Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı Av. İdris Şahin, Kâzım Güleçyüz’ün bir sosyal medya mesajı sebebiyle tutuklanmasıyla ilgili hukuki ve siyasî değerlendirmelerde bulundu. “Türkiye’de düşünceyi ifade etmenin bir bedelinin olduğunu her dönemde az çok gördük, ancak bu dönemde çok daha ağır bedellerin ödendiğine şahitlik ediyoruz” diye yakındı.
İfade hürriyetinin, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi’nde ilân edilen ve Türkiye de dahil birçok ülke tarafından kabul edilen temel bir kriter olduğunu belirten Av. Şahin, “Bireylerin ve toplulukların fikir ve görüşlerini, sansür, yasal yaptırım veya tehdit korkusu olmaksızın ifade etme hakkıdır; ifâde özgürlüğü, Medenî ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 19. maddesi de Türkiye tarafından kabul edilip uygulanmıştır. Bunu bir tek istisnası şiddettir” esasını vurguladı.
Yargı siyasetin şekillenmesinde kullanılıyor
Şahin, “Benim bu hadisede gördüğüm manzara ise son derece net. Kâzım Güleçyüz’ün paylaştığı X mesajı sebebiyle ‘terör örgütü propagandası suçu’ndan tutuklanması hukuken kabul edilemez keyfî bir uygulamadır. İktidarın özellikle muhalif isimlere, aykırı seslere gözdağı vermek adına bir tür yargıyı araç olarak kullanarak muhalefeti susturma girişimdir. Bunu başka türlü kabul etmek söz konusu olamaz” görüşünü açıkladı. DEVA Partisi olarak Kâzım Güleçyüz’e yapılan haksızlığı ve hukuksuzluğu kabul etmediklerini, bir hukukçu olarak bunun tam bir cezalandırma aracına dönüştüğünü kaydeden İdris Şahin, “Bundan çok büyük kaygı duyuyoruz. Bu yüzden olayı hukukî boyutta ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriyoruz. Ve burada asla ‘bir suç unsuru’nun oluştuğu kanaatinde değiliz. Velev ki ifadelerin açığa çıkması anından itibaren hoş karşılanmayan bir ifade tarzı olduğunu düşünseniz bile tutuklama istisnaî bir tedbirdir” diye konuştu.
İfade hürriyetini kullanmış
Av. İdris Şahin, “Sayın Kâzım Güleçyüz, Türkiye’de geçmişi uzun yıllara dayanan, kimliği, fikirleri belli olan bir gazetecidir. Kaçma şüphesi, yurt dışına çıkma, delil karartma durumu yoktur. Bu bakımdan sadece ifade özgürlüğünü kullandığından tutuklanması ve uzunca süredir hürriyetinden mahrum edilmesi tam bir garabet hâlidir” tesbitini aktardı. Av. İdris Şahin, bir hukukçu olarak “Ben çok net söyleyeyim; burada oluşmuş bir suç, ‘terörü övmek’ yoktur. Çünkü terörü övecek kişinin geçmiş müktesebatına da bakmak gerekir. Sayın Güleçyüz’ün geldiği yer bellidir.
Yeni Asya - ANKARA