“Mavi Marmara süreci bizim için bitmemiştir ve bitmemelidir” diyen Sönmez şöyle devam etti; “Türkiye yargısı ve uluslararası yargı bu süreci yürütmeli ve suçlular hak ettiği cezayı bulmalıdır. Yoksa İsrail kan dökmeye, çocuk kadın ayırt etmeden katliama devam edecektir. Cezasızlık zalimlerin en büyük gücüdür. Bizler buna müsade etmeyeceğiz. Mavi Marmara farklı din, dil, ırk, kültür ve ideolojilere sahip 37 devletin vatandaşlarından olan yolcularıyla ve 100’ün üzerinde devletin halklarından toplanan yardımlarla dünyanın ortak vicdanını, insanlık ailesinin zulme isyanını temsil etmişti.

İsrail’den yardım almaya mecbur tutmak en büyük kötülük 

Gazze Filistin’in uluslararası hukuk tarafından da tanınan özgür topraklarıdır. Karasuları Filistin’e aittir. Yıllardır devam eden ölümcül Gazze Ablukası zulümdür, insanlık suçudur. Abluka hangi topluluğa uygulanırsa uygulansın kaldırmak hepimizin tüm insanların sorumluluğudur. Filistin halkı hepimiz gibi yardıma ihtiyaç duymadan onurlu bir şekilde yaşama hakkına sahiptir. Onları yardım almaya hem de İsrail’i otorite kabul ederek İsrail’den yardım almaya mecbur tutmak yapabileceğimiz en büyük kötülüktür. (…) Mavi Marmara davaları da bu misyonun bir parçasıdır. İlk defa İsrail’e boyun eğdiren, siyasilerini ve askerlerini Tel Aviv’den kıpırdayamaz eden, ucu Mescid-i Aksa ve Kudüs davalarına kadar uzanacak bir emsaldir. Bu nedenle bu süreç bizim için bitmemiştir ve bitmemelidir. Ablukayı kırma, çabalarımız ve yardımlarımız Filistin halkı bizim gibi özgür oluncaya dek devam etmelidir ve edecektir.”