Millî Eğitim Bakanı konuyla ilgili kararlarının arkasında olduklarını açıklarken, Cumhurbaşkanı Gül, “Bildiğim kadarıyla kesinleşmiş değil, henüz çalışma aşamasında. Dolayısıyla bakanlık bir çalışma yapacaktır, Meclis’te komisyonda görüşler hep alınacaktır” dedi. AKP Milletvekili M. Ali Şahin de, konu ilgili tasarının netleşmediğini dile getirdi.

 

Bu arada, eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli, dershane ve etüt merkezlerinin kapatılmasıyla ilgili çalışmanın yanlış bir uygulama olduğunu söyledi. Pakdemirli, “Senin kapatman işi çözmüyor. Eğitim, yapboz tahtasına döndü. Her gelen Millî Eğitim Bakanı bir şeyler değiştirdi. Eğitim bu kadar sık değiştirilmez” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dershane tartışmalarıyla ilgili, “Okullar varken okullara paralel başka bir eğitimin olması çok hoş değil” dedi. Erzincan Valiliği’nde halka balkon konuşması ile hitap eden Cumhurbaşkanı Gül, ardından gazetecilerin gündeme ilişkin soruları cevapladı. Gül, dershanelerle ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine, bununla ilgili uzun vadeli bir program olduğunu ifade ederek “Okullar varken okullara paralel başka bir eğitimin olması çok hoş değil” dedi. Bu durumu arz-talep meselesi olarak değerlendiren Gül, dikkatli şekilde bütün eğitimcilerin bununla ilgili konuşup tartışacağını kaydetti. Abdullah Gül, çalışma konusunda bildiği kadarıyla kesinleşmiş bir durumun olmadığını, görüşmelerden sonra TBMM Genel Kurulu’na geleceğini, bütün bunlar dikkate alınarak bir çalışma yapılacağını dile getirdi.

 

Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Uzmanı Prof. Dr. Sedat Laçiner, dershane ve etüt merkezlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki çocukların umut kapısı olduğunu belirterek, bu kapının kapatılmaması gerektiğini söyledi. Kurs vermek, eğitim alanında kurs açmak son derece masum bir iş olduğunu vurgulayan Laçiner, bu tür kursların ABD’de, Avrupa’da ve Japonya’da da olduğunu hatırlattı. Laçiner, “Çünkü bahsettiğimiz ülkelerde teşebbüs hürriyeti söz konusu” diye konuştu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illerde terör örgütünün en çok buradaki dershaneleri ve etüt merkezlerini yakıp yıkmaya çalıştığını hatırlatan Laçiner, bu alanda terör örgütüne yardımcı olunmaması gerektiğini söyledi. Laçiner sözlerini şöyle tamamladı: “Biliyorsunuz yakın zamanda PKK üyeleri Hakkâri’de Hakkâri Üniversitesi’ne saldırdılar. İlkokullara, ortaokullara molotof atarak yaktıklarını biliyoruz. Şu anda Güneydoğu Anadolu Gölgesi’nde terörün mağduru olan bölgede en çok saldırıya uğrayan yerler dershaneler. Dershaneler, öğrencilerin kaldığı yurtlar ve etüt merkezleri en çok buralara saldırıyor PKK. Demek ki burada çok net bir tablo var. Terör eğitilmiş insanlardan korkuyor. Onlara yardımcı olacak isek bu sonucu doğuracak yanlışlar yapar isek, iyi niyetli bile olsa böyle bir girişimler yapıldığında dershaneler, etüt merkezi, okulları yurtları kapatacak bir sonuca neden olur isek bunun kime yarayacağı kimin ekmeğine yağ süreceği, çok net bir şekilde görülüyor diye düşünüyorum. Buradaki gerçeği görmek için uzman olmaya gerek yok kanaatimce.”

 

