MEHMET KARA - ANKARA

Demokrat Parti İzmir Milletvekili Salih Uzun, Gabar’da Türkiye’nin yaptığı petrol çıkarma çalışmalarıyla ilgili yerinde yaptığı incelemeyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Bir bağımsız uzman raporu yok. O nedenle ben, en azından üniversitelerimizden birine bu sahaların açılarak detaylı bir bağımsız raporlama yapılmasını öneriyorum” dedi. 

Seçimlerden önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gabar’da çok büyük miktarlarda petrol bulunduğuna dair müjde verdiğini hatırlatarak, “Seçimlerden hemen önce olması ve her seçim öncesinde de buna benzer müjdelerin verilip sonucunun boş çıkmış olmasının da etkisiyle hararetli bir tartışma başladı. Siyaset ve toplum ortadan ikiye ayrıldı. Bir taraf karşısındakini ‘yalancılıkla’, diğer taraf da inanmayanları ‘hainlikle’ suçladı, suçlamaya devam ediyorlar. Yani toplum adeta “yalancılık” ile “hainlik” kıskacına sıkıştı. Dolayısıyla durum şu; toplum adete hainlik ile yalancılık kıskacında sıkışmış durumda. Bu inanmayanları da pek suçlayamayız. Çünkü şimdiye kadar iktidar, tam anlamıyla yalancı çoban durumunda. Doğru bir şey olduğu zaman da buna inandırmakta zorluk çekiyorlar” diye konuştu.

TPO’ya teşekkürler

Erdoğan açıklamasının üç ay geçmesine rağmen STK’lar ve üniversitelerin sözü edilen keşif sahası ile ilgili etraflıca bir çalışma beklediğini ama bunun olmadığını ifade eden Uzun, bu durumda bir milletvekili olarak doğrudan girişimde bulunduğunu anlattı. Ziyaret talebini geri çevirmeyen ve bir milletvekilinin ziyaret talebine olması gerektiği gibi olumlu dönüş yapan TPAO yönetimine teşekkür eden Uzun, “Demek ki yasama-yürütme ilişkileri böyle de olabiliyormuş…  Demek ki açıklıktan, şeffaflıktan, iletişimden kıyamet kopmuyormuş. TPAO yönetiminden gördüğümüz bu medeni tutumun tüm kurumlara örnek olmasını dilerim” dedi.

PROJE CİDDİ BİR RİSK BARINDIRIYOR AMA BU RİSK ALINMALIDIR

Bölge ile ilgili bağımsız uzman raporu olmadığının altını çözen Uzun, “O nedenle ben, en azından üniversitelerimizden birine bu sahaların açılarak detaylı bir bağımsız raporlama yapılmasını öneriyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu alana önemli ölçüde kaynak ayırıyor. Hatta coğrafyanın güçlüğünden kaynaklı olarak da normalden biraz daha fazla yatırım yapılıyor. Milletvekili olarak benim asıl dikkat kesilmem gereken soruların şunlar olduğunu düşünüyorum: Devletin kaynakları yerinde ve isabetli tercihlerle kullanılıyor mu? Bu kadar çok kaynak harcamak zorunda olduğumuz bu projede ısrar edilmeli mi?  İki günlük saha ziyaretim sonrası şahsi kanaatim şudur ki; Evet, proje riskler barındırıyor ama bu risk alınmalıdır. Dünyanın her geçen gün enerji krizine doğru sürüklendiği bir dönemde, umut vadeden böyle bir projede ısrar edilmelidir. Çünkü enerji bağımsızlığı meselesi bana göre Türkiye’nin hayati meselesidir” değerlendirmesinde bulundu.