Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından "Kutlu Doğum Haftası" dolayısıyla Mardin'de, "Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku" konferansı düzenlendi.

Mardin Yay Grand Oteli'nde düzenlenen konferansında konuşan Keleş, Hz. Muhammed'in her bir sözü, her bir hareketi, her bir tavrı ve her bir davranışının Müslümanlar için örnek olduğunu söyledi. Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göç ettği zaman ilk yaptığı şeylerden birisinin Mekkeli muhacirler ile Medineli ensarlar arasında kardeşliği gerçekleştirmek olduğunu dile getirdi.

Keleş, Müslümanlar arasında kardeşliği tesis eden Hz. Muhammed'in, Medine'de bulunan Yahudi ve Hiristiyanlar'la "Medine Vesikası" denen vesikayı imzaladığını belirtti.

Keleş, Medine Vesikası'nın dünyadaki ilk yazılı anayasa olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vesika 47 maddeden oluşmaktadır. Bu vesikayı incelediğimiz zaman dünyanın yazılı olarak ortaya konulmuş ilk anayasası olduğunu görüyorsunuz. Bu vesikada Yahudiler'in kendi inançlarında, ibadethanelerinde, dini ayinlerinde ve törenlerinde özgür oldukları ifade edilmiştir. Aynı şekilde Peygamber efendimizin, Necran Hiristiyanları'na verdiği ahitnamelerde bu tabloları görmek aynen mümkündür. Peygamber efendimizden sonra bu uygulamalar, sahabeler döneminde aynen devam etmiş."

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Keleş, İslam dininin sağlamış olduğu özgürlük ortamına bugün Avrupa'nın ve tüm dünyanın ihtiyacının olduğunu ifade ederek, "14 asır bir arada çeşitli inançlara mensup kişileri yaşatan, bir arada huzur içinde yaşatan İslam'ın bu güzel ilkelerine bugünün insanlarının çok ihtiyacı vardır" dedi.

Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, Hazreti Peygamber'in dünyaya teşriflerinin 1444. yılında Müslümanlar arasında bekledikleri ve özledikleri sevgi ve muhabbetin olmadığını kaydetti. Herkesin kendisi ile ilgili muhasebe yapması ve "burada ne kadar vebalim var, ne kadar suçum var" diye bakması gerektiğini belirten Koçak, şunları dedi:

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yaşar Yiğit ise, Müslümanlar'ın yüceliğinin Türk, Kürt, Çerkez ve Laz oluşunda olmadığını, tek bir yüceliklerinin bulunduğunu, onun da Allah'ın göndermiş olduğu mesajlara, vahye tabi olmak ve bunun karşılığının da takva olduğunu söyledi.

Şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesiyle devam eden konferans, Mardin il Müftülüğü'ne bağlı Dinler ve Diller Korosu'nun Arapça, Türkçe ve Kürtçe seslendirdiği ilahilerle son buldu. 

AA