Yüzleşme Derneği’nin düzenlediği “Türkiye Nereye?” panelinde konuşan Gazeteci-Yazar Cafer Solgun, “Yüzleşme Derneği’ni kurarken devleti, yanlışlarla yüzleştirmek için kurmuştuk ama toplumun da kendisiyle yüzleşmesi önemli” dedi.
Yüzleşme Derneği “Türkiye Nereye?”üst başlığıyla medya,düşünce ve ifade özgürlüğü, hukuk ve adalet, Kürt sorunu, din ve inanç özgürlüğü gibi alt başlıkları bulunan bit panelforum düzenledi.
Moderatörlüğünü Alev Karaduman ve Sibel Yerdeniz’in yaptıkları panel; İstanbul Taksim Hill Oteli Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Cafer Solgun (Gazeteci-yazar), Erdal Doğan (Hukukçu), Ferhat Kentel (Sosyolog / Şehir Ünv. Öğretim Üyesi), Hacer Foggo (Avrupa Roman Hakları Merkezi Türkiye Gözlemcisi), Hanım Büşra Erdal (Gazeteci-yazar), İştar Gözaydın (Gediz Ünv. Öğretim Üyesi), Levent Gültekin (Gazeteci-Yazar) ve Said Sefa’nın (Gazeteci) konuşmacı olarak katıldıkları panel, Yüzleşme Derneği Başkanı Cafer Solgun’un açılış konuşması ile başladı. Solgun, yaptığı konuşmada; “Yüzleşme Derneği’ni kurarken devleti, yanlışlarla yüzleştirmek için kurmuştuk ama toplumun da kendisiyle yüzleşmesi önemli” dedi. Solgun’un ardından söz alan Sosyolog Ferhat Kentel kutuplaşmaların köklerinin cumhuriyetin kuruluşuna dayandığını söyleyerek, 82 anayasasına evet diyen kitlenin bunu korkarak, şimdikilerin ise buna inanarak yaptıklarının altını çizdi.
Romanlar ayrımcılığa uğruyor
Roman vatandaşların sorunları üzerine yaptığı çalışmalarla sivil toplumda önemli bir yeri bulunan aktivist Hacer Foggo ise, roman vatandaşların uğradığı ayrımcılık üzerine yaptığı konuşmada Romanların eğitim, istihdam ve sağlık alanlarında çok ciddi ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirtti. Foggo, karma okullarda öğrenciler içinde herhangi bir sorun olduğunda ilk suçlananların roman çocukları olduğunu ve kentsel dönüşümle beraber tüm Roman vatandaşların yerlerinden olduğunu ve çok kötü şartlarda yaşamaya çalıştıklarını söyledi.
Konuştuğunuz medyaya göre taraf ilan ediliyorsunuz
Haberdar sitesi GYY Said Sefa da konuşmasında “Kürt medyasında çalışıyorsanız adınız terörist, cemaat medyasında çalışıyorsanız paralelci, FETÖ’cü olabilir. Hatta onlara röportaj bile verseniz durum böyledir. Bu maalesef bizim açımızdan da böyledir. Örneğin; beni bir kanalda ararlar, ben nereden aradıklarını sorarım, o kanalın benim kafamda bir yeri vardır ve ben o kanala çıkıp kendi fikirlerimi anlatacağıma o kanala çıkmamaya kara veririm” diye konuştu.
Ülkede tek bir sorun var, demokrasi eksikliği
Diken yazarı Levent Gültekin ise “Ülkede tek bir sorun var, o da demokrasi eksikliği sorunu. Bizler demokrasi, özgürlük, eşitlik talepleriyle yola çıkmış olsak o zaman iktidarların kendilerine kutuplaştırmadan ekmek çıkarma durumu kalmayacak. Ülkede vardiya usulü bir demokratlık var. İnsanlar ne o zaman yaptığının farkında ne bugün yaptığının farkında. Kutuplaşmadan beslenerek iktidar oldular. Kutuplaşma olmasa iktidar olamayacaklardı. Bizim gerçek bir demokrasiye ihtiyacımız var. Gerçek bir demokrasi olunca zaten herkes payına düşeni alacak. Gazeteci ve yazarlar da kitleleri parsel parsel kendilerine bağlamışlar maalesef” dedi. Her kesimin kendine göre farklı bir sorunu olduğuna işaret eden Gültekin, “Bütün bunlar topladığımızda ne ortaya çıkıyor? Türkiye’nin bir sorunu var; tek bir sorunu. Demokrasi sorunu. Ülkemizin gerçek bir demokrasiye ihtiyacı var” diye konuştu.
*
Ekrem Özden / İstanbul
[email protected]
EkremOzden86
Haber Merkezi