"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Harekât, Esad’a kazandırdı

25 Ekim 2019, Cuma
Rusya uzmanı Aydın Sezer, “Harekâtla resmen Esad’a alan kazandırdık. Bu da Esad açısından çok büyük kazanım. Hem alan aldı hem de Kürtlerle müzakere pozisyonuna sokuldu” dedi.

Uzmanlar, Türkiye’nin son bir ayda yaptığı hamlelerin Suriye Devlet Başkanı Esad’ın elini güçlendirdiği görüşünde. Kürtlerle Şam arasında askerî alana yoğunlaşmanın siyasî sonuçları olabileceğine dikkat çekiliyor. Suriye’de Esad’ın yönetimi bırakmasını hedefleyen Türkiye hükümetinin askerî ve siyasî hamleleri, Esad’ın elini güçlendirdi. Esad, hem Kürtlerle hem Türkiye ile masaya oturma şansını yakaladı. Adana Mutabakatı’nın, Soçi’de zikredilmesiyle Türkiye ile Esad zorunlu olarak biraraya gelecek. ABD ile birlikte Kürtlerin hâkim olduğu bölgeler, Suriye rejiminin koruması altına girerken, Suriye’nin siyasî geleceğinde de Kürtler Esad’la masaya oturmak durumunda kalacak.

Esad rejimini daha da güçlendirdi

Rusya uzmanı Aydın Sezer, “Harekâtla resmen Esad’a alan kazandırdık. Bu da Esad açısından çok büyük kazanım. Hem alan aldı hem de Kürtlerle müzakere pozisyonuna sokuldu. Suriye’nin genel iç savaşıyla ilgili gelişmelere ve Türkiye’nin rolüne bakacak olursak burada ciddî anlamda bir kazanım olmadığı gibi Kürtleri Suriye sisteminin bir parçası yaptık” dedi. DW’de yer alan habere göre, Vahap Coşkun da benzer görüşte. “Türkiye’nin temel gayesi Esad rejiminin yıkılmasıydı, ama son operasyon ve sonrasında yapılan mutabakatlar Esad rejimini daha da güçlendirdi” yorumunu yaptı. Daha önce rejimin var olan güçleriyle Fırat’ın doğusuna gelmesi söz konusu olmadığını belirten Coşkun, Esad’ın askerî bir faaliyete geçmeden, Kobani ve Menbiç’e askerlerini getirdiğini ve kontrolü sağladığına dikkat çekti. Sezer, Türkiye ve Rusya’nın ilk kez birlikte Adana Mutabakatı’na atıfta bulunduğunu belirterek, “İlk kez bir anlaşmada Esad güçlerine yer veriyoruz. Esad açısından büyük kazanım” değerlendirmesini yaptı.

***

SDG’den Rusya’ya Soçi teşekkürü

Suriye Demokratik Güçleri, Rusya Savunma Bakanı ve Genel Kurmay Başkanı ile bir görüşme yaparak “savaş belâsını bertaraf ettiği için” Rusya’ya teşekkür etti. Görüşmede Soçi mutabakatı masaya yatırıldı. Omurgasını YPG’li Kürtlerin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Türkiye ile Soçi’de yapılan anlaşmadan dolayı Rusya’ya teşekkür etti. SDG’den yapılan açıklamada SDG komutanı Mazlum Abdi ile Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov arasında bir telekonferans görüşmesi gerçekleştiği, görüşmede Soçi’de 22 Ekim’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında varılan anlaşmanın olası sonuçlarının istişare edildiği bildirildi. DW’de yer alan habere göre, Abdi’nin görüşmede mutabakatın bazı maddeleriyle ilgili çekincelerini de ilettiği, bu maddeler üzerinde görüşlerin yakınlaşması için tartışma ve diyaloğa ihtiyaç olduğu belirtildi.

***

Şam’da niye büyükelçimiz yok?

İYİ Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, “Soçi’de yeni bir takvim ortaya çıktı. YPG ne Rusya ne İran ne de AB ülkeleri tarafından terör örgütü olarak görülmüyor” dedi. Erozan, Mecliste düzenlediği basın toplantısında Barış Pınarı Harekâtı’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hükümetin dış politikasını eleştiren Erozan, Türkiye’nin “değerli yalnızlık” veya “onurlu izolasyon” denilen ve anlaşılması zor bir durumla karşı karşıya kaldığını öne sürdü. Türkiye’nin, “aradaki postacılarla değil doğrudan Şam yönetimi ile masaya oturması” gerektiğini belirten Erozan, “Şam’da büyükelçiliğimiz bile yok. Bu çok büyük bir eksiklik. Sadece savaş halinde büyükelçilikler çekilir. Biz Suriye ile savaş halinde değiliz ki teröristlerle mücadele ediyoruz. Neden orada büyükelçiliğimiz yok?” ifadelerini kullandı. Ahmet Kamil Erozan, Suriye’de Irak’ın kuzeyine benzeyen bir durumun ortaya çıkacağını ve iktidarın da bunu kabul edeceğini öne sürdü. .  Ankara – aa 

Okunma Sayısı: 2470
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    25.10.2019 07:11:42

    SURİYE Problemi başladığından bu yana kazananların kimler olacağını defalarca yazdık.Başta İSRAİL .Çevresindeki İslam ülkelerinin arasının bozulmasından kendini çok rahat hisseder oldu.Mescidi Aksaya ve işgal ettiği topraklardaki kardeşlerimize taciz ve tecavüzü arttı B.ESAD da kazandı çünkü o ittifak ettiği RUS-İRAN ve Hizbullah ile dışarıdan destekli muhaliflerin iç savaşında yerini dahada sağlamlaştırdı.Ülkesinin savaşta harap hale getirilmesinden dış güçleri ve içerideki isyancıları sorumlu tutarak ortadaki halkınında desteğini aldı.Mesela kimlik vermediği kürt unsurları bu halkadadır. Kazananlardan biride kürt unsurudur.Zira kimlik alamadıkları yerde şimdi özerklik görüşen taraf oldular. ,KAYBEDEN İSE;Başta maalesef ülkemiz,işgalci olarak hem Arap birliği,AB..ABD gibi ülkelerin oyununa gelip destek verenleride kaybettik. Fakaat asıl kaybeden AKP-RTE'dir.Ülkeye yüzmilyarlarca dolarlık maddi zarar vererek devleti ekonomide tamamen çökertmiş oldular.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı