Star yazarı Mehmet Metiner 'Cepheyi terk etmeyiniz' başlıklı dünkü yazısında İslâm tarihindeki savaşlarda izlenen stratejileri kendine göre yorumlayarak, İstişarenin önemli olsa da yapılması gereken asıl şeyin "liderin verdiği kararın arkasında durmak" olduğunu iddia etti.
Bedir Savaşı'nı "zaferine kibrin gölgesi değil şükrün izzeti eşlik etmiştir" diye yorumlayan Metiner "Uhud"u ise 'itaatsizliğin yıkımı' olarak tanımladı.
İşte Metiner'in yazısındaki o ilginç bölüm:
"Liderlik: İnanç, istişare ve itaat
İnanç olmadan olmaz. Bizi var kılan ve anlamlandıran tek şey inancımızdır. Dava dediğimiz şey, işte bu inançlar manzumesidir. Bir davayı anlamlı ve başarılı kılan ise liderdir. Lidere inanç, güven, sadakat ve itaat davanın başarısı için gereklidir. Liderlik istişareyi gerektirir. İstişare inancımızın bir emri ve gereğidir. İstişare sürecinde liderin verdiği kararın arkasında durmak ise hem inancımızın bir gereğidir hem de başarı için olmazsa olmaz bir öneme sahiptir. Kimin nerede gerekli olacağına ve kimden nerede yararlanacağına liderin kendisi karar verir. Başka türlüsü yıkım ve bozguna sebebiyet verir. Bizde görev istenmez verilir, biline"
Metiner'in Herkesin fikirlerini hür bir şekilde ifade ettiği ve 1 oy hakkı olduğu meşveret-şûra ve istişare gibi meclislerden sözederken "İstişare sürecinde liderin verdiği kararın arkasında durmak ise inancımızın bir gereğidir" vurgusu yapması, akıllara, Hem istişare hem 'Lidere itaat' olur mu? sorusunu getirdi.
Haber Merkezi