"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İttihad'ın cesur duruşu toplumda korku perdelerini yırttı

26 Ekim 2017, Perşembe 00:10
İttihad gazetesinin 50. yıldönümü Ankara’da da coşkuyla kutlandı...

YENİ ASYA ANKARA TEMSİLCİLİĞİNDE YAPILAN VE BÜYÜK İLGİ GÖREN PROGRAMDA, İTTİHAD VE YENİ ASYA GAZETELERİNİN “RİSALE-İ NUR’UN MEDYADAKİ DİLİ” OLARAK YAPTIĞI HİZMETLER ANLATILDI, YAYINLANAN HABER VE MAKALELERİN TOPLUMDA BULDUĞU MA’KESE DİKKAT ÇEKİLDİ.

Risale-i Nur’un medyaki dili idealiyle kurulan ve Yeni Asya’nın öncüsü olan 24 Ekim 1967’de yayın hayatına başlayan İttihad’ın 50. Kuruluş yıldönümü gazetemizin yenilenmiş Ankara Temsilciliği’nde büyük coşkuyla kutlandı.

Sunuculuğunu Serdar Beykoz’un yaptığı program, Ahmet Gökçe’nin Kur’ân-ı Kerîm tilâvetiyle başladı. Yoğun katılımın yaşandığı programda İttihad’ın 50. yıldönümü hakkında hazırlanan sinevizyon ve gazetemizin çıkardığı İttihad ekimiz büyük  ilgi gördü.

Ömer YAVUZYİĞİTOĞLU: 50 YILLIK DÂVÂ ŞUURU İLE YAYINLARIMIZI SÜRDÜRÜYOR

Programda, “Asırların rüyası, büyük davaların biricik şartı…  İttihad… Birlik ve beraberlik, tesanüd, dâvâ şuuru, kalplerin aynı heyecanla birlikte çarpması gibi anlamları içinde barındıran İttihad, bundan 50 yıl önce  Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî’nin iman hakikatlerini  matbuat lisaniyle neşretmek arzusunun güçlü bir sesi oldu” diye konuşmasına başlayan gazetemizin Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu, Risale-i Nur prensiplerini gazete yoluyla muhtaçlara ulaştırmak, İslâm âlemine bir pusula olabilmek sevdasının 50 yıl önce büyük bir dava şuuruyla, İttihad’la gerçekleştiğini ifade etti.

Haftalık olarak neşredilen İttihad gazetesi, 12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında kurulan sıkıyönetim idaresi tarafından kapatılana kadar Nur’un sesi olduğunu anlatan Yavuzyiğitoğlu, “Her vesile ile Risâle-i Nur’un insanlığın muhtaç olduğu fikir ve mesajlarını geniş kitlelere duyurdu. Mazlûm İslâm âleminin kurtuluşu ve ittihadı için ses getiren manşetlere imza attı. Türkiye’nin dinî içerikli en etkili gazetesi haline gelen İttihad, emaneti Yeni Asya’ya tevdi ederek basın tarihindeki şanlı yerini aldı. İttihad gazetesi… Bir dâvânın adı olan bu gazete büyük dâvâ adamlarının limanıydı” diye konuştu.

Ali VAPURLU: HAKİKATIN YILMAZ SAVUNUCUSU

Programın açılış konuşmasını yapan Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu üyesi Ali Vapurlu, “Kur’ân’ın, bu asrın idrakine uygun bir şekilde kaleme alınmış bir tefsir-i manevisi olan Risale-i Nur Külliyatı’nın medyadaki dili ve naşir-i efkârı olan Yeni Asya Gazetemiz, 50. Yılını idrak ettiğimiz İttihad Gazetesinden devraldığı ruh ile, hakkın ve hakikatin yılmaz bir savunucusu olarak, yayın hayatı boyunca yaşadığı pek çok sıkıntılı badirelere rağmen mücadele ve mücahedesini sebatla ve sadâkatle devam ettirmektedir” şeklinde konuştu.

