Ankara, OHAL sonrası 2010 yılında hazırladığı Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’ni güncelliyor.
Ancak hazırlıklarında sona gelinen belge ile ilgili hukukçuların ve muhalefetin kuşkuları var. AB ile 2005’te üyelik müzakere sürecini resmen başlatan Türkiye, yargı sisteminde hangi adımlarla ilerleyeceğini ilk kez 2010’da hazırladığı Yargı Reformu Strateji Belgesi ile ortaya koymuştu. Belge, Türk yargısının tam bağımsızlığı ve güvenirliği için Ankara’ya bir yol haritası niteliği de taşıdı. Ancak Ankara zaman zaman belgeyi güncellese de Türkiye’de yargının bağımsız ve güvenilir olduğu konusunda AB’yi ikna etmeyi başaramadı. OHAL uygulamalarının da etkisiyle yargıdaki sıkıntılar konusunda Ankara’nın AB ile arasındaki makas iyice açıldı.
“Liyakat yok, baskı var”
Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre Adalet Bakanlığı yetkilileri, belge güncellenirken bazı sivil toplum kuruluşlarının ve hukukçuların görüşlerinin alındığını söylüyor. Ancak Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan o hukukçulardan biri değil. “Bize görüş soran olmadı. Hakim, savcı sayısını çoğaltarak ya da yeni hukuk fakülteleri açarak Türkiye’de yargı süreçlerini hızlandırmak ve yargıya güveni sağlamak mümkün değil” diyen Sağkan, yargıdaki sıkıntıları en iyi bilen avukatlara görüş sorulmadan yargıda reform yapmanın mümkün olmadığı kanısında. Sağkan, “Önyargılı değiliz. Bize görüş sorarlarsa da yargı reformunun nasıl olması gerektiğini söyleriz” diyor.