Diyanet İşleri Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında ‘Hastanelerde Manevî Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü’ geçtiğimiz yıl Ocak ayında imzalandı. Bu protokol ile Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen sağlık tesislerinde talep eden hasta, hasta yakını ve hastane personelini motive etmek ve manevî destek hizmeti sunmak amacıyla tıbbî müdahaleye hiçbir şekilde müdahil olmadan dinî konularda danışmanlık ve rehberlik hizmetleri veriliyor. Bu kapsamda, geçtiğimiz Temmuz ayında 6 ildeki hastanelerde din görevlileri tarafından hastalara uygulanmaya başlanan manevi destek uygulamasının ilk sonuçları olumlu oldu.

1990’larda denenmişti

Diyanet İşleri Başkanlığı Sosyal ve Kültürel İçerikli Din Hizmetleri Dairesi Başkanı Abdurrahman Han, konuya yaptığı açıklamada, Batı’da birkaç yüzyıllık geçmişi olan bu uygulamaya “manevî bakım” denildiğini belirterek, “Yaptığımız şey bir tedavi olmadığı için projeyi ‘manevî destek’ olarak tanımladık. Uygulama Batı’da kiliseler aracılığıyla yapılıyor” dedi. Uygulamanın aslında Türkiye’de 1990’lı yıllarda Sağlık Bakanlığınca denendiğini, ama bazı sebeplerle yarım kaldığını aktaran Han, geçen yıl Ocak ayında Diyanet İşleri Başkanlığının talebi doğrultusunda bakanlıkla bir protokol imzalayarak hastalara manevî destek projesini hayata geçirdiklerini hatırlattı.

Pilot uygulamalar olumlu netice verdi

Projenin oluşturulma süreciyle ilgili bilgi veren Han şunları kaydetti: “Din psikolojisi, din eğitimi, din sosyolojisi, dini danışmanlık ve rehberlik alanında lisans ve lisansüstü eğitimi bulunan bin 517 aday arasından gönüllü 20 görevli belirledik. Bu arkadaşlarımızı 5 hafta, 200 saatlik bir eğitimden geçirdik. Eğitim verenler arasında ilahiyatçı, tıpçı, iletişimci ve psikologlardan oluşan 40-50 arasında hocamız bulunuyor. Konuyla ilgili 2-3 çalıştay düzenledik. 3 aylık pilot uygulamanın ardından değerlendirme toplantısı yaptık. Uygulamanın olumlu sonuçlarını gördükten sonra projeye devam kararı aldık.”

Rehber kitapçık hazırlanacak

Psikologların akla ve beyne hitap ederek ikna ve tedavi yöntemi uyguladıklarını anlatan Han, “Doktorlar ise fizyolojik ve biyolojik yönden insanı tedavi eder. İnsanın bir de kalbi vardır. Ama hastanelerde kalbi ikna eden veya tedavi eden bir unsur veya karşılık yoktur. İşte tam olarak biz burada devreye giriyoruz. Biz insanların kalbine ve gönlüne hitap ederek o hastalık süreçlerini daha sağlıklı ve huzurlu tamamlamalarını sağlamak için varız” ifadelerini kullandı. Konuyla ilgili olarak geçen hafta, 78 akademisyen ile Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinin katılımıyla 3 günlük bir çalıştay yapıldığını hatırlatan Han, “Çalıştayda süreç masaya yatırılarak mevcut sürecin değerlendirmesi yapıldı. Uygulamanın bundan sonrası planlandı ve rehber kitapçık hazırlanmasına karar verildi. Ayrıca uygulamanın planlı ve sistematik bir şekilde diğer illerde de hayata geçirilmesi öngörüldü” dedi.

Hastalar Risalesi herkesi tedavi eder

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/hastalar-risalesi-herkesi-tedavi-eder_307734

Risale-i Nur Külliyatı'ndan Lem'a'lar isimli eserden 25. Lem'a olan Hastalar Risalesi'ni okumak için tıklayınız;

Yirmi Beş Devâ olan ve 'Hastalara bir merhem, bir teselli, mânevî bir reçete, bir iyâdetü’l-marîz ve geçmiş olsun makamında' yazılan Hastalar Risalesi'ni istifadenize sunuyoruz:

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/lemalar/#470

Haber Merkezi