Danıştay 10. Dairesi, katıldığı eylemde gaz kapsülünün bacağına isabet etmesiyle yaralanan öğretmene, maddi ve manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti.
Öğretmen Erkan Barikan, Eğitim-Sen tarafından, Ankara'da 2005'teki Öğretmenler Günü'nde düzenlenen "Büyük Eğitimci Yürüyüşü"ne katılmak üzere beraberindeki grupla yola çıktı.
Ankara girişinde güvenlik güçlerince durdurularak, şehir merkezine girişlerine izin verilmeyen grup, oturma eylemi yaptı. Güvenlik güçleri ise yolu trafiğe kapattıkları gerekçesiyle önce tazyikli su, sonra da gaz bombasıyla gruba müdahale etti. Müdahale sırasında davacının da aralarında bulunduğu bazı göstericiler, yaralanarak hastanelerde tedavi altına alındı.
Maddi ve manevi tazminat istemi
Gaz kapsülünün isabet ettiği öğretmen Barikan, "Birçok kez ameliyat geçirdiği, bacağında yüzde 12 özür oluştuğu, uzun süre öğretmenlik mesleğinden uzak kaldığı" gerekçesiyle 10 bin lira maddi, 20 bin lira da manevi tazminat davası açtı.
Ankara 16. İdare Mahkemesi, "davacının ölçüsüz müdahale sonucu yaralandığının tespit edilemediği, bu hususu kanıtlayıcı bilgi, belge ve delil sunulamadığı, zarar ile zararın oluşumuna yol açtığı belirtilen idari eylem arasında illiyet bağı kurulamamış olması nedeniyle davacıya tazminat ödenmesinin mümkün bulunmadığı" gerekçesiyle davayı reddetti.
İdare Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine dosya, Danıştay 10. Dairesine geldi. Daire, İdare Mahkemesinin kararını oy birliğiyle bozdu.
Kararda, "Güvenlik güçlerince atılan gaz fişeğinin davacının bacağına isabet etmesi sonucu yaralanmasına sebebiyet verildiği olayda, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ve oluşan zararın hizmet kusuru ilkesi gereğince karşılanması gerektiği açıktır. Bu durumda, hizmet kusuru nedeniyle manevi tazminata ve yapılacak araştırma sonucuna göre maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir" ifadelerine yer verildi.
AA