi bir cezai indirim uygulanmamasını ve cezaların asgari haddin üzerinden verilmesini talep etti.

Ahmet Suphi Altındöken'in eski eşinin avukatının davaya müdahil olma talebi, sanık avukatları ve Özgecan ailesinin avukatları tarafından istenmedi. Mahkeme heyeti, müdahillik talebini kabul etmedi.

Özgecan Aslan ailesinin avukatı Sevim Küçük, her 3 sanığın da öldürme konusunda birlikte karar aldığını ve cinsel saldırı konusunda kuvvetli deliller olduğunu savunarak, sanıklara cezai indirim uygulanmamasını istedi.

Davayı ilk günden beri aile adına takip eden amca Yaşasın Aslan ise konuşmasında, tüm dünyaya örnek olacak bir karar verilmesini isteyerek, şöyle konuştu:

"11 Şubat'ta meleğimizi, canımızı, Özgecan'ımızı kaybettik. Aradan 295 gün geçmiş. Bugün 3 Aralık, anne ve babasının evlilik yıl dönümü. Bugün Özgecan'ın huzur bulacağı, adaletin tecelli edeceği gün. Bütün kamuoyu, bütün ülke hatta dünya buradaki kararı bekliyor. Bu soğukkanlı caniler için cezalardan öte bir ceza istiyoruz. Bu salonda tüm dünyanın örnek alınacağı bir karar verilecek. Tarihe not düşülecek, cezalardan öte bir ceza bekliyoruz."

Sanıklardan Fatih Gökçe ise ek savunmasında sapık olmadığını, kendisinin da kızının olduğunu belirterek, suçlamaları kabul etmedi.

Özgecan Aslan'ı öldürmediğini iddia eden Gökçe, "Araçta Özgecan'dan bir ses duymadım. Bindiğimde Suphi'nin eli, yüzü kan içindeydi, kaçmak istedim. Eğer Özgecan orada yaşıyor olsaydı, şimdi burada olurdu. Ölmesine izin vermezdim" dedi.

Ahmet Suphi Altındöken ise henüz gözaltına alınmadan basında suçlu ilan edildiklerini ileri sürerek, "Jandarmalar bile bizim her yerde suçlu ilan edildiğimizi söyledi. Daha önce her şeyi anlattım. Cinsel saldırıda bulunmadım. 10 aydır ne yaşadığımı bir ben, bir Allah bilir, pişmanlığımı daha nasıl ifade edeyim" diye konuştu.

Baba Altındöken de önceki savunmalarında olduğu gibi olayla ilgisinin olmadığını iddia etti. 

Suphi Altındöken'in avukatı, müvekkilinin öldürme fiilini zaten itiraf ettiğini ancak ortada bir cinsel saldırının bulunmadığını savundu.

Baba Altındöken'in avukatı da henüz olay netleşmeden yargısız infaz yapıldığını öne sürerek, savcılık mütalaasından cezai indirim uygulanmamasının istenmesini kabul etmediklerini söyledi ve müvekkilinin beraatini talep etti.

Gökçe'nin avukatı da suçun müvekkiline yıkılmak istendiğini savunarak, Gökçe için öne sürülen cinsel saldırı ve öldürme suçlarının doğru olmadığını savundu ve müvekkilinin beraatini istedi. 

Sanıklardan Fatih Gökçe, son savunmasında, Ahmet Suphi Altındöken ile arkadaşlık yaptığı için pişman olduğunu dile getirirken, Altındöken ise mahkemenin kararına saygı duyduğunu söyledi.

Baba Altındöken de üzgün olduğunu dile getirerek, "Benim için en büyük ceza oğlumun burada olması, onun bu suça karışması. Fatih de benim oğlum gibiydi, hep bize gelirdi. Ne diyeyim ki" dedi.

Sanıkları dinleyen hakim Ercan Kumhak başkanlığındaki mahkeme heyeti, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken için "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli suçlardan 27 yıl hapis cezası verdi.

Heyet, Fatih Gökçe için de "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, nitelikli cinsel saldırı, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli suçlardan 24 yıl hapis cezasıverdi.

Mahkeme, baba Altındöken'i de "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. 

Heyet ayrıca, her üç sanık için de takdiri indirim sebeplerinin uygulanmamasına, tutuklu bulundukları sürenin de göz önüne alınmamasına karar verdi.

Kararın ardından, salondaki avukatlar alkışla destek verdi.

AA