MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, yanlış güvenlik politikaları ve PKK'nın meydana getirdiği kaosun, Türkiye'yi bir çıkmaza soktuğunu savunarak, “Türkiye, bugün ciddî bir eşiktedir. Bu eşikten geçişin farklı yöntemleri ve stratejileri yoktur, bunun yolu demokratikleşmeden geçer”dedi.
DEMOKRASİ ÖZÜMSENEMEDİ
Öneş “Türkiye'nin demokratik standartları yeterli şekilde geliştirilemediği, kurumsallaştırılmadığı, demokratik bir zihniyet oluşturulamadığı ve evrensel değerlerin şekillendirdiği demokrasi kavramı ve kurumsal yapılar sistem olarak özümsenemediği için, özellikle siyasal yapılarda bu özümsemenin eksikliği nedeniyle başta Kürt sorunu olmak üzere diğer temel sorunları çözemiyoruz” şeklinde konuştu.
Çıkışın tek yolu demokratikleşme
ESKİ Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağırılmasının değerlendirirken Türkiye’nin demokratikleşme ihtiyacının ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü söyledi. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Demokratikleşme Programınca düzenlenen ‘’Türkiye Başa mı Dönüyor? Kürt Meselesinde 1990’lar ve Bugün’’ konulu panel Sabancı Üniversitesi’nin Karaköy’deki binasında gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak katılan eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, basın mensuplarının MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması ile ilgili sorularını cevapladı. Türkiye’nin gibi gelişim sürecinde bir ülkede böyle olaylarla karşılaşmanın mümkün olacağını söyleyen Öneş, MİT Müsteşarı Fidan’ın ifadeye çağrılma sürecini değerlendirdi. Başbakan Erdoğan’ın çok güvendiği Hakan Fidan hakkında, Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun ve bilgisi olması gereken Başsavcı’nın bilgisi olmadan bir fezleke hazırlandığını aktaran Güneş, durumu eleştirdi. Öneş, “Çıkarılan bir fezlekenin aynı gün telefonla çağırılarak haber verilmesi konusu. Bu sanıyorum Patagonya’da olabilecek bir konu değil. Bu hem hukuk sistemi hem devlet adabı bakımından dikkatle değerlendirilmelidir. Burada demek ki bir hukuk güvencesi yok. Türkiye’nin bölgesel gelişmeler içindeki riskleri ile heran karşılaşabilecek bir kurumun meşgul edilmesi konusu. İyi ki bu olay olmuş. Türkiye demek ki bunu yaşayacakmış, Türkiye’nin demokratikleşme ihtiyacının ne kadar önemli olduğunu hukukun üstünlüğü kavramının nasıl içinin doldurulması gerektiği bakımından meseleyi çok önemli görüyorum.” dedi. İstan