“TERÖR örgütü propagandası” iddiasıyla açılan davada İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi, Genel Yayın Yönetmenimiz Kâzım Güleçyüz’e 1 yıl 8 ay, Sorumlu Yazişleri Müdürümüz İbrahim Özdabak’a 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına hükmetti.
Av. Mustafa Özbek: Güleçyüz ve Özdabak sadece kendi yazı ve çizgileri için değil, 5 yıldır gazetede çıkan tüm yazı, haber ve yorumlardan ceza aldılar. Karar vicdanları yaraladı. Yasal haklarımızı kullanacağız. Adaletin gerçekleşeceğini ümit ediyoruz.
***
Genel Yayın Yönetmenimiz Kazım Güleçyüz'ün 'Hak yerini bulacak' başlıklı yazısı:
Özdabak’la birlikte yargılandığımız malûm davanın dün görülen son duruşmasında İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinin üç duruşmada üçüncü defa değişen heyeti önünde şunları ifade ettik:
Esas hakkındaki savcılık mütalâası, heyetinizce ilk aşamada iade edilmiş olan iddianamedeki iddiaların tekrarından ibaret.
Oysa bu iddiaların tamamı mahkemenize sunduğumuz savunmada ve davanın 2 Mayıs’taki ilk ve 24 Eylül’deki 2. duruşmalarında tek tek cevaplandırıldı ve çürütüldü. Sonradan dosyaya eklenen, ama esas hakkındaki mütalâada hiç değinilmeyen diğer iddianamedeki iddiaların cevaplarını da verdik.
Her biri kendi bağlamında değerlendirilmesi gereken ve bu bağlam ve anlamı savunmalarımızda teferruatlı bir şekilde açıkladığımız tweet, haber ve yazılardan “örgüt propagandası” sonucu çıkarmak hukuk, adalet ve vicdan ölçüleriyle bağdaştırılamaz.
Yakın dönemde AİHM ve AYM’nin Mehmet Altan, AİHM’in Alpaslan Altan, AYM’nin Ayşe Öğretmen ve barış akademisyenleri için verdikleri kararlarla da çelişir. Son dönemde yasalaşıp yürürlüğe giren yargı reformu paketinde TMK’ya eklenen “Haber ve eleştiri niteliğindeki yayınlar terör örgütü propagandası suçu oluşturmaz” düzenlemesine de ters düşer.
Ayrıca, hakkımda “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla açılan soruşturmada savcılık takipsizlik kararı vermiştir ve bu karar dava dosyasında mevcuttur. Bir insanı, üyesi olmadığı bu kararla da tescil edilen bir “örgüt”ün propagandasıyla suçlamak nasıl bir mantıktır?
Bize yöneltilen suçlamalara, bağlamından koparılıp çarpıtılarak dayanak gösterilen tweet, yazı, haber ve karikatürlerin hiçbirinde, “terör örgütü propagandası” suçunun temel unsuru olan “şiddete çağrı, teşvik ve tahrik eylemi” söz konusu değildir.
Bütün yayınlarımız herkesin sahip olması gereken bir hukuk, adalet, vicdan duyarlılığının ifade ve belgeleridir. Kararınızın da bu duyarlılığı yansıtan bir karar olması dileğiyle mahkemenizden beraatimizi talep ediyorum.
«««
Karar: Bana 1 yıl 8 ay, Özdabak’a 1 yıl 6 ay 22 gün hapis. Ne şartlarda verildiği belli bu karara itiraz edeceğiz. Hukukî süreç devam ediyor. Hak ve adalet yerini bulacak inşaallah.