Yeni Asya Neşriyat tarafından yayımlanan “15-20 Temmuzların ilacı: Adalet ve Hürriyet” adlı eserin yazarı Prof.Dr. Ahmet Battal, “Nur talebeleri devletten adalet istemeyecek ise ne isteyecek? Bediüzzaman Hazretleri devlete ‘adalet üzere ol’ demeyi hiçbir zaman ihmal etmemiş” dedi.
Yeni Asya Medya Grup İzmit temsilciliği tarafından her on beş günde bir organize edilen “Yazarlarımızla Söyleşi”’ canlı yayınının bu defaki konuğu Hukukçu Akademisyen Yazar Prof. Dr. Ahmet Battal idi. Geçtiğimiz günlerde Battal’ın gazetemize yazdığı “Akıl Misafiri’’ köşe yazıları ile İbrahim Özdabak’ın çizmiş olduğu konuyla alâkalı karikatürler birleştirilerek bir kitap oluşturuldu. Kitap için ana konu olan Adalet ve ona yardımcı ikinci ana konu durumunda olan Hürriyet en uygun başlık olur diye düşünülmüş. Adalet her zaman lâzım ancak 15-20 Temmuzdan sonra girilen bu darboğazda adaletin Türkiye için çok daha gerekli olması hasebiyle bir üst başlık olarak da ‘15-20 Temmuzların İlâcı’ ifadesi kullanılmış. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra ihtilâllerle ve darbelerle, yapılan hukuksuzluklara ilâç arayanlara gazetemizdeki yazılar ilâç olabilir diye düşünülerek kitabın adı belirlenmiş. Battal, kitabın nasıl oluşturulduğundan kısaca bahsederek, şunları anlattı;
Bediüzzaman ‘adalet’ talebinden taviz vermemiş
Battal şöyle devam etti, “15 Temmuz’dan sonra biz adalet meselesinin üzerine gittikçe bir çok dindar şahıstan “Adalet istemek sizin işiniz mi? Nur Talebesi iman hizmeti yapar’’ sorusunu aldık. Peki Nur Talebelerinin işi değilse, adalet istemek kimin işidir? Nur Talebeleri devletten adalet istemeyecek ise ne isteyecek? Bediüzzaman Hazretleri Eski Said döneminde devletle doğrudan muhatap olmuş. Müstağni kalmış, devlet memuru olmayı reddetmiş, ama devlete adalet üzere ol demeyi hiçbir zaman ihmal etmemiş. Üçüncü Said dönemi geldiğinde telif dönemi bitmiş ve neşir dönemi başlamış. Bediüzzaman Hazretleri de talebelerini organize ederek bu tür temaslara yönlendirmiş. Yüksek beklentiler içerisinde olduğu Menderes iktidarını ikaz etmekten geri durmamış, Menderes’e rey vermiş, verdirmiş. Niye rey verdirdiğine dair izahları yayınlamış, açıklamış. O halde ‘Adalet istemek işiniz mi?’ diyen ve Risale-i Nur’dan istifade ettiğini söyleyen dostlarımıza bizde şunu soralım: Peki Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî 1950-60 arasında siyasetçilere bunca mektup yazıp onları adalete dâvet etmişken, onları hakikate yönlendirmişken siz şimdi bu zamanın Menderes’i dediğiniz Erdoğan’a, bu zamanın Demokrat partisi dediğiniz AKP ve yöneticilerine, Bediüzzaman’ın Menderes’e ve DP’ye yaptığı şekilde ikaz yapıyor musunuz? Yoksa ikaz yapmaya çalışan bizim gibi Nur Talebelerinin, Yeni Asya gibi yayınevlerinin, gazetelerin, dergilerin elini tutup ağzını bantlamaya mı çalışıyorsunuz?”