Bozayılar (Ursus arctos) beslenme alışkanlıkları ve yaşama biçimleri ile içinde bulunduğu yaşama alanlarının sağlıklı olduğunun göstergesi. Bu nadir türün korunması insanın da dahil olduğu bütün canlılar için büyük değer taşıyor. Bu sebeple ayılar Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Yaban Hayatı ve Doğal Yaşam Ortamlarını Koruma (Bern) Sözleşmesi’ne göre kesin koruma altında. Ayıların yaşama alanlarında zaman zaman karşılaşılan ayı insan çatışmasını ise ayıları öldürmeden ortadan kaldırmak için pek çok yenilikçi yöntem bulunuyor.

KONTROL MEKANİZMASI

Büyük memeliler konusunda çalışan Dr. Yasin İlemin’in konu hakkında yaptığı açıklamada, “Bütün yırtıcı türleri gibi bozayıların bir alanda bulunması o alanın ekolojik olarak tabiî yapısını koruduğunu göstermektedir. Çünkü bozayı gibi yırtıcı hayvanlar tabiatta avı olan diğer hayvanlar üzerinde bir kontrol mekanizmasıdır. Bozayı, kurt, vaşak ve karakulak gibi türlerin yok olması ekosistemde otçul türlerin ve yaban domuzlarının aşırı artacağı anlamına gelmektedir ve biz bugün bunu Ege ve Akdeniz bölgesinde özellikle Muğla’da acı bir şekilde görüyoruz” ifadelerini kullandı. Dr. Yasin İlemin’e göre bozayıların Türkiye’deki nüfusu en fazla 4000 bireyden oluşuyor.

Ayılar bize değil, biz onlara zarar veriyoruz

Konu ile alâkalı açıklama yapan Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Itri Levent Erkol, “Türkiye’de tabiatın bütünü ve özellikle de bozayı gibi büyük canlılar zaten büyük tehdit altında. Yeşil Yol, diğer yol inşaatları, HES’ler, barajlar, madenler ve sayısız başka proje ayıların ve diğer canlıların yaşama alanlarını böldü, parçaladı, daralttı. 

Doğa Derneği, 2006 - 2010 yılları arasında bozayılar üzerine gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda ayıların yaşama alanlarının kaybı dolayısıyla ciddî tehditlerle karşı karşıya olduğunu ortaya koymuştu. Kısacası ayılar bize değil, biz onlara zarar veriyoruz. Yaşanan ayı insan çatışmasını çözmek ise ayıları öldürmeden de mümkün. Bugün ayıları öldürmek yerine, tüm dünyada olduğu gibi bu örnek uygulamaların yaygınlaştırılması ve daha da geliştirilmesi gerekiyor” dedi. 

HABER: REYHAN KESER

[email protected]

Haber Merkezi