2007 yılında Diyarbakır'da askerlik yaparken nöbette intihar ettiği ileri sürülen er Şenal Kaplan'ın dosyası, AİHM'in Türkiye'yi suçlu bulması üzerine tekrar açıldı. Baba Hüseyin Kaplan, "Bu örnek bir dava. 2 bin civarında şüpheli asker ölümü var. Bunların da akıbeti belli olacak" diyor.
İsmail Saymaz'ın Radikal'deki haberine göre Şenal Kaplan, 19 Eylül 2006’da Diyarbakır ’ın Kulp ilçesine bağlı Bayır Jandarma Karakolu’nda askerlik görevini yaparken, iddiaya göre, nöbet sırasında intihar etti. Otopside, Şenal’ın yakın mesafeden yapılan atışla öldüğü saptandı. Daha sonra 23 Ocak 2007’de ölü harici muayenesi tutanağı düzenlendi. Bu tutanakta, giriş deliğinin başın sol değil sağ kısmında bulunduğu, dolayısıyla daha önce, merminin başın sol tarafından girip sağ tarafından çıktığı bilgisinin yanlışlıkla belirtildiği kaydedildi. Kriminal incelemede, kurşunun Şenal’ın tüfeğinden çıktığı anlaşıldı. Soruşturma sonunda Şenal’ın intihar etmesini gerektirecek bir sorununun olmadığı belirtildi. Ancak Diyarbakır Askeri Savcılığı, üçüncü bir kişinin Şenal’ı intihara kışkırtarak ya da intihar etmesine yardım ederek ölümüne neden olduğunu gösterecek bir delilin bulunmadığını belirterek, 17 Mayıs 2007’de takipsizliğe hükmetti. Yapılan itiraz da 27 Ağustos 2007’de reddedildi.
AİHM: YAŞAM HAKKI İHLALİ VAR
Bu karar üzerine Kaplan Ailesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM, 2013’te verdiği kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) yaşam hakkını düzenleyen ikinci maddesine göre, böyle bir ölüm halinde etkin soruşturma yapılması gerektiği vurgulandı. Kararda, Şenal’ın ölümüne ilişkin soruşturmada birçok eksiğin bulunduğu, sorgulamalara katılan personelin zaten bu birlikte görev yaptığı ve olay yerinin savcının gelmesinden önce temizlendiği vurgulandı. Ayrıca itirazı reddeden makamın askeri mahkeme olması yargı bağımsızlığı yönünde ihlal sayıldı. Tüm bu nedenlerle Şenal’n yaşam hakkının ihlal edildiği sonucuna varıldı.
Kaplan Ailesi, Avukat Hıdır Çiçek aracılığıyla Adalet Bakanlığı’na başvurarak, AİHM kararının gereğinin yapılmasını istedi. Bakanlık dosyayı Genelkurmay Başkanlığı’na, Genelkurmay da Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na gönderdi. Başsavcılık, 2007 yılında verilmiş kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılabilmesi için inceleme başlattı. Bu kapsamda, Şenal öldüğünde karakolda görev yapan er ve erbaşların ifadelerinin alınması için işlemlere başlandı. Avukat Çiçek, inceleme sonunda dosyanın tekrar Adalet Bakanlığı’na gönderileceğini ve bakanlığın da kararın kaldırılıp kaldırılmayacağına karar vereceğini belirtiyor.