Vapurlu, İttihad gazetesinin günümüzdeki temsilcisi olan Yeni Asya gazetesinin ortaya koyduğu faaliyet ve hizmetlerini şöyle nazara verdi: “Gazetemiz; Bediüzzaman Hazretleri’nin; ‘Bu millet kurtuluşu için her çareye başvuracak, fakat Risale-i Nur’dan başka çare bulamayacaktır.’ Müjdesinin gereği olarak Risale-i Nur Külliyatının imanî, içtimaî ve siyasî prensiplerini kendine düstur ve rehber ittihaz etmek suretiyle 50 yıldır hatt-ı vasat ve hatt-ı istikamet üzere okuyucularını ifrat ve tefritlerden muhafaza ederek bu günlere kadar getirmiştir. Gazetemiz; ‘Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır.” Hakikatini kendine şiar kabul etmesinin neticesi olarak, bugüne kadar gerçekleşen bütün içtimaî ve siyasî tercihlerinde, zamanın teyit ve tasdikiyle, isabet kaydederek okuyucularının yüzünü yere baktırmamış ve hep haklı çıkartmıştır.”

Kâzım GÜLEÇYÜZ: BÜTÜN YAYINLARIMIZ MEŞVERET İLE HAREKET EDİYOR

Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz de konuşmasında İttihad gazetesinin 3.5 yıl yayın hayatı olduğunu, sıkıyönetim mahkemesi tarafından kapatıldıktan sonra Yeni Asya’nın aynı dâvâ ile yoluna devam ettiğini belirterek, “Bu günlere kolay gelinmedi tabii ki, şu anda da çok kolay gitmiyor aslında. İçeriden ve dışarıdan, her türlü tazyik, engelleme gayreti, fitne-fesat, bunların tümüyle uğraşarak ve hepsini alt ederek gelindi. Bunun sırrı meşveret ve şahs-ı manevi, yani bu hareket bir şahıs hareketi değil. Şahısla tarif edilen bir hareket değil. Şahs-ı manevi ile tarif edilen bir hareket. Zaten gazetemiz de her gün ‘Asya’nın bahtının miftahı, meşveret ve şuradır’ diyerek bu hakikati ilan ediyor ve bunun yanında bu manayı yayınlarına da, hizmetlerine de yansıtıyor. Yani bizim bütün yayınlarımız, hizmetlerimiz, faaliyetlerimiz, attığımız manşetler hep meşveret ile, ortak akılla belirlenir. Yanılmama hadisesi buradan kaynaklanıyor. Meşveret eden yanılmaz” şeklinde konuştu. Gazete, dergi, kitap, TV, radyo, internet, sosyal medyanın Risale-i Nur mesajlarının insanlığa iletileceği mecralar olduğunun altını çizen Güleçyüz “Biz doğru İslâm’ı anlatıyoruz, müsbet hareket, manevi cihat, önce iman, demokrasi, hukuk, hak ve hürriyetler. Bunları İslâmî değerler ile mezc ederek anlatan başka bir medya kuruluşu yok. Bu yüzden bizim sesimizin daha çok duyulması lâzım. Bütün dünyaya duyurulması lâzım. Onun için gençlere ihtiyacımız var. Burdan gençlere sesleniyorum; Bu hizmetlere sahip çıkın, görev alın, icabında devralın” dedi.

Nurettin TOKDEMİR:  İTTİHAD NURCULARIN FİKİR BİRLİĞİNİ SAĞLADI

Programda konuşan TBMM Millî Eğitim Komisyonu eski başkanı Nurrettin Tokdemir, İttihad gazetesinin kurulması ihtiyacını doğuran sebeplerden ve İttihad Gazetesi’nin kuruluş macerasından, ardından Yeni Asya’ya giden süreçten ve Türkiye Cumhuriyeti tarihi içerisinde gazetelerimiz ve neşriyatımızla edilen hizmetlerden bahsetti.

