Adana'ya gelen 3 kişilik Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) heyeti, Suriye'de dünkü kimyasal saldırıda yaralanıp, bugün ölen 3 Suriyeli'nin otopsi çalışmasına katıldı.
Rejim güçlerinin dün İdlip'te kimyasal silahla düzenlediği saldırıda yaralanıp Türkiye'ye getirilen Suriyelilerden 1'i kadın, 3 kişi, Hatay'da tedavi gördüğü hastanede öldü. Akşam saatlerinde otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu'na getirilen cenazeler, alınan önlemlerle morga yerleştirildi. Suriyelilerin otopsi çalışmasına katılmak üzere DSÖ'den de 3 uzman, Adana'ya geldi. Saat 22.00'da başlayan otopsiye katılan uzman heyet ve teknisyenler, kimyasal tehlikeye karşı özel korumalı kıyafet giydi. Otopsi, devam ediyor.
OTOPSİ TAMAMLANDI
Esed Rejimi'nin kimyasal silahla saldırısında ölen 3 Suriyelinin otopsi işlemleri yaklaşık 3 saatte tamamlandı. Otopsiye gözlemci olarak katılan ve yanlarında 2 valiz özel ekipmenlarla gelen 3 kişilik DSÖ heyeti, cesetlerden doku örneği aldı. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'na verilmek üzere İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerine de cesetlere ait doku örneği teslim edildi.
İlgili haberleri okumak için tıklayınız:
Dünyadan tepki yağıyor: Dünya Sağlık Örgütü alarma geçti!
Zalimler için yaşasın cehennem: Kimyasal saldırıda 22 akrabası öldü...
İnsanlığın öldüğü yer: Suriye Gözlem Örgütü acı bilançoyu açıkladı!
Rusya'dan 'küstah' İdlib açıklaması!
Çok işler var ki, 'Yaşasın Cehennem' dedirtir: 43 sivil klor gazıyla öldürüldü
Salkin'deki Ravda Camisi ve çarşı bombalandı: Çok sayıda ölü ve yaralı var!
Risale-i Nur'dan önemli satırlar...
''...Risale-i Nur'un dört esasından birisi olan "şefkat etmek, zulüm ve zarar etmemektir." Çünkü وَلاَ تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰى 1 yani, "Birisinin hatâsıyla, başkası veya akrabası hatakâr olmaz, cezaya müstehak olmaz" olan düstur-u irade-i İlâhiyeye karşı, bu zamanda اِنَّ اْلاِنْسَانَ لَظَلُومٌ كَفَّارٌ 2 (("İnsan ise, şüphesiz ki, çok zâlim ve çok nankördür." İbrahim Sûresi, 14:34.)) sırrıyla şedit bir zulümle mukabele eder.
Tarafgirlik hissiyle, bir câninin hatâsıyla, değil yalnız akrabasına, belki taraftarlarına dahi adâvet eder. Elinden gelse zulmeder. Elinde hüküm varsa, bir adamın hatasıyla bir köye bomba atar. Halbuki bir mâsumun hakkı, yüz câni için feda edilmez; onların yüzünden ona zulmedilmez. Şimdiki vaziyet, yüz mâsumu birkaç câni için zararlara sokar.''
((Emirdağ Lahikası))
RİSALE-İ NUR: ADALETSİZ CİHAD YOKTUR
''...Halbuki, bugünün savaşlarına baktığımızda, karşımıza neredeyse daima “topyekün savaşlar” çıkar. Bugün bir hükümet başka bir hükümet ile harp ilan etmişse, bu harp iki hükümet ve onların orduları ile sınırlı kalmaz. Bütün bir halk “düşman” sayılır. O yüzden evler, okullar, hastaneler, mabedler bile bombalanır. Kışla, cephe ve cephanelere değil, şehirlere bomba yağdırılır. “Düşman askerlerini barındırıyor olabilir” ihtimali dahi, bir köyü veya mahalleyi içinde yaşayanlar ile birlikte yok etmek için yeterli bir gerekçedir. Nitekim, bir gecede Leipzig, başka bir gün Nagazaki yerle bir edilir. Başka bir gece yarısı, bu kez başka bir şehre milyonlarca kilo bomba yağdırılır. O beldede bulunan yüz binlerce insanın “ordu”yu ve “devlet”i temsil etmediği gerçeği gözardı edilir. Bebeklerin, hastaların, kolunu kaldırmaktan âciz yaşlıların, ayrıca hayvanların ve ağaçların ne günahının olduğu sorulmaz bile. A devleti B devleti ile savaş ilan etmiştir. O halde B devleti sınırları içindeki her şey ve herkes “potansiyel düşman”dır. Öyleyse, yok edilmelidir!''
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.risaleinurenstitusu.org/risale-i-nur-adaletsiz-cihad-yoktur/
DHA