İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Mavi Marmara gemisine saldırarak, 10 Türk vatandaşının ölümüne, onlarca aktivistin de yaralanmasına sebep olan İsrailli askerler için “kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına” hükmetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Mavi Marmara gemisine saldırarak, 10 Türk vatandaşının ölümüne, onlarca aktivistin de yaralanmasına neden olan İsrailli askerler için takipsizlik kararı verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsrail ve Türkiye arasındaki anlaşmayı gerekçe göstererek “kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına” hükmetti. Gazze’ye yardım götürmek amacıyla yola çıkan Mavi Marmara gemisine uluslar arası sularda İsrail askerleri saldırmıştı.10 Türk vatandaşı hayatını kaybetmiş, onlarca aktivist de yaralanmıştı. 31 Mayıs 2010 yılında gerçekleşen saldırının ardından İsrail’in gözaltına aldığı kişilere ‘işkence’ yaptığı aktarılmıştı. Karar’ın haberine göre BM raporları ve Lahey Savcılığı’nın kararlarında “insanlık ve savaş suçu” olarak kayıtlara geçen katliama takipsizlik kararı verildi.
Açılacak davalar 20 milyon doların üzerinde olacak
Takipsizlik kararı Mavi Marmara şehitlerinin yakınları ve tüm mağdurlara gönderildi. Anlaşma gereği Tel Aviv’den 20 milyon dolar tazminat alan Türkiye, dâvâların muhatabı haline geldi. Saldırıda yaralanan Zeki Kaya, Türkiye’ye 260 bin lira tazminat davası açtı. Yurt dışındaki mağdurlar dahil çok sayıda kişinin Türkiye’ye dava açacağı, miktarın 20 milyon doların çok üzerinde olacağı değerlendiriliyor. İstanbul Başsavcılığı, operasyon talimatını veren İsrail’li 4 üst düzey komutan hakkında 9’ar kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açmış, kırmızı bülten çıkartılmasına karar vermişti. Ancak kırmızı bülten kararları Interpol’e gönderilmedi. Anlaşma imzalandıktan sonra da İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava düşürüldü. Fakat saldırıyı gerçekleştiren ve kimlikleri belirlenemeyen askerlerle ilgili soruşturma ayrı yürütülüyordu. Başsavcılık isimleri bile belirlenemeyen askerler hakkındaki soruşturmanın da kapatılmasına hükmetti. Takipsizlik kararında dâvânın da aynı anlaşma gereğince düşürüldüğü hatırlatıldı. İsrail’in yaptığı katliamın hesabını vermez hale getiren o anlaşmada Mavi Marmara saldırısı da “konvoy hadisesi” olarak tanımlanıyor.
Dosyalar alelacele kapatılıyor
Mağdurlar Mavi Marmara dâvâsının düşürülmesine yaptıkları itirazın istinaf mahkemesinde sonuçlanmasını bekliyor. Bu süreç tamamlanmadan askerlerle ilgili de takipsizlik kararı verilmesine ise sert tepki gösteren mağdurlar, yargının anlaşmaya bağlı hareket etmesine itiraz ediyor. Mağdur aileleri avukatlarından Gülden Sönmez, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “İtiraz süreci tamamlanmadı. Mahkemenin kararını vermesini beklemeden, alel acele takipsizlik kararı verilerek, İsrail aleyhinde yargıdaki tüm dosyaların kapatılmaya çalışılmasını kabul etmiyoruz, itiraz edeceğiz. Daha önce isimlerini, fotoğraflarını, bilgilerini verdiğimiz, artık faili meçhul olmaktan çıkmış olan şüpheliler hakkında davaların açılmasını talep edeceğiz. Diğer tesbit edilemeyenler için de soruşturmanın devam etmesini istiyoruz. Bu anlaşma hukuksuzdur ve ceza soruşturmalarını ya da yargılamalarını etkileyemez.”