1960 sonrasında Bediüzzaman’ın vefatından sonra yaşanan süreci özetleyen Tokdemir, bu süreçten Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin rehberliği ve şahs-ı manevi ve meşveretin yardımı ile çıktıklarını nakletti. Devamında Nurcuların, gençlik hareketleri içerisinde savrulmaktan ve yanlış cereyanlara taraftar olup alet olmaktan İttihad gazetesi vasıtası ile muhafaza olunduğundan bahseden Tokdemir, yayınlandığı dönemde İttihad gazetesinin Türkiye ve İslam âlemindeki tesirinden ve Nurcuların fikir birliğini sağlamak konusundaki etkisini anlattı. 

İttihad gazetesinin cesur tavrının ve kararlı duruşunun toplumda korku perdelerini yırttığından bahseden Tokdemir, bu cesur duruşundan dolayı 12 Mart muhtırasından sonra kapatıldığını ifade etti. Nurcuların fikir birliği ihtiyacının şiddetlenmesinden sonra haftalık İttihad gazetesi ile beraber günlük bir gazeteye ihtiyaç duyulduğundan bahseden Tokdemir, meşveret kararı ile Yeni Asya gazetesinin çıkarılmaya başlandığından ve İttihad çizgisinin devamı olarak bugüne kadar geldiğinden söz etti. Yeni Asya gazetesinin Nurculuk içerisinde çok ehemmiyetli bir yeri olduğundan bahseden Tokdemir, Nurculuğun Yeni Asya olmadan düşünülemeyeceğini söyledi.

DİK DURUŞA MUHTACIZ

Nurettin Tokdemir, İttihad ve Yeni Asya’nın bütün Müslümanların dertlendiyle dertlendiğini, hususan Risale-i Nur ve Nurcuların medyadaki dili olduğunu belirterek, Risalelerin devlet tekelinden kurtarılmasında Yeni Asya’nın ehemmiyetli bir vazife ifa ettiğini söyledi ve “Biz Yeni Asya’nın dik duruşuna muhtacız. Nur Talebesi uyanık olmalı müteyakkız olmalıdır” dedi. Zübeyir Gündüzalp Ağabey’in gazetenin kurulmasındaki gayret ve hizmetlerini ve Zübeyir Gündüzalp Ağabey’in vefatına kadar gazete ve neşriyat hizmetlerine destek verdiğinden ve zamanında Bayezid Meydanı’nda birlikte gazeteyi dağıttıklarından bahsetti. Konuşmasına Nur Talebelerinin Risale-i Nur eksenli olması gerekliliğinden bahsederek son veren Tokdemir, “Pergelimizin ucu Risale-i Nur’a sabitlenmelidir. Bütün bu hadisatın içinde eğer, günlük bir lahika olan, Yeni Asya Gazetesi çıkmasaydı aleyhimizde bugüne kadar devam eden bütün menfi propagandalara karşı çok yalnız kalacaktık” dedi. Son olarak cemaate hitaben “Bu dava inayet altındadır, bu dava Üstadımızın manevi tasarrufu altındadır. Hepimiz istihdam ediliyoruz. ‘Ben’ yok ‘biz’ var. Şahs-ı manevi var. Onun için biz davamıza sahip çıkmalıyız” şeklinde konuştu.

ÖMER TUNCAY: 50 SAYFA RİSALE OKUYAN YAZARAK HİZMET EDER

Son konuşmacı olarak söz alan İttihad döneminin canlı şahitlerinden Ömer Tuncay, zamanında Zübeyir Gündüzalp Ağabey ile Ankara Cebeci’de İttihad Gazetesini sattıkları bir hatırasından bahsetti ve gazeteye yazı yazmanın da Risale-i Nur hizmetine dahil olduğunu ifade ederek Zübeyir Gündüzalp Ağabey’den şu sözleri nakletti; “Günlük 10 sayfa okuyan kendini kurtarır, 15 sayfa okuyan hizmet için şevke, gayrete gelir, 20 sayfa okuyan hizmet eder, 50 sayfa okuyan yazarak hizmet eder.” 

HABER - RÖPORTAJ: FATİH KARAGÖZ –  BİLÂL SAİD PARLAKOĞLU – ŞÜKRÜ KALI  ZÜBEYİR SEYDA OKAY

Etiketler: ittihad, ankara
Okunma Sayısı: 3405
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı