Çevik kuvvet ekipleriyle birlikte gelen iş makineleriyle Beykoz'daki külliye inşaatı yıkılan Marifet Derneği, duruma tepkili.
Yönetim kurulu üyesi Şefik Kocaman, "Daha önce Sayın Cumhurbaşkanımız da Başbakanımız da buraya gelip inceleme yaptı. Kendilerine sunum yaptık. Seçimlere kadar herhangi bir sorunumuz yoktu. Dik duruşumuzdan dolayı cezalandırılıyoruz. Hukuksuz şekilde yıkım var. Maalesef siyaset çok temiz bir müessese değil." dedi.
Yaklaşık 2 yıldır inşaatı devam eden Marifet Derneği külliyesi yüzlerce polis korumasındaki iş makineleri tarafından yıkıldı. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Şefik kocaman, durumu şöyle özetledi: "Hukuksuz ve kanunsuz bir yıkım söz konusu. Herhangi bir belge yok. Savcılığa intikal etmiş bir olay. Savcılıktan veya mahkemeden bir yıkım kararı olmaksızın polis marifetiyle geliniyor ve hukuksuz olarak yıkılıyor."
'28 ŞUBAT'I ELEŞTİREN ARKADAŞLARIMIZ BUNA NE DİYECEK?
İnşaat alanını mesire yeri olarak kiraladıklarını ve sözleşme yaptıklarını ifade eden Kocaman, şöyle devam etti: "Hiçbir hukuka dayanmadan şu an yıkılıyor. Hukuk devleti olduğumuzu söylüyoruz fakat şifahi emirle yıkılıyor. Bize şunu söylüyorlardı, 'Sizin kurslarınıza dokunulmuyor' Şu an medreselerimiz yıkılıyor bizim. 28 Şubat'ı eleştiren arkadaşlarımız buna ne diyecekler bilmiyorum. O zamanlar gönlümüz rahattı. 28 Şubat zamanında evet ezildik, üzerimize gelindi, kurslarımız kapatıldı, fakat suçumuz anlı ak edecek bir suçtu Allah katında. Şimdi neyden içeri gireceğimiz, ne kadar kalacağımız, neyle suçlanacağımız belli değil. Öyle bir ortamı yaşıyoruz. Hukukun katledildiği bir ortamdayız."
'DİK DURUŞUMUZUN BEDELİNİ ÖDÜYORUZ'
Dik duruşun bedelini ödediklerini belirten Kocaman, "Bir takım kimselere paralel deniyor, bizim suçumuz da herhalde biraz fazla dik olmak. Allah yardımcımız olsun. Mevla bu hukuksuzluğa dur desin inşallah. Vatana millete zarar vermesinler diye Allah bunlara da akıl fikir versin. Şu an maruz kaldığımız muamele bugüne kadarki vatan, millet ve din duruşumuzdan kaynaklanıyor. Özellikle bayrakların indirildiği, teröristlerin halaylarla karşılandığı zamanları eleştirdiğimiz için, çözüm sürecinin, çözülme sürecine doğru gittiğini söylediğimiz için üzerimize çok defalar gelindi." ifadelerini kullandı.
'BELGE GÖSTEREMEDİLER'
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Kocaman, "Buraya gelen emniyet amiri ve orman işletme müdürüne belge göstermelerini söyledik. Bize bir belge göstermediler. 'Valilikten emir geldi dediler' sadece. Bütün aldığımız duyumlar ve şu anki muamele Sayın Cumhurbaşkanımızı işaret ediyor maalesef." diye konuştu.
Kocaman, "Benim Sünnilik dinim yoktur söylemini eleştirdik, kabul etmedik. 'İran ikinci vatanımızdır' söylemini kabul etmedik. 'Süleyman Şah Türbesi vatan toprağıdır bunu taşımak uygun değildir, hiçbir tehlike olmaksızın, bir el ateş edilmeksizin askerin çekilmesi doğru değildir' dedik. 'Ankara'yı versen İstanbul'u isteyecek bir terör örgütüyle masaya oturulmaz' dedik. Biz bunları hem şifahi yollardan muhatap olduğumuz devlet büyüklerine aktardık hem de dergimizde ve sosyal medyadan paylaştık. Bunların üzerine maalesef bu muameleye maruz kalmış bulunuyoruz." dedi.
Kocaman, "Cezalandırılıyor musunuz?" şeklindeki soruya, "Biz öyle kabul ediyoruz." cevabını verdi.
Mahmut Efendi'nin bu olanlardan haberdar olduğunu ifade eden Kocaman, "Mahmut Efendi hazretleri duasıyla biz bu işe başlamıştık. 'İnşallah yıkmazlar' demişti. Fakat gelinen nokta bu. Üzülüyor. Çokça kelam buyurmuyorlar zaten fakat üzülüyor." şeklinde konuştu.
Buradaki inşaat faaliyetinin 2 senedir devam ettiğini söyleyen Kocaman, şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanımız buraya geldiler. Sayın Başbakanımız geldiler. Birçok bakan da geldi. Olayı yerinde gördüler. Çok defalar da resimlerle sunum yapmış bulunuyoruz. Seçimler olana kadar böyle bir sorunumuz yoktu. Seçimden sonra böyle bir durumla karşılaştık. Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Maalesef siyaset çok temiz bir müessese değil."