Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, "Düzenlemeyle resmi nikahın şartlarında bir değişikliğe gidilmediği bilindiği halde, çocuk yaşta evliliklerin veya çoğul evliliği teşvik edeceği şeklindeki iddialar, kara propagandadan başka bir şey değildir." ifadelerini kullandı.
Bayraktutar, yaptığı yazılı açıklamada, müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesine ilişkin düzenlemenin TBMM gündemine gelmesiyle kamuoyunu yanıltıcı açıklama ve yayınların arttığını belirtti.
Belli kesimlerin Müslüman toplumun içinde yaşadıklarını unutarak, hala din adamlarına karşı bir duruş sergilemelerinin üzücü olduğuna dikkati çeken Bayraktutar, şu değerlendirmede bulundu:
"Din adamlarının da kamu görevlisi oldukları görmezden gelinmektedir. Nikah memurlarının yaptığı işin uzmanlık gerektirmediği, basit bir kayıt altına alma işlemi olduğu bilindiği halde müftülere yönelik bu negatif tutumun işle ilgili değil, ideolojik bir yaklaşımın ürünü olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim düzenlemeyi bir soruna dönüştürenlerin sık sık medeni hukukun yanında İslam hukuku uygulamasıyla bir çift hukuklu sistemin ortaya çıkacağı yönündeki iddiaları bu ideolojik yaklaşımı bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır. Türkiye'de hiçbir mevzuyu asli yönüyle tartışamayışımızın temel nedeni de bu ideolojik tutumun körleştiriciliğidir."
Bayraktutar, nikah memurlarından nikah kıyma yetkisinin alınmadığını, sadece bu yetkinin müftülere de verildiğini vurguladı.
"Düzenlemeyle, resmi nikahın şartlarında bir değişikliğe gidilmediği bilindiği halde, çocuk yaşta evliliklerin veya çoğul evliliği teşvik edeceği şeklindeki iddialar, kara propagandadan başka bir şey değildir." ifadesini kullanan Bayraktutar, şunları kaydetti:
"Nitekim müftülerin de yapacağı şey belediye nikah memurlarının veya köylerde muhtarların yaptığı gibi kıyılan nikahı kayıt altına almaktır. Hepsi de resmi nikah işlemidir. Vatandaşların nerede ve kimde nikah kıydıracakları tamamen kendi serbest iradelerine kalmış bir husustur. Yani isteyen il ve ilçe müftülüklerinde, isteyen de belediyelerde nikahlarını kıydırabilecektir. Bu basit gerçekliği örterek, konuyu saptırmak, milletin kafasında soru işaretleri oluşturarak konuyu bir problem haline getirmek malum çevrelerin bildik taktiklerinden başka bir şey değildir."
AA