Zaman Gazetesinin önceki gün yayımladığı “Bakanlık torba yasaya ekleyeceği madde ile dershaneler ve özel öğretim kurumlarının kapatacak” yönündeki haber, kamuyounda tartışma konusu oldu. Muhalefet partileri kendilerini dershanelerin yanına konumlandırırken, AKP ve BDP taslağa sahip çıktı. Haber üzerine Zaman gazetesini yalanlayan bakanlık açıklamasından sonra önceki akşam saatlerinde tv’de konuşan Millî Eğitim Bakanı (MEB) Nabi Avcı da “evet dersahaneleri kapatacağız” diyerek kendi bakanlığının açıklamasını yalanlamış oldu. Dershanelerin kapatılması ile ilgili tartışmalar sürerken, Zaman gazetesi “özel öğretime darbe planı” şeklinde nitelediği, MEB tarafından hazırlanan kanun taslağını “sıkıyönetim uygulamasına” benzetti. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada ise haberde yer alan iddialar yalanlanırken, “Kamuoyunu kışkırtıcı ifadeler taslak metinde kesinlikle bulunmamaktadır” denildi. Bakanlığın resmî internet sitesinden yer alan açıklamada, “dershanelere para cezası uygulamak, sıkıyönetim uygulamaları getirmek, yasal düzenlemelerin TBMM’de olağan yasalaşma süreçlerinin dışına çıkılarak yapılacağı” gibi iddiaların taslak metinde bulunmadığı belirtildi. Açıklamanın gündeme düşmesi, üzerine Zaman gazetesi internet sitesinden jet bir yanıt verdi. Gazetenin Bakanlık açıklamasına cevabı, “Taslağı yalanlayamayan ve ‘dershaneleri kapatmıyoruz’ diyemeyen Bakanlık, metindeki ifadelerin gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü” şeklinde oldu.

 

Eski Başbakan yardımcılarından Ekrem Pakdemirli, dershane ve etüt merkezlerinin kapatılmasıyla ilgili çalışmanın yanlış bir uygulama olduğunu söyledi. Her gelen Millî Eğitim Bakanının, eğitim sisteminde fazla tartışılmayan konuları uygulamaya koyduğunu belirterek, “Dershaneler kapatılırsa evlerde hocalar, çok daha büyük maliyetle ders vermeye başlayacaklar, çünkü burada bir arz talep var. Senin kapatman işi çözmüyor. Şimdi eğitimden çocuklarının yeterince feyiz alamadığını düşünen varlıklı aileler, özel öğretmen tutacak. Fırsat eşitsizliği böylece daha da artacak. Bu sayede dershaneleri, merdivenaltı tabir edilen yerlere sürükleyecek. Sıkıntı daha da büyüyecek. Eğitim, yapboz tahtasına döndü. Her gelen Millî Eğitim bakanı bir şeyler değiştirdi. Eğitim bu kadar sık değiştirilmez” dedi.

 

MillÎ Eğitim Bakanı (MEB) Nabi Avcı ise katıldığı canlı yayında dershanelerin kapatılmasıyla ilgili, “Ya özel okula dönüşecekler ya da iki yıl içinde açık lise olacaklar. Takviye kurslar da yeniden uygulamaya konulacak. Millî Eğitim Sistemi’nin içerisinde bir üst eğitim kurumuna hazırlayan herhangi bir kurum olmayacak. 2014-2015 eğitim öğretim sisteminde dershaneler olmayacak” diye konuştu. 

 

 

Tüm Eğitim Müfettişleri Derneği (TEM-DER) Genel Başkanı Abdullah Karakuş, dershanelerin oldu bittiyle kapatılmasının son derece büyük sıkıntılara yol açacağını söyledi. Konunun tüm paydaşlarının vicdanen rahat olacağı bir sistem üzerinde anlaşılması gerektiğini belirten Karakuş, “Dershaneleri kapatma vebalinin altına kimsenin girmemesi lâzım” dedi.

 

MHP Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet Günal, iktidarın, dershaneleri kapatmak yerine eğitimin kalitesini arttırması gerektiğini söyledi. Milletvekili Günal, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin,11 yıl içinde 5 Millî Eğitim Bakanı değiştirerek eğitimi yaz boz tahtasına çevirdiğini kaydetti. Dershanelerin bir ihtiyaçtan doğduğunun altını çizen Günal, hükümetin, sürekli gündem değiştirerek gerçek sorunları örtbas ettiğini ifade etti.

 

Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Avukat Mehmet Kasap, dershanelerin kapatılması konusunda “Devlet, özel sektör tarafından açılmış eğitim kurumlarını yasal yükümlülüklerini yerine getirdiği sürece cezalandıramaz ve kapatamaz.” dedi. Vatandaşların eğitimlerini nereden alacağına devletin karar veremeyeceğinin altını çizen Kaplan, taslağın yasalaşması halinde eğitim hakkına ağır bir darbe vurulmuş olacağını söyledi.

 

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, dershanelerin kapatılma çalışmasıyla ilgili görüşlerini dile getirdi. Bozdağ, “Bizim burada yapmak istediğimiz, dün Millî Eğitim Bakanımızın da açıklamalarıyla Türkiye gündemine bir kez daha geldi. Dershanelerin dönüşmesinin önünü açmak. Dershanelerin, özel okullara dönüşmesi ve bu yönde hizmet vermesidir” dedi.