Gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren, Star'da yayınlanan dünkü (18 Ağustos 2017) yazısında Sabah yazarı Mehmet Barlas'ın bir tesbitini hatırlatıp şöyle yazdı: "İsterseniz bu satırları Barlas'tan Hükümete 'sübliminal' mesajlar olarak okuyabilirsiniz. Sabah'ta üstelik."
Ahmet Taşgetiren'in yazısını bir bölümü şöyle:
"Aslında coğrafyamıza baktığımızda hem ülkemiz adına hem bütün bir İslam dünyası adına karşı karşıya bulunduğumuz tehdidi görmemek mümkün değil.İşin kötüsü, savaş vekalet savaşı ve kürüsel akıl, “vekiller”i bizim coğrafyamızdan devşiriyor.
Çare ne? Ülkemizi ve coğrafyamızı nasıl savunabiliriz?
(Yeni Şafak yazarı İbrahim) Karagül yukarda bahsettiğim karşı karşıya bulunduğumuz tehdidi not ettikten sonra diyor ki, “... Öyleyse İran ve Rusya ve Şam yönetimi dahil, daha kapsamlı, derin, kalıcı anlaşmalara varmayı zorlamak gerekiyor.”Nasıl? İçi dolu bir hesap mı bu, olmayacak duaya amin mi? İttihatçıların Almanlarla ittifakına benzemiyor mu?
Almanya'nın yerine Rusya'yı mı koymuş oluyoruz şimdi, küresel hesaplaşmada?
Özal “Irak'ta bir koyup üç alalım” dediğinde ben “salto atacaksanız o güce sahip olmalısınız” diye yazmıştım. Greko-Romende salto zor bir oyundur.Yazıyı Sabah'tan, Mehmet Barlas'tan birkaç cümle alıntılayarak bitireyim: “Diğer ülkeleri düşman değil dost kılmak, Türk dış politikası açısından daha akılcı bir tutumdur. En önemlisi de iç politikada düşman ilan etmek akla yatkın değildir. Özellikle muhalefet partilerinin ve özgür basının varlığı demokrasinin sağlığının ana şartıdır.”
İsterseniz bu satırları Barlas'tan Hükümete “sübliminal” mesajlar olarak okuyabilirsiniz. Sabah'ta üstelik."
Haber Merkezi