Feyzioğlu, "Ortak paydamız adalet, ortak paydamız hukukun üstünlüğü. Son derece kutuplaşmış, yüzdelere bölünmüş Türkiye'de farklı siyasi dünyalardan, baro başkanları, hukukçular aynı dili konuşuyorsa, bundan Türkiye'nin alacağı önemli dersler var" dedi.

Artvin Barosu'nun ev sahipliğinde, TBB öncülüğünde düzenlenen Genişletilmiş 15'inci Karadeniz Baro Başkanları toplantısına, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ile 21 baro başkanı katıldı. Toplantının basına açık bölümünde değerlendirmelerde bulunan Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar birliği olarak kocaman bir aile olduklarını söyledi. Ortak paydalarının adalet olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, şöyle dedi:

"Bu masanın etrafında çok farklı siyasi düşünceler var. Dünya görüşü çok farklı baro başkanlarımız var. Ortak paydamız adalet, ortak paydamız hukukun üstünlüğü. Son derece kutuplaşmış, yüzdelere bölünmüş Türkiye'de farklı siyasi dünyalardan baro başkanları, hukukçular aynı dili konuşuyorsa, bundan Türkiye'nin alacağı önemli dersler var. Demek ki 81 milyonu hukuk ve adalet paydasında buluşturduğumuzda her sorunu çözebiliriz. Bizim çözemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz yok. Çözümün önündeki en büyük engel biziz. Ön yargılarımız. Kendimizden görmediğimize karşı bize dayatılan ön yargılar. Azıcık bizim gibi düşünmeyen birisi varsa hemen hain diye damgalamak. Oysa herkes bu güzel ülkenin iyiliği için düşünce üretiyor."

'ÇÖZÜM ÜRETMEK ZORUNDAYIZ'

Feyzioğlu, Türkiye'de işsizlik sorunu olduğunu, hiç kimsenin bunu inkâr edemeyeceğini de belirtti. Feyzioğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'de bununla bağlı olarak Türk Lirası'nın aşırı bir değer kaybı var. Var mı, var. Bir kısmı bunun dışarıdan müdahale ile ama yapısal bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu da hiç kimse inkâr edemez. Türkiye'de enflasyonda çok hızlı bir tırmanma var. Bunu da inkâr edemeyiz. O zaman çözüm üretmek zorundayız. Bazıları 'ekonomi senin meselen mi, hukuk senin meselen mi?' diyecek. Hayır.

Biz bu ülkede yaşıyoruz ve ekonominin içinde bulunduğu sıkıntının sebebi ne fabrika yapacak arsanın yokluğu ne de elektrik kesintisidir. Ekonominin içinde bulunduğu sıkıntının bir numaraları sebebi, hukuk güvenliğinin olmamasıdır. Benim tespitim değil. Ülkenin yargı ile ilgili bizim dışımızdaki en üst kurumlarının başındakilerin de tespiti; yargıya güvenin yüzde 20'lere düştüğünü söylüyorlar. Yüzde 80'in yargınıza güvenmediği bir yerde yabancı yatırımcı Türkiye'ye gelir mi? Yerli yatırımcı parasını Türkiye'de tutar mı? Yetişmiş insanlarımız yurt dışına gider mi?"

YARGIYI GÜVENİLİR KILMAK GEREKİYOR

Türkiye'de mülkiyet hakkının güvencesinin sağlanması gerektiğini kaydeden Feyzioğlu şunları söyledi:

"Türkiye'de mülkiyet hakkının güvencesini sağlamak zorundasınız. İnsanların haksız yere tutuklanmasının önüne geçmek zorundasınız. 'Türkiye'de birileri talimat verir, birileri tutuklanır; birileri talimat verir, istenen salınır' şeklindeki algıyı kırmak zorundasınız. Bunu nasıl yapacaksınız? Yargıyı güvenilir kılarak. Yargıyı da mevcut Anayasa'nın sistemiyle güvenilir kılmamız mümkün değildir.

Türkiye, 10 binlerce namuslu fedakâr, çalışkan, işini cesaretle yapan avukatın, savcının, hâkimin omuzları üstünde duruyor. Bir yerde kişi güvenliği, hukuk güvenliği kişilerin cesaretine emanet edilmişse, orada güvenlik yoktur. Bizim sisteme güvenmemiz lazım. Bir referandum geçirdik ama demek ki, bu referandumda yanlış yapıldı. Eğer yanlışlık varsa sonuçtan dönmek her zaman mümkündür. Hep birlikte gelin bunu konuşalım, doğrusu neyse hep birlikte bunu yapalım."

DHA