Yeni Asya Gazetesi Ege okuyucuları, İzmir ili Ödemiş ilçesinin Gölcük Yaylası’nda geleneksel olarak gerçekleştirdikleri piknik programında buluştular.
Ege okuyucuları geçtiğimiz 11 Temmuz Pazar günü, geçen sene rahmetli olan 19. Dönem Milletvekili merhum Mehmet Özkan’ın bahçesinde 38. defa aileleriyle birlikte buluştular. Geçen 37 yılda ev sahipliği yapan rahmetli Mehmet Özkan’ın ailesi bu sene aynı bahçede ev sahipliğini gerçekleştirdiler. İzmir ili ve ilçelerinin yanı sıra Aydın, Manisa il ve ilçeleri, Uşak, Afyon, İstanbul, Düzce illerinden de yoğun katılımın olduğu programa Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz konuşmacı olarak katıldı. Başta Mehmet Özkan olmak üzere geçtiğimiz yıl içerisinde vefat eden bütün okurlarımızı rahmetle yad ederek konuşmasına başlayan Güleçyüz, Risale-i Nur’dan bahisler okuyarak hadiseleri değerlendirdi.
Asr-ı Saadetteki fikir hürriyetinin gerisindeyiz
Peygamberimizin (asm) mu’cizelerinin en başında Asr-ı Saadetteki o sosyal değişimi sağlamasının geldiğini belirten Güleçyüz, kahir ve zulümle, zor kullanarak, zahirde yüzeysel bir tahakkümün kısa bir zamanda kurulabileceğini, fakat ruhlara, kalplere, fikirlere, vicdanlar üzerine kalıcı bir hâkimiyetin nübüvvetle kurulduğunu, asıl önemli olanın da kalplerde ve vicdanlarda tesis edilen imana dayalı bir değişimin olduğunu ifade etti. Asr-ı Saadette Peygamber Efendimizin (asm) bir mu’cize olarak getirdiği o muazzam inkılâbın en önemli ayaklarından birinin “Söz hürriyeti, ifade hürriyeti” olduğunu aktaran Güleçyüz, Asr-ı Saadet modelinin fersah fersah gerisinde olduğumuzu ifade etti. 15 Temmuz sonrası Ohal süreçleriyle hukuk ve demokrasiden tamamen uzaklaşma dönemine girildiğini aktaran Güleçyüz, insanların korkutulduğunu, ancak yavaş yavaş bu korku perdesinin yırtılmaya başladığını özellikle İstanbul seçimleriyle korku duvarının yıkıldığını ifade etti.
En önemli mesele iman
Kendisine dindar diyen siyasiyelerin iktidarında maalesef dindarlığın çok zayıfladığını, ahlâkî değerlerden çok uzaklaşıldığını, büyük bir tahribatın meydana geldiğini söyleyen Güleçyüz, bunda iktidara talip olan, devleti ele geçirmeye talip olan bir takım cemaat anlayışlarının da vebali olduğunu, bütün bu yaşadığımız hadiselerin bu yanlışların faturası olarak bizlere döndüğünü, cemaat kavramının çok yara aldığını, bilhassa genç kuşaklarda dinden uzaklaşmanın da inançlarını sorgulama ve kaybetme hadisesinin de olduğunu belirten yazarımız, bu sebeple bizlerin yine iman hizmeti esaslı, imanları kurtarma hedefi ve programıyla hizmetlerimizi organize etmemiz gerektiğini belirtti. Güleçyüz, imanı yeniden tahkim etmek için Risale-i Nur’un bir bütün olarak anlama, yaşama ve tatbik edilmesi gerektiğini belirtti.
İzmir - Yeni